12 Nisan 2023 Çarşamba

günün ayeti

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“İnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!” (Zümer, 8)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:                             

“Bolluk ve rahat içinde iken Allah’ı tanı ki zorluk ve sıkıntı zamanında O da seni tanısın.” (Ahmed, Müsned, I, 307; Aclûnî, I, 366)

günün sözü

Hz. Hüseyin (ra) şöyle demiştir:
“Âfiyet hallerinde kim Hakk’ı unutursa, sıkıntı ve zorluk zamanlarında Allah onun duâsına icâbet etmez.” 

yakîn

 yakîn: Kesin bilgi.


tavsif

 tavsif: Nitelendirme, niteliklerini söyleme.


elem

 elem: Acı, üzüntü.


iştiyak

 iştiyak: Göreceği gelme, özleme.

illet

 illet: Hastalık.


icâbet

icâbet: 1. Kabul olma, kabul etme. 2. Razı olma, rıza gösterme, muvafakat etme.

5 Nisan 2023 Çarşamba

el MÜTEKEBBİR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Mütekebbir: Büyüklüğün kemâlinde her şeyden yüce, her kötülükten münezzeh, kullarına zulmetmekten berî, her şeyde, her işte ve hadisede, aklın ve vehmin anlayış kabiliyetinin çok üstünde olan azâmet ve yüceliğini gösteren demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MütekebbirBüyüklüğün kemâlinde her şeyden yüce, her kötülükten münezzeh, kullarına zulmetmekten berî, her şeyde, her işte ve hadisede, aklın ve vehmin anlayış kabiliyetinin çok üstünde olan azâmet ve yüceliğini gösteren demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

"Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz." (Enbiyâ, 35)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Zevkleri bıçak gibi keseni (ölümü) çok hatırlayın!" (Tirmizî, Zühd 4. Nesâî, Cenâiz 3; İbni Mâce, Zühd 31)

ARSI SAADETTEN KISSA

 Hz. Ömer'in oğlu ve Efendimiz'in duygulu sahâbîsi Abdullah İbni Ömer diyor ki:

Bir gün Resûl-i Ekrem'in yanında bulunuyordum. Ensardan bir adam gelip selâm verdikten sonra.

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha faziletlidir? diye sordu.

Resûl-i Ekrem (sav) de:

"Ahlâkı en iyi olan mü'min" diye cevap verdi.

O zât yine

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha zekidir? diye sorunca:

"Ölümü en çok hatırlayıp ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapanlar zeki adamlardır" buyurdu. (İbni Mâce, Zühd 31)

câzibe

 câzibe: 1. Çekicilik. 2. Çekim.


teşkil

teşkil: 1. Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme. 2. Oluşum.

EL CEBBAR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Cebbâr: Dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan, mutlak iradesini her durumda yürüten, her güçlüğü kolaylaştıran, mahluklarının işlerini ıslâh eden; mahluklarının ihtiyaçlarını gideren, yaşama ve rızık sebeplerini sağlayan; kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, düzeni bozulan her şeyi tanzim eden demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-CebbârDilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan, mutlak iradesini her durumda yürüten, her güçlüğü kolaylaştıran, mahluklarının işlerini ıslâh eden; mahluklarının ihtiyaçlarını gideren, yaşama ve rızık sebeplerini sağlayan; kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, düzeni bozulan her şeyi tanzim eden demektir.

GÜNÜN AYETİ

 bismillahirrahmanirrahim

“Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kırata daha elverişlidir. Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var. Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.” (Müzemmil, 6-8)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.” (Müslim, Müsâfirîn 166, 167)

bediî

 bediî: 1. Güzel. 2. Güzellik.


sükûn

 sükûn: 1. Sukunet.


makes

 makes: Akseden yer, akis yeri.


telâkkî

telâkkî: Alma, kabul etme.

EL AZİZ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Azîz: Dengi ve benzeri bulunmayacak derecede değerli ve şerefli olan, güçlü ve yenilmez olan, daima galip gelen, mağlup edilmesi mümkün olmayan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-AzîzDengi ve benzeri bulunmayacak derecede değerli ve şerefli olan, güçlü ve yenilmez olan, daima galip gelen, mağlup edilmesi mümkün olmayan demektir.

günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

“…Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh’tan korkun! Çünkü Allâh’ın azâbı şiddetlidir.” (Haşr, 7)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"...Size öyle bir emânet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emânet, Allah'ın Kitâbı ve Nebîsi'nin Sünnet'idir..." (Hâkim, I, 171/318)

GÜNÜN SÖZÜ

 “Rasûlullâh’ın ve ashâbının yolunda olmayanı, havada uçar görsem yine doğruluğunu kabul etmem!”

(İmâm-ı Şâfiî)

müdâfaa

 müdâfaa: Savunma, koruma.


zünnar

 zünnar: Hristiyan rahiplerinin veya puta tapanların, papazların bellerine bağladıkları örme kuşak.


tevdî

 tevdî: Verme, bırakma, müfettiş ya da hakim tarafından kaydedilmesi, iptal edilmesi.


mesâbe

 mesâbe: Derece, menzile, rütbe.


ittibâ

 ittibâ: Arkasından gitme, tabi olma.


ilhâk

 ilhâk: Eklemek, ilave etmek