Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onların göğüslerinde kinden ne varsa çıkarıp atmışızdır…” (A’râf, 43)
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onların göğüslerinde kinden ne varsa çıkarıp atmışızdır…” (A’râf, 43)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allâh’ım! Îmânı bize sevdir, gönüllerimizi onunla zînetlendir! Bizi küfür, azgınlık ve isyandan nefret ettir! Bizleri din ve dünya için faydalı olan şeyleri bilenlerden, doğru yola erenlerden eyle!” (Ahmed, III, 424; Hâkim, I, 686-687/1868; III, 26/4308)Dervişin
- Bütün âlemi dolaştım, ne rahatlık buldum, ne de rahatlık bulan birini gördüm sözünü dinleyen Dar'ın:
"- Neden kendinden el çekmedin, hem kendin rahat olurdun, hem de herkesi rahat bulurdun." sözü çok derin mânâ taşırMevlânâ Celâleddin Muhammed Rûmî hazretleri, arkadaşlarından birini üzüntülü gördü ve şöyle dedi:
- Bütün gönül darlığı, bu âleme gönül bağlamaktan gelir, kendini yok bilirsen, her renge bakarsın, her lezzeti tadarsın, bilesin ki bunların hiç birisi ile kalmazsın! Şunları bilesin ki bunları gördükten sonra, öyle bir yere gideceksin ki, orada hiç gönül darlığı çekmeyeceksin.
masivâ: Ondan gayrısı. (Allah’tan) başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) Dünya ile alâkalı şeyler.
İtalya’nın kuzeydoğusunda bulunan Dolomit Dağları, 3000 metrenin üzerine çıkan ve 141.903 hektarı kaplayan 18 zirveli bir dağ silsilesinden oluşuyor. Dünyanın en görkemli dağları arasında yer alan Dolomitler, 2009'da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
ed-Dârr: Zarar verenleri ve zararlı yönleri de olmak üzere her şeyi yaratan, elem verici şeyleri de halk eden demektir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…(Rasûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.”
(Zümer, 9)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizin en aşağı derecede olanınıza üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ki Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere dua ederler." (Tirmizî, İlim 19)Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir:
Allah'ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse;
Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse." (Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268. Tirmizî, Birr 24; İbni Mâce, Zühd 2)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mâni’: Kötülüklere engel olan, dilemediği şeylerin olmasına izin vermeyen, kendilerine zarar verecek şeylere mani olmak sûretiyle dostlarına yardımda bulunan demektir.“Kime uzun ömür verirsek Biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı? (Bu fânî akış, bu yolculuk nereye?)” (Yâsîn, 68)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz" (Ahmed b. Hanbel, Müsned III, 198)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Muğnî: Kullarından dilediğini zengin kılan demektir.Bismillahirrahmanirrahim
“Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah’tır, Resûlüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler." (Mâide, 55)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Benim dostlarım Allah Teâlâ ile iyi mü’minlerdir…” (Buhârî, Edeb 14; Müslim, Îmân 366)