13 Eylül 2023 Çarşamba

GÜNÜN AYETİ

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim 

“…Bugün kâfirler, sizin dîninizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dîninizi kemâle erdirdim, size nîmetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim…” (Mâide, 3)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Cibril (as) bana Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söyledi: Bu din (yani İslâm) zâtım (kendim) için seçtiğim bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlâk yakışır. Müslüman olarak yaşadığınız sürece bu iki hasletle ikrâm ediniz.” (Kenzü’l-ummâl, VI, 392)

DİNİ KISSA DİNİ HİKAYE

 Hz. Ömer (ra)’dan rivâyet edildiğine göre yahudilerden bir adam kendisine şöyle demiştir: “Ey mü’minlerim emîri! Kitabınız (Kur’ân) da okuduğunuz öyle bir âyet var ki o biz Yahudi toplumuna inseydi biz o günü bayram ilan ederdik.”

Hz. Ömer (ra): “Bahsettiğin âyet hangisidir?” diye sorunca, Yahudi: “Bugün sizin için dîninizi kemâle erdirdim…” âyetidir. dedi. Ömer (ra) şöyle buyurdu:

“Biz bu âyetin Peygamber (as)’a nâzil olduğu günü ve yeri biliyoruz. Bu âyet, Cuma günü Rasûlullah (sav) Arafat’ta iken nâzil olmuştur.” Hz. Ömer böyle cevap vererek o günün bizim içinde bayram olduğuna işâret etmiştir. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân 4.Cilt, Erkam Yay.)

el Vahid

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Vâhid: Tek olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde ve hükümlerinde asla şeriki, ortağı, benzeri, dengi olmayan.

kemâl

 kemâl: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer.


emîr

 

emîr: Bey, emirlik başkanı, emir.

12 Eylül 2023 Salı

GÜNÜN AYETİ

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim 

“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) infâk etmedikçe «birr»e, hayrın kemâline eremezsiniz. Her ne infâk ederseniz, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allah Teâlâ, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Sonra önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O hâlde (sadece bir hurmaya bile sahip olsanız) artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” (Buhârî, Zekât, 9, 10; Müslim, Zekât, 67, 97)

GÜNÜN KISSASI

 Bir gün Rasûlullah (sav):

“Bir dirhem, yüz bin dirhemi geçmiştir.” buyurmuşlardı. Ashâb-ı kirâm:

“Bu nasıl olur, ey Allâh’ın Rasûlü?” diye sorduklarında, Efendimiz şu cevâbı verdi:

“Bir adamın iki dirhemi vardı. Bunlardan en iyisini tasadduk etti. (Yâni malının yarısını tasadduk etmiş oldu.) diğeri (ise hayli zengin biriydi) o da malının yanına varıp, malından yüz bin dirhem çıkardı ve onu tasadduk etti.” (Nesâî, Zekât, 49.)

EL MACİD

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MâcidŞanı yüce olan, keremi bol olan, yardımı çok olan, in’âm ve ihsânı bol olan demektir.

infâk

 infâk: Geçindirme, nafakalandırma.


teberru

 teberru: Bağış.


müessese

 müessese: Kuruluş, kurum.


tufan

 

tufan: 1. Çok yoğun veya şiddetli şey.

11 Eylül 2023 Pazartesi

günün ayeti

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim 

(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O’nu (öyle kimseler) tesbih ederler ki; Onlar, ne ticaret ne de alış verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.” (Nûr, 36-37)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“…Bir grup insan, Allâh’ın evlerinden bir evde toplanır, Allâh’ın Kitâbı’nı okur ve onu aralarında müzâkere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler çevrelerini kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında zikreder.” (Müslim, Zikr, 38; Ebû Dâvûd, Vitr, 14/1455; Tirmizî, Kırâat, 10/2945)

BİR BİLGENİN NASİHATİ

 Bir bilgenin ders halkasının müdâvimlerinden biri, nice seneler sonra, halkayı terketmişti. Haftalar, aylar geçip adam ortalarda gözükmeyince, bilge kişi kendisini ziyârete karar verdi.

Mevsim kıştı, adam evde yalnızdı ve evin salonundaki büyük ocakta gürül gürül odun yanıyordu.

Bilge kendisini niye ziyaret ettiğini tahmin eden adam, üşümüş olan bilgeyi ocağın başına davet etti, kendisi de birşeyler ikram etmek için mutfağa yöneldi.

Ocağın yanıbaşında oturan bilge, gelen ikramı kabul etti, fakat adama hiçbir şey demedi. Sanki adam evde yokmuş, sanki kendi evinde tek başına oturuyormuş gibiydi. Bütün dikkatini ocağa vermiş görünüyordu.

Bilge, birkaç dakika sonra maşayı aldı, iyice köz haline gelmiş odunlardan birini ocağın bir kenarına koydu. Sonra minderine oturdu. Hâlâ bir şey söylemiyordu.

Kenara konmuş olan közün ateşi yavaş yavaş azaldı, sonra da söndü. Odada çıt çıkmıyordu. İlk baştaki selamlama hariç, bir kelime bile konuşulmuş değildi.

Bilge, gitmeye hazırlanırken, sönmüş közü aldı ve yeniden ateşin ortasına koydu. Köz, ateşle ve yanan odunların ısısıyla çabucak parladı.

Bilge ayrılmak için kapıya yöneldiğinde, ev sahibi “Sebeb-i ziyaretinizi anlıyorum” dedi. “Ateş dersiniz için de teşekkür ederim. Bundan sonra sohbetlerinizi hiç aksatmayacağım.” (Dr. Adem Ergül, Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış, Erkam Yay.)

El Vacid

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Vâcid: Zengin olan, her muradına erişen, dilediğini, dilediği zaman bulabilen, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, her şeyi vücuda getiren demektir.

8 Eylül 2023 Cuma

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Sizi huzûrumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınız. Îman edip sâlih amelde bulunanlar müstesnâ; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır…” (Sebe, 37)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Yedi şey gelmeden önce güzel ve (sâlih) ameller işlemekte acele etmelidir. Bunlar: Unutturucu fakirlik, azdırıcı zenginlik, ifsâd edici hastalık, akılları götürecek ihtiyarlık, ânî ölüm, Deccal’in ortaya çıkışı ki -bu beklenen hâdiselerin en şerlisidir- ve kıyâmetin kopmasıdır. Kıyâmet ise hepsinden fecî, hepsinden daha acıdır.” (Bkz. Tirmizî, Zühd, 3/2306; Nesâî, Cenâiz, 123)

GÜNÜN HADİSİ

 Efendimiz (sav) buyururlar ki: “Aziz iken zelil olmuş, mevkiini kaybetmiş olanlara, iyilikte bulunup yardım ediniz…” 

EL KAYYUM

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Kayyûm: Zeval bulmayan dâim, kâinatın yöneticisi, bütün varlıkların kendisine bağlı olduğu en yüce Var, kendi kendisine yeten tek Var, gökleri ve yeri ayakta tutan, hiçbir kimseye ve hiçbir şeye bağlı olmayan demektir.

ifsâd

 ifsâd: Bozan.


muhacir

 muhacir: Göç eden, bir memleketten kalkıp, başka bir yere yerleşen, göçmen.


sâdât

 sâdât: 1. Seyyidler. 2. Hz. Muhammed (sav)’in neslinden olanlar.


âyân

 âyân: İleri gelenler.

eşrâf

 eşrâf: Bir yerin zenginleri, sözü geçenler, ileri gelenler.


muayyen

 muayyen: 1. Belirli. 2. Belirlenmiş. 3. Bilinen.


müderris

 müderris: 1. Ders veren, ders okutan; medrese dersi okutan.


mütevelli

 mütevelli: 1. Bir vakfın idâresi, kendisine verilmiş olan kimse.


tasadduk

 tasadduk: 1. Sadaka vermek. Allah rızası için fakirlere ve ihtiyacı olanlara, para veya ihtiyaca göre herhangi bir şey vermek.

7 Eylül 2023 Perşembe

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!" Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.” (Hicr, 28,29,30)

günün hadisi

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allâh Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir tutam topraktan ya­ratmıştır. Bu sebeple Âdemoğullarının, o topraklara izâfeten bir kısmı kırmızı, bir kısmı beyaz ve siyah, bir kısmı da bu renklerin karışımındaki bir renkte; bir kısmı yumuşak, bir kısmı sert, bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu olarak (yâni muhtelif istîdâd, husûsiyet ve karakterde) dünyâya gelmiştir.” (Ebû Dâvud, Sünnet, 16; Tirmizî, Tefsîr, 2/2955; Ahmed, IV, 400)