Grup Adı : Buy Sell Dubai
Üye sayısı : 84,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur. Üyeleri nadir bulunacak türdendir, Dubai ağırlıklıdır.
iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60
Grup Adı : Buy Sell Dubai
Üye sayısı : 84,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur. Üyeleri nadir bulunacak türdendir, Dubai ağırlıklıdır.
iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60
Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah, bir kuluna hayır murâd ettiğinde onu insanların ihtiyaçlarını karşılama yolunda istihdâm eder.” (Süyûtî, II, 4/3924)Bir gün Hazret-i Ali, zevce-i muhteremesi Fâtımatü’z-Zehrâ’ya:
“–Çok acıktım, evde yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Hazret-i Fâtıma, evde yiyecek bir şey bulunmadığını, yalnız altı akçelerinin olduğunu söyledi. Hazret-i Ali bu altı akçeyle yiyecek almak üzere çarşının yolunu tuttu. Yolda giderken birinin, bir müslümanın yakasına yapışmış:
“–Ya hakkımı ver ya da yürü mahkemeye gidelim!” dediğini duydu. Borçlu adam biraz mühlet istiyorsa da alacaklı müsâade etmiyordu. Adamların çekişmelerini gören Hazret-i Ali:
“–Münâkaşanız kaç para içindir?” diye sordu.
“–Altı akçe için.” cevâbını alınca, kendisinin de muhtaç olduğu o altı akçeyi vererek, borçlu müslümanı sıkıntıdan kurtardı. Ardından Hazret-i Fâtıma’ya ne cevap vereceğini düşünmeye başladı. Sonunda; «Nasıl olsa Fâtıma, kadınların seyyidesi, Rasûlullâh’ın kızıdır, anlayış gösterir.» diyerek evine döndü. Hazret-i Ali (ra) yaptığı îsârı Fâtıma vâlidemize anlattı. O da:
“–Çok iyi yapmışsın, el-hamdü lillâh, bir müslümanı hapisten kurtarmışsın. Hak Teâlâ bize kâfîdir.” buyurdu. Fakat biraz da mahzun oldu. Hazret-i Ali, onun üzüntüsünü sezip, iki oğlunun da açlıktan ağladığını görünce gönlünde bir kırıklık hissederek dışarı çıktı. «Bâri Rasûlullâh’a gideyim de O’nun mübârek yüzünü seyrederek üzüntümü unutayım.» diye düşündü. Bu düşünceyle yürürken, elinde besili bir deve olan bir kimseye rastladı. O şahıs Hazret-i Ali’ye:
“–Bu deveyi satıyorum, alır mısın?” diye sordu. Hazret-i Ali parasının olmadığını söylediyse de adam veresiye olarak deveyi yüz akçeye sattı. Hazret-i Ali, elinde deve ile biraz uzaklaşmıştı ki, yolda rastladığı başka bir adam:
“–Bu deveyi bana üç yüz akçeye satar mısın?” diye sordu. Hazret-i Ali kabul etti ve deveyi o şahsa sattı. Üç yüz akçeyi peşin alınca da çarşıdan yiyecek bir şeyler alıp evine götürdü. Hazret-i Fâtıma’ya, olup biteni anlattı. Yemeklerini yiyip Allâh’a hamd ü senâlar ettiler. Daha sonra Hazret-i Ali, evinden çıkıp Peygamber Efendimiz’in yanına gitti. Efendimiz (sav):
“–Yâ Ali! Deveyi kimden alıp, kime sattın biliyor musun?” buyurunca:
“–Allah ve Rasulü bilir.” dedi. Peygamber Efendimiz:
“–Sana deveyi satan, Cebrâil (as); satın alan da İsrâfil (as) idi. Deve de cennet develerinden idi. O müslümanı sıkıntıdan kurtardığın için Hak Teâlâ dünyada bire elli verdi. Âhirette vereceğinin hesabını ise kendisinden başka kimse bilmez.” buyurdu. (Ramazanoğlu Mahmud Sâmî, Hz. Aliyyü’l-Murtezâ, s. 54. s. 119-122.)îsâr: İhtiyaç duyduğu şeyleri başkalarına vermek, diğer bir ifadeyle, başkalarını kendisine tercih etmektir. Buna îsâr adı verilmektedir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
Rasûlullah (sav) efendimiz buyuruyor:
“…Benim dostlarım Allah Teâlâ ile iyi mü’minlerdir…” (Buhârî, Edeb 14; Müslim, Îmân 366)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Muahhir: İstediğini geride bırakan, arkaya koyan, hikmeti gereği tehir edilmesi gerekenleri erteleyen demektir.
Grup Adı : Jobs İn Pennsylvania
Üye sayısı : 7,300 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.
iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Lüzumsuz şeyleri terk etmesi, kişinin iyi bir müslüman oluşundandır.” (Tirmizî, Zühd, 11; İbn-i Mâce, Fiten, 12)Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri de, istikâmet hâlini, nice kerâmetten üstün görmüştür. Nitekim kendisine bir gün:
“-Efendim, siz su üstünde yürüyormuşsunuz!” dediler. Hazret ise:
“-Bir çöp de su üstünde yüzer.” cevâbını verdi.
“-Havada uçuyormuşsunuz!” dediler.
“-Kuş da havada uçar.” buyurdu.
“-Bir gecede Kâbe’ye gidiyormuşsunuz!” dediler.
“-Bir cin veya şeytan da bir gecede Hindistan’dan Demâvend’e gidiyor.” buyurdu.
“-Peki o hâlde gönül erlerinin işi nedir?” diye suâl edilince:
“-Allah Teâlâ’dan başkasına gönlü bağlamamak!” karşılığını verdi. (Attâr, Tezkire, sf.201; Serrâc, sf. 316; Abbâs, Ebû Yezîd, sf. 98) (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Şubat-2015)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mukaddim: Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren, yakınlaştıran demektir.Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri buyurur:
“Ne mutlu o kimseye ki, bir tek endişesi vardır (yani dâimâ bir ve tek olan Allâh’ı zikir hâlindedir). Kalbini; gözünün gördüğü, kulağının duyduğu mâlâyânî şeylerle meşgul etmez. Kim mârifetullah sırrına ererse, kendisini Allah’tan alıkoyan her şeyden yüz çevirir.”Grup Adı : JOBS IN NEW YORK
Üye sayısı : 45,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur. Üyeleri ABD ağılıklıdır.
iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60
Grup Adı : Naples Florida BUY SELL TRADE
Üye sayısı : 5,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Zamanındaki dünya kadınlarının hayırlısı Meryem’dir. İslâm ümmetinin kadınlarının hayırlısı da Hatîce’dir.” (Buhârî, Enbiyâ45; Müslim, Fedâilü’s-sahâbe 69)Hatîce vâlidemiz çok fazîletli bir insandı. Vahiy meleği bir gün Rasûl-i Ekrem Efendimiz’e gelerek:
“–Yâ Rasûlallâh! Hatîce, elinde bir kap yemekle Sana gelmektedir. Hatîce yanına geldiği zaman, ona Rabbinden ve benden selâm söyle! Onu, gürültü ve yorgunluk olmayan cennette inciden yapılmış bir sarayla müjdele!” buyurdu. (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 20)
Hz. Hatîce (ranhâ) bu ilâhî selâma şöyle mukâbele etti:
“–O (şânı yüce Allâh) Selâm’ın kendisidir, selâm O’ndandır, Cebrâîl’e de selâm olsun! Ey Allâh’ın Rasûlü! Allâh’ın selâmı, rahmeti ve bereketi Sen’in de üzerine olsun.”
Allâh Rasûlü (sav), hayâtı boyunca bu mübârek zevcesini unutmadı. O’na karşı vefânın en güzel örneklerini sergiledi. (Osman Nûri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa (sav), Erkam Yay.)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Muktedir: Tam bir kudret sahibi olup hiçbir konuda zerre kadar zorlanmayacak şekilde gücü yeten demektir.