Yavuz Sultan Selîm Han ve ordusu, Adana civarında şiddetli bir yağmura tutuldular. Her yer çamur deryâsı olmuştu. O sırada Selîm Han, devrin meşhûr âlimlerinden Kemâl Paşazâde ile yanyana at üstünde sohbet ederek gidiyorlardı. Birden Kemâl Paşazâde’nin atı ürktü ve ürken atın ayağından sıçrayan çamur, Yavuz’un üstünü baştan başa boyadı.
Kemâl Paşazâde çok üzüldü. Rengi attı. Yavuz, O’na dönerek mütebessim bir çehre ile:
"Ulemânın atının ayağından sıçrayıp bizi boyayan çamur, bizim için şereftir. Mübârektir. Bu çamurlu kaftanı, ben ölünce sandukamın üzerine kapatın!"
buyurdu.
(Osman Nuri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yay.)
(Sultan Selim'in vasiyeti aynı şekilde tatbik edilmiş olup, İstanbul'un Fatih Semtinde Yer Alan "YAVUZ SULTAN SELİM CAMİİ içinde SULTAN SELİM TÜRBESİ"i üzerindedir...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder