9 Mayıs 2023 Salı

House /Apartment /Flat /Room for rent in Leicester & Leicestershire UK

Grup Adı : House /Apartment /Flat /Room for rent in Leicester & Leicestershire UK Üye sayısı : 4,600 civarı Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.  iletişim: Şükrü Aygün | Facebook

Grup Adı : House /Apartment /Flat /Room for rent in Leicester & Leicestershire UK
Üye sayısı : 4,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.

iletişim: Şükrü Aygün | Facebook

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…” (Tahrim, 6)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Bir çocuğun ana baba üzerindeki hakkı ona güzel bir isim vermesi, iyi bakması, güzel  bir edeble yetiştirmesidir. " (Kenzü’l-ummâl, XVI, 417)

el Bari

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Bâri’: Vücuda getirdiği her şeyin âza ve cihazını, herhangi bir modele bağlı kalmadan yoktan var edip, birbirine uygun yaratan, kusursuzca var eden demektir.

edep

 edep: İyi terbiye, nâziklik, usluluk, zariflik.

âgah

 âgah: 1. Bilgili, haberli, uyanık.

tezâhür

 tezâhür: 1. Meydana çıkma, belirme, görünme, gözükme. 2. Belirti. 3. Birbirine yardım etme, arka verme.

zâhir

 zâhir: 1. Görünen, görünücü, açık, belli, meydanda.

bâtın

bâtın: 1. İç. 2. İç yüz. 3. Gizli, görünmeyen nesne.

8 Mayıs 2023 Pazartesi

günün ayeti

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyor, ahireti bırakıyorsunuz.” (Kıyâmet, 20-21)

günün hadisi

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ölümü ve öldükten sonra ceset ve kemiklerin çürümesini hatırlayın! Âhiret hayatını isteyen, dünya hayatının süsünü terk eder.” (Tirmizî, Kıyâmet, 24)

for sale in swansea

Grup Adı : for sale in swansea  Üye sayısı : 7,500 civarı İngiltere üyeli aşırı aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.

Grup Adı : for sale in swansea

Üye sayısı : 7,500 civarı
İngiltere üyeli aşırı aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur.
İletişim https://www.facebook.com/aygun99

DİNİ KISSA

 Yahya bin Muaz (r. aleyh) dünyaya aşırı düşkün bir İslâm hukukçusunu görünce ona şu îkazlarda bulunmuştu:

“Ey ilim sahibi kişi!

– Köşkleriniz, Bizans imparatorlarının köşklerine,

– Evleriniz, İran hükümdarlarının evlerine,

– Yaşadığınız meskenler, Kârun’un yaşadığı meskenlere,

– Kapılarınız, Tâlût’un kapısına,

– Kıyafetleriniz, Câlût’un süslü kıyafetine,

– Hayat tarzınız, şeytanın hayat tarzına,

– Yok oluşunuz, inkârcıların yok oluşuna,

– Yönetiminiz, Firavun’un yönetimine,

– Hâkimleriniz, aceleci ve rüşvetçi hâkimlere,

– Ölümünüz câhiliye ölümüne benziyor.

Peki Muhammedîlik bunun neresinde?!”

EL HALIK

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-HâlıkHer şeyi yoktan var eden, yaratan, yarattığı her şeyin bütün ayrıntılarını bilen ve mahlûkuna takdir ettiği ömür içerisinde, onun göreceği her hâli, hadiseyi tespit ve tayin eden demektir.

muâmelât

 muâmelât: İşlemler.

diğergâm

 diğergâm: Kendisinden çok başkasını düşünen, başkasının derdiyle dertlenen.

hâlet-i rûhiye

 hâlet-i rûhiye: Ruhsal durum.

4 Mayıs 2023 Perşembe

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…” (Bakara, 186)

DUA

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kulun Rabbine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. İşte bu sebeple secdede çok duâ etmeye bakın!” (Müslim, Salât, 215)

SALAVAT

 Rasûlullâh (sav) namazdan sonra salât ü selâm getirmeden duâ eden bir adam gördü. Bunun üzerine:

“–Bu adam acele etti.” buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve bütün ümmetine şu tembihte bulundu:

“–Biriniz duâ edeceği zaman önce Allâh Teâlâ’ya hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.” (Tirmizî, Deavât, 64/3477)    

el Kayyum

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Kayyûm: Zeval bulmayan dâim, kâinatın yöneticisi, bütün varlıkların kendisine bağlı olduğu en yüce Var, kendi kendisine yeten tek Var, gökleri ve yeri ayakta tutan, hiçbir kimseye ve hiçbir şeye bağlı olmayan demektir.

salâtü selam

 salâtü selam: Peygamber (as)’a Allahümme salli alâ Muhammed’in ve alâ âli Muhammed” veya “sallallahu aleyhi ve sellem” diye salâtü selâm göndermek.

28 Nisan 2023 Cuma

günün ayeti - günün duasi

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:


Bismillahirrahmanirrahim 

“Duâlarına şu sözleri de ekle. De ki: «Ey güçlükleri kolaylaştıran Allah!Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!” (Bakara, 201)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Allâh'tan talep edilen (dünyevî şeylerden) Allâh'ın en çok sevdiği, âfiyettir." (Tirmizî, Deavât, 112/ 3542)

DİNİ HİKAYE

 Bir kimse devamlı olarak; «Yâ Rabbi! Lûtf u kereminle âfiyet ihsan buyur, bizleri âfiyetten ayırma!» der dururdu.

Onun bu sözlerini işiten birisi merakla:

"-Yapmakta olduğun bu duânın mânâsı nedir? Niçin bu kadar sık tekrar ediyorsun?" diye sordu. O da, soruyu yönelten şahsın merakını gidermek için başından geçenleri şöyle hülâsa etti:

"-Ben, sırtında semer ile insanların yüklerini taşıyan ve böylece geçimini temin eden bir hamal idim. Bir defasında çok ağır bir un çuvalını yüklenmiş, uzun bir müddet taşımış ve fazlaca yorulmuştum. İstirahat etmek için bir ara çuvalı yere koydum. Bu arada da içimden:

«-Yâ Rab! Böylesine yorulmaktansa bana her gün iki somun versen, onunla iktifâ ederdim!..» deyiverdim.

Tam bu esnâda, birbiriyle hangi husustan dolayı çekiştiklerini bilmediğim iki adam gördüm. Aralarını bulayım diye yanlarına vardığımda, biri diğerine vurmak istediği şeyi yanlışlıkla benim başıma vurdu. O anda yüzüm kanlar içinde kaldı. Bu sırada mahalle karakolundan gelip bu iki kişiyi yakaladılar. Yüzümü-gözümü kana bulanmış bir vaziyette görünce, kavgacılardan zannederek beni de yaka paça tutuklayıp hapse attılar. Bir müddet, karanlık, soğuk ve rutûbet kokusuyla dolu bir yerde hapis yattım. Lâkin her gün bana yiyecek olarak iki somun veriliyordu. Bir gece, rüyada birisinin bana şöyle dediğini işittim:

«-Yorulmadan her gün iki ekmek istemiş, fakat âfiyet istemeyi unutmuştun!... İşte, istediğin verildi.»

Bu sırada uykudan uyandım ve yapmış olduğum hatadan dolayı Cenâb-ı Hakk'a ilticâ ederek:

«-Affet Rabbim!.. Sen'in sonsuz rahmet ve merhametine sığınıyorum. Artık ben sadece âfiyet isterim, âfiyet!» demeye başladım. Derken hapishanenin kapısının açıldığını ve:

«-Hamal Ömer nerede?» diye bağırıldığını işittim. Biraz sonra da beni dışarı çıkardılar ve salıverdiler. O gün bugündür, ben de bu duâyı tekrarlamaktayım." (Bkz. Kuşeyrî, er-Risâle, s: 514)

EL HALİM

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-HalîmCezalandırma imkânına ve gücüne sahipken suçluların cezasını hemen vermeyen, gazâbın kendisine gâlip gelmediği, sapıkların düşüncesizliklerinin, âsilerin isyanlarının kendisini öfkelendirmediği, teennî ve afv sahibi, kullarının suçunu anlamasına ve tövbe etmesine imkan tanıyan, acelecilikle ve kızgınlıkla davranmayan ve ceza vermekte de acele etmeyen, çok yumuşak davranan demektir.

hülâsa

 hülâsa: Özet, fezleke.


iktifâ

 iktifâ: Kâfi görmek. Var olanı yeter saymak.


ilticâ: Bir yere sığınma.

ilticâ: Bir yere sığınma.

27 Nisan 2023 Perşembe

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!" Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.” (Hicr, 28,29,30)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allâh Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir tutam topraktan ya­ratmıştır. Bu sebeple Âdemoğullarının, o topraklara izâfeten bir kısmı kırmızı, bir kısmı beyaz ve siyah, bir kısmı da bu renklerin karışımındaki bir renkte; bir kısmı yumuşak, bir kısmı sert, bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu olarak (yâni muhtelif istîdâd, husûsiyet ve karakterde) dünyâya gelmiştir.” (Ebû Dâvud, Sünnet, 16; Tirmizî, Tefsîr, 2/2955; Ahmed, IV, 400)