Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona beklemediği yerden rızık verir.” (Ebû Dâvûd, Vitir 26. İbni Mâce, Edeb 57.)15 Ağustos 2023 Salı
GÜNÜN HADİSİ
Rasûlullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Bir kul herhangi bir günah işlediğinde, kalkar, güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılar ve Allah’a istiğfar ederse, Cenâb-ı Hak muhakkak o kulunu mağfiret buyurur.”
GÜNÜN AYETİ
“Onlar (müttakî mü’minler), bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde, Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler” (Âl-i İmrân, 135)».” ( Ebû Dâvûd, Vitr, 26/1521; Tirmizî, Salât, 181/406; Tefsîr, 3/3006; Ahmed, I, 2.)
GÜNÜN AYETİ
“Onlar, geceleri pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfâr ederlerdi.” (Zâriyât, 17-18)
el Hamid
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hamîd: Bütün isim ve sıfatlarıyla övgüye, hamde tek lâyık olan, yaptıklarında, söylediklerinde, dininde ve takdirinde hamdolunan, bütün varlığın diliyle övülen ve ancak kendisine şükredilen demektir.istiğfâr
istiğfâr: Diliyle Allah Teâlâ’dan bağışlanma niyaz ederken, bedenini mümkün olduğunca günahlardan uzak tutmaktır.
14 Ağustos 2023 Pazartesi
GÜNÜN HADİSİ
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Şeytan insanın kurdudur. Tıpkı sürüden ayrılan koyunu kapan kurt gibi. Sakın gruplara bölünmeyin. Cemaatten, toplumdan ve mescidlerden ayrılmayın.” (Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59)DİNİ KISSA DİNİ HİKAYE
Hz. Ali (ra) şöyle anlatır:
Bir râhip vardı, kendi hâlinde manastırında ibadet ederdi. Bir kadın süslenip yanına gitti ve onu cilveleriyle aldattı. Râhip onunla zina etti. Kadın hâmile kalınca şeytan râhibe gelip:
“–Onu öldür! İnsanlar bu yaptığını öğrenirse rezil rüsvâ olursun!” dedi.
Râhip kadını öldürüp toprağa defnetti. İnsanlar araştırıp bu cinâyeti onun işlediğini öğrendiler. Hemen yakalayıp cezâlandırmak üzere götürdüler. Yolda yürürken şeytan râhibe yaklaşarak:
“–Ben bu kötülükleri sana süslü gösterip işleten kişiyim! Bana bir defa secde et seni bu belâdan kurtarayım” dedi. Râhip şeytana secde etti ancak şeytan onu bir kez daha aldatmıştı. Kendisinden uzaklaşıp gitti, ne onu ölümden kurtarabildi ne de bir faydası oldu.
Cenâb-ı Hak, insanları şeytanın bu tür aldatmalarına karşı îkâz etmek için şu âyet-i kerimeyi inzâl buyurmuştur:
“Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: «Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım» der.” (Haşr, 16) (Hâkim, II, 526/3801) (Dr. Murat Kaya, Hz. Ali’den 111 Hatıra, Erkam Yay.)el veliyy
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Veliyy: Seven, yardım eden, gerçek ve yegâne dost, yardımcı olan, kâinatın ve bütün mahlûkatın işlerini yürüten, sevk ve idare eden demektir.11 Ağustos 2023 Cuma
günün ayeti
Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
günün hadisi
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah’ı Rab, İslâm’ı din, Muhammed (sav)’i peygamber olarak benimseyip onlardan râzı olan kişi, imanın tadını almıştır.” (Müslim, İman, 66; Tirmizî, Îmân, 10/2623; Ahmed, I, 208)DİNİ KISSA DİNİ HİKAYE
Bir gün Hz. Ömer (ra), elinde bir kısım Tevrât sayfaları ile Peygamber Efendimiz’e gelip:
“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bunlar Tevrat’tan bazı kısımlar. Onları Zurayk Oğulları’na mensup bir arkadaşımdan aldım” dedi.
Peygamber Efendimiz’in yüzünün rengi birden değişiverdi. Bunun üzerine Abdullah bin Zeyd (ra), Hz. Ömer’e:
“-Allah senin aklını başından mı aldı? Rasûlullah’ın yüzü ne hâle geldi, görmüyor musun?” dedi.
Hatâsını anlayan Hz. Ömer (ra) hemen:
“-Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan, peygamber olarak Muhammed (sav)’den, önder olarak Kur’ân’dan râzı olduk” dedi.
Bunun üzerine Allah Rasûlü’nün yüzünde güller açtı, üzüntüsü gitti. Sonra da şöyle buyurdu:
“-Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, eğer Mûsâ (as) aranızda olup da ona uyarak beni terk etseydiniz derin bir dalâlete düşmüş olurdunuz. Siz ümmetler içinde benim nasibimsiniz, ben de peygamberler içinde sizin nasibinizim.” (Heysemî, I, 174)EL KAVİYY
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kaviyy: Pek güçlü, çok kuvvetli, tam bir kudret sahibi, hiçbir zaman aczin yol bulamadığı mutlak gâlip, her şeye gücü yeten demektir.10 Ağustos 2023 Perşembe
THE MOST BEAUTIFUL WOMEN
Grup Adı : THE MOST BEAUTIFUL WOMEN
Üye sayısı : 8,200 civarıAktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.
iletişim:
sukruaygun@gmail.com
günün ayeti
Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
günün hadisi
Rasûlullah (sav) efendimiz buyuruyor:
“Allah yolunda savaşa çağırıldığınız zaman hemen katılın.” (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 45, Cihâd 1, 27, 184; Müslim, Hac 445, İmâret 85. Tirmizî, Siyer 32; Nesâî, Bey`at 15)OSMANLI'DAN KISSA - YAVUZ SELİM HAN VE HASAN CAN
Bir gün Yavuz Sultan Selim sırdaşı Hasan Can'ı, huzuruna çağırttı. Sohbet esnasında ona:
"-Anlat bakayım Hasan, bu gece nasıl bir rüya gördün?" diye sordu.
Hasan Can, anlatmaya değer bir rüya görmediğini söyleyince Yavuz ona:
"-İnsan bütün bir gece uyur da hiç rüya görmez mi? Herhalde bir rüya görmüşsündür." diye ısrar etti. Bir şey hatırlayamayan Hasan Can mahcûb oldu. Daha sonra bir vesile ile rüyayı Kapı ağası Hasan Ağa'nın gördüğünü öğrendi ve kendisine anlattırdı. Ağa şöyle dedi:
“Bu gece Harem dairesi nur yüzlü kimselerle doldu Sultânın kapısı önünde de ellerinde birer sancak bulunan dört kişi duruyordu. En öndeki zatın elinde Sultânımızın sancağı vardı. O zat bana dedi ki:
"-Biz neye geldik, bilir misin?"
Ben de:
"-Buyurun!" dedim.
Bunun üzerine:
"-Şu gördüğün mübarek kişiler, Rasûlullah (sav) Efendimiz'in ashabıdır. Hepimizi Rasul-i Ekrem (sav) Efendimiz gönderip Sultân Selim Han'a selam söyledi ve buyurdu ki: “Harameyn'in (Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere'nin) hizmeti kendisine verildi, kalkıp gelsin!.. “
Bu gördüğün dört kimsenin birisi Ebû Bekr-i Sîddîk, diğeri Ömer-u'l-Faruk, bir diğeri de Osman-ı Zinnüreyn'dir. Ben de, Alî bin Ebî Talibim. Bunu hemen varıp Selîm Han'a müjdele!.."
Hasan Can, Hasan Ağanın rüyasını Sultân’a aynen nakletti. Padişahın mübarek yüzü kızardı ve gözlerinden sevinç yaşları boşanarak;
"Ey Hasan Can! Sana demez miyiz ki, biz, bir tarafa me'mûr olunmadıkça hareket etmeyiz. Ecdadımızdan her biri evliyalıktan nasîbini almışlardır. Her birinin nice kerametleri vardır..." dedi.
Meğer ki Sultân da o gece aynı rü'yayı görmüş. (Osman Nûri Topbaş-Altınoluk Dergisi, 1996-Kasim, Sayı:129, Sayfa:032)el Vekil
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vekîl: İşlerini kendisine bırakanın işlerini en iyi şekilde yapan, kendisine dayanılıp, güvenilen, her şeyi tedbir ve idare eden, gözeten, yarattığı bütün varlıkların işlerini idare eden, her şeye karşı her şeyin hakkını müdafaa eden, hakkı yerine getiren demektir.me'mûr
me'mûr: 1. Emir almış olan kimse. 2. Bir işle vazifelendirilen kimse; devlet hizmetinde maaş veya ücretle çalıştırılan kimse, 'görevli. 3. Emrolunan, emirle yaptırılmış olan [iş, şey].
9 Ağustos 2023 Çarşamba
Plumber Group plipinler
Grup Adı : Plumber Group plipinler - https://www.facebook.com/groups/499004388006384/
Üye sayısı : 21,800 civarı
Grubun herhangi bir engeli yoktur, üyeleri Filipinlerdendir tamir tadilat üzerinedir.
iletişim:
sukruaygun@gmail.com
günün ayeti
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
günün hadisi
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Kıyâmet günü kat kat ibadetlerle gelir. Alınır alınır, o gıybet ettiği kimseye verilir. Kul hakkı olan kimseye verilir. Hattâ en sonra onun günahlarını alır Cehennemlik olarak gider.” (Müslim, Birr, 59; Tirmizî, Kıyâmet, 2; Ahmed, II, 303, 324, 372)DİNİ KISSA DİNİ HİKAYE
Vaktiyle Emevîler devrinin üç büyük hiciv şâirlerinden biri olan Ferezdak’ın zevcesi ölmüştü. Defin merâsiminde Hasan-ı Basrî Hazretleri de bulunmaktaydı. Hasan-ı Basrî Hazretleri, şiirleriyle insanları istihkar ve istihfâf eden, onların şeref ve haysiyetini zedeleyen bu şâire, bir ara kabre işâret ederek:
“-Âhiret için ne hazırladın?” diye sordu. Yaşlı şâir:
“-Yetmiş yıldan beri kelime-i şehâdeti hazırladım.” dedi.
Hasan-ı Basrî Hazretleri îkaz mahiyetinde:
“-Ne güzel hazırlık!” dedikten sonra şu sözleri ekledi:
“-Lâkin kelime-i şehâdetin şartları vardır. Bu yüzden insanları incitecek ve gönüllerine diken batıracak sözlerden uzak dur, Allâh’ın kullarını küçümseme ve gıybet etmekten sakın!”
Velhâsıl, dil ya hayır söylemeli, ya da sükût etmelidir.el HAKK
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hakk: Varlığı ve ulûhiyeti kesin olan, inkârı mümkün olmayan, ezelî ve ebedî olan ve değişmeksizin var olan nihâî gerçek, kimseye muhtaç olmayan, sözü en doğru olan, eşyayı hikmetin gereğine göre icad eden demektir.