HÜZÜN BİZİM EN "GÜZ"ELİMİZDİR
Bir vedadır sonbahar. Ağaç yaprağıyla, bitki toprağıyla helalleşir. Ekimdir bazen de tohumla toprağın vuslatına dönüşür. Muhacir en"sarı"yla haşir neşir…
"Yazı"verir sonbahar. Kar"arsızlık" edince "sayf"a.* Yazı, sarı yapraklarda müsveddeleşir. "Har"içten
gazel okur sadece. Gerçek ta"sarıyla" haşir neşir…
Sükutun sözlüsüdür sonbahar. Yer susar, gürlerken gökler. Günleri kısalır ömrün, güneş sükutun altın renginde hazineleşir. Aydan alır gümüş rengini söz, düşer ay"ak altına." Hat ile mimhat** sim"sarıyla"
haşir neşir…
Kimi yaprak dökümü kimi ikinci bahar: Hüznün has"adıdır" sonbahar. Aynı çukurda haşrolur naaş ile tohum. Gamzede hayat yine gamzede güzelleşir. Taze-taziye sap"sarıyla", ruh"sarıyla" haşir neşir…
Hadis-i Şerif’te buyurulur ki “Allah (cc) hüzünlü kalbi sever.” O, gizli bir hazine. Tecellisi ve tesellisi de hüzün ve 'hazin'e. "Ben hüzünlerin peygamberiyim ve hüzün benim ayrılmaz arkadaşımdır!” buyuran da Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem olunca... "Hüzün bizim en 'güz'elimizdir" denmez de ne denir ha dostlar!...
Osman YAZICI
*Sayf: Arapça yaz mevsimi **Mimhat: Silgi
Fotoğraf: Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder