16 Mayıs 2023 Salı

GÜNÜN AYETİ

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey îmân edenler! Allâh’tan ittikâ edin ve sâdıklarla berâber olun!”
(Tevbe, 119)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Mümin müminin aynasıdır.” (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 49; Tirmizî, “Birr”, 18)

el-Vehhâb

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-VehhâbBağışı çok olan, karşılıksız veren, nimetlerinin ardı arkası kesilmeyen, mü’min ya da kâfir ayrımı yapmadan, bütün mahlûkuna nimetlerini yağdıran, ihsân eden demektir.

ittikâ

 ittikâ: 1. Allah’tan korkma. 2. Sakınma, çekinme.

seciyye

 seciyye: Karakter.

telkin

 telkin: 1. Şuur altına bir şey silmek veya eklemek. 2. Aşılama. 3. Esinleme.

15 Mayıs 2023 Pazartesi

Chelmsford sale

Grup Adı : Chelmsford sale  Üye sayısı : 3,800 civarı Grubun herhangi bir engeli yoktur. İngiltere'nin Chelmsford bölgesinden üyeleri olan aşırı aktif bir gruptur, üyeleri bayan ağırlıklıdır.   iletişim: Şükrü Aygün | Facebook

Grup Adı : Chelmsford sale

Üye sayısı : 4,000 civarı

Grubun herhangi bir engeli yoktur. İngiltere'nin Chelmsford bölgesinden üyeleri olan aşırı aktif bir gruptur, üyeleri bayan ağırlıklıdır. 

iletişim: Şükrü Aygün | Facebook

GÜNÜN AYETİ

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Eğer borçlu darlık içinde ise, eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekâta) saymak sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 280)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı (Kıyamet ve hesaplaşmanın olacağı) gün gelmezden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, sâlih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenâtı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir.” (Buhârî, Mezâlim 10, Rikak 48; Tirmizî, Kıyâmet 2)

el GAFFAR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-ĞaffârDaima affedici olup, mağfireti, bağışlaması sonsuz olan, yeniden işlenen günahları örten, setreden ve affeden demektir.

ictimâî

 ictimâî: Toplumsal.

mühlet

 mühlet: Süre, bekleme zamanı, müddet, vakit, zaman.

düstûr

düstûr: Kural, prensip.

zarûret

 zarûret: 1. Çaresizlik. 2. Muhtaçlık, yoksulluk; sıkıntı.

suistimâl

suistimâl: 1. Görev, yetki vb.ni kötüye kullanma.

mâzeret

 mâzeret: 1.Bağışlatıcı neden. 2. Engel. 3. Engellik.

kifâyet

 kifâyet: 1. Yetişme, el verme; yeterlik.

iktifâ

 iktifâ: Yeter bulma, aza kanaat etme, yetinme.

10 Mayıs 2023 Çarşamba

Naples Florida BUY SELL TRADE

Grup Adı : Naples Florida BUY SELL TRADE  Üye sayısı : 3,500 civarı Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.  iletişim: Şükrü Aygün | Facebook

Grup Adı : Naples Florida BUY SELL TRADE

Üye sayısı : 3,500 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.

GÜNÜN AYETİ

Cenâb-ı Hak buyuruyor:Bismillahirrahmanirrahim
“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve merhametli bulacaktır.” (Nisâ, 110)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Günahlardan hâlis olarak tevbe eden kişi hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn-i Mâce,Zühd,30)

GÜNÜN HADİSİ

 “Her Âdemoğlu hatâ eder; hatâ edenlerin en hayırlısı ise, hatâlarının ardından tevbe edenlerdir.” (Tirmizî, Kıyâmet 49)

GÜNÜN HADİSİ

 hadîs-i şerîfte şöyle buyurulur:

 “Mü’min günahını, üstünde bir dağ gibi görüp, üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, sinek gibi konup uçacak şekilde görür.” (İhyâ, c.4, s.29)

EL MUSAVVİR

 Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Musavvir: Her mahlûku, ezelî hikmetinin gereği, çeşitli şekillerde yaratan, tasvir eden, her varlığa ayrı bir şekil ve özellik veren demektir.

istiğfar

 istiğfar: Allah Teâlâ’ya “Rabbim, beni bağışla! diye dil ile yalvarırken, bedeni günahlardan uzak tutmaktır.

mağfiret

 mağfiret: Allah’ın, kullarının günahlarını bağışlaması.


masiyet

 masiyet: 1.Allah’a ve Rasullerine karşı gelme, günahlara dalma, helal ve haram sınırlarını çiğneme, Allah ve Rasullerinin hükümlerini uygulayan emir ve yetki sahiplerine karşı gelme. 2. Baş kaldırmak, isyan etmek, haddi aşmak, sınırları çiğnemek.

zelle

 zelle: Küçük hata.


mahviyet

mahviyet: Alçak gönüllülük.