OSMAN YAZICI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
OSMAN YAZICI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mart 2023 Pazartesi

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE,türkiye,bayrak,anadolu,orjinal içerik,OSMAN YAZICI,elif lam mim,türkü,Hay,Kayyum,

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE

1) ‘Ana’ kelimesi sevginin, merhametin, sabrın, diğerkâmlığın ve daha birçok güzel hasletin tek kelimede anlatımıdır. “Bu ‘ana’ kavramın güzelliğini anlatabilecek yiğit daha anasından doğmadı diyelim. Varın gerisini siz anlayın.

2) Annenin Arapça karşılığı Elif ve Mim harfleriyle yazılan ‘üm’ kelimesidir. (Elif Allah Azze ve Celle’yi, Mim Hz. Muhammed Aleyhisselatü Vesselam Efendimizi sembolize eder.) Bu yüzden ‘ana’dan daha üstün bir kelime ararsanız yine ‘üm’ içine bakın deriz. Ki onun harflerinde âlemlere rahmet ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz ile bütün kemâl sıfat ve isimleri zatında toplayan Yüce Rabbimiz Allah Azze ve Celle vardır.

3) Peki Allah ve Resulünü bayraklaştıran (Bayrağımızdaki hilal Allah Azze ve Celle’yi, yıldız ise Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamı temsil eder) ve asırlardır merhamet, sevgi gibi ‘ana’ hasletlerin bayraktarlığını yapan kimdir? Mensubu olmaktan duyduğumuz şerefle belirtelim ki o Türk milletinin ANA DOLU gönlüdür.

Deprem sonrası milletimizin sergilediği İslami, insani, vicdani tutum bir kez daha gösterdi ki ‘ana dolu’ gönlün Allah ve Resulünün sevgisinden ilham alan ana hasletleri halen daha dipdiri ayaktadır. Ve hiçbir güç o ana dolu dolu yüreği yıkamayacak, yerle yeksan edemeyecek, düştüğü yerden daha da güçlenerek kalkmasına mâni olamayacaktır.

Haydi Anadolu! Kalk! Kalk ki dara düşmüş, yetim kalmış mazlum coğrafyalar ağıtlar yakmak yerine yeniden imdadına neşe içinde TÜRKÜ ÇAĞIRSIN…

Haydi ANA DOLU gönül! Ver öpülesi elini! Haydi kalk! Ya Hayy Ya Kayyum aşkına…
Osman YAZICI

16 Mart 2023 Perşembe

TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

TEKBİR, Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,çadır,aabı hayat,anadolu,asır
TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

Bir can kurtarmak için canını hiçe sayan eli öpülesi kahramanların tırnakları içine sığınan toprak... Yeniden yurt kurmak için yeter bize.

Beytullah gönüllerin duaya açılan elleri arasına sığan gök kubbe... Çadır olarak yeter bize.

Yürekten akıtılan rahmet gözyaşları... Ab-ı hayat olarak, can suyu olarak yeter bize.

İş makinelerini, yardım malzemelerini yüklenmiş tırların karlı-buzlu yollarda son surat ilerleyişi... Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye yeter bize.

Her şeyini kaybetmişlerin ‘göklerden gelen karara’ isyan bilmez diliyle teslimiyeti... Yaradandan gayrısına teslim olmamaya yeter bize.

Danasını depremzedelere bağışlayan, bunun karşılığında kendisine hediye edilen düveyi de bağışlayan anamızın “ana dolu” yüreği... Her alanda “bir sürü”müzün olması için yeter bize.

Enkaz altında günlerce kalmalarına rağmen yüzlerindeki tebessümle birlikte kurtarılan kardeşlerimizin sönmeyen umut ışığı...“Kamer-ayı” kıskançlıktan çatlatmak için yeter bize.

Varsın el çeksin görünen âlemler üstümüzden. “Bana beyaz giyimli çok güzel bir abla geldi. Beni yedirdi içirdi. Siz gelince gitti” diyen yavrumuza ayan olan görünmez âlem... A-sır olarak yeter bize.

Enkaz altından günler sonrası çıkarılan bebeklerin 'gülüverişleri'... Dikenli yollarda dayanma gücü olarak yeter bize.

Hasbunellahi ve nimel vekil. Nimel mevla ve nimel nasir...En güzel vekil, dost ve yardımcı olarak ALLAH cc yeter de artar bize. ALLAHU EKBER… Küçüklüğümüze, acizliğimize yeter de artar bize.

Yeter ki: Sen tut elimizden Yarabbi! Bizim korkumuz bir senden bir de sensizlikten. Nice başlar düştü toprağa. Millet olarak secdedeyiz. Toprağa düşüşümüzü, secdelerimizi Recep ayının hürmetine MİRAC’a dönüştür Yarabbi…
Osman YAZIC
 

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,baba,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,
YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

Sallandık Yarabbi! Sana giden yollarda. Şeytanın ninnileri, nefsin ayak(oyun)larında uyuştuk uyuduk. Varamadık huzurlar huzurunun menziline.

Sallandık Yarabbi! Huzurunda 'hazır ol!' düzeninde tam tekmil duramadık.

Rızan için, ümmet için, vatan için, bütün mahlukâtın hayrı için hizmet yolunda son sürat koşanların, koşturanların hatırına affet! Bir daha sallama bizi. O bahtiyâr hizmet zümresi içine al bizi.

Emirlerini her daim ‘başüstüne’ alanların hatırına bir daha sallama bizi. Hatırını ‘gönül üstüne’ alanların içine sal bizi.

Her türlü afet, bela, kaza, düşman istilasından koru bizi ve tüm Ümmeti Muhammedi (sav). Ve

Yavrularımızın, vatanımızın, milletimizin, Ümmeti Muhammedin (sav), İslam’ın ve bütün insanlığın hayrı için depremden bile daha güçlü kıl bizi. Tut elimizden. Yıkıldığımız yerden daha da güçlenmiş olarak kaldır bizi. İçinde bulunduğumuz Şehrullah, Recep ayının hürmetine ta MİRACa kadar…

Allah’ın rahmeti, şifası, hıfzı, yardımı, bereketi, selameti, kolaylığı, sabrı, şükrü depremde hayatını kaybeden, yaralanan, göçük altında kalan, maddi kayba uğrayan ve onlar için seferber olanların üzerine olsun.

Osman YAZICI
 

10 Mart 2023 Cuma

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,dua,arapça dua,Rahman Suresi,ferahlık duası,Rabbim göğsümü genişlet,işimi kolay kıl,

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR

Allah cc Rahman Suresi’nde “Göklerde ve yerde bulunanlar O’ndan isterler. O, her an yaratma hâlinde, yeni bir iştedir.” buyurur. İnşirah Suresi’nde buyurduğu üzere bizden de böyle olmamızı ister: “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.” Allahu a’lem Cenab-ı Hak buyuruyor ki: “Dinimle dinlenen, din’lenmesini cennete bırakır.”

İşte insanı farklı kılan “yaparım, yapacağım, yap(mış)tım” değil “yapıyorum” demesidir. Hele bu ‘okuyorum-düşünüyorum-çalışıyorum' şeklindeki “…yorum”unu bir de 'Hakk rızası-fıtrat gereği yorumu'yla icra ediyorsa ondan daha iyisi Malatya’da-Şam’da kayısı… Böyle olmayansa bir varmış bir yokmuş. Mışmış… (mışmış: kayısı)

Bir de kendisinden ziyade bütün harfleriyle mukaddesat, aile, vatan, millet, yetim, garip gibi değerlerin gurur ve sürurunda “…yorum”lananlar var ki onlar “Huzurların Huzurunda” sözü dinlenenlerden… Sukütuyla bile asırlardır dinlenenlerden. Dile kolay. En çok da Rabbimizin kolaylaştırdığına kolay.

(Rabbişrahlî sadrî veyessirlî emrî vehlül ukdeten min lisânî yefkahû kavlî. Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.) Taha Suresi/25-28.
Osman YAZICI

9 Mart 2023 Perşembe

KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ

 

KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,kar,kış,kıyamet,kara yazı,alın yazısı,kaffaret,kader,düşvari,çığ,
KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ

Kara yazı yazsaydı kader;
Akla karayı seçerdi hayat. Düşvâri (zorluk) koşullarda kara basanların izinden yürürdü. Çığ’lık düşerdi bahtına doğanın. Çıkar yol bulamazdı tohum, hayat evinde çürürdü. (evin: öz)

Kara yazı yazsaydı kader;
Doğar doğmaz kundaklanırdı, hayata ısınamayan varlık. Kefene gelin! derdi anadil. Söz kesilir, varlık sıfırın altında saklanırdı.

Kara yazı, kar ayazı yazsaydı kader;
Kızağa çekilir, sabrı titr etmek için yaşanırdı ömür. Toprak kayardı ayak altından. Siyah beyazın Aralığında küle dönerdi hayatın rengarengi. Kardan adamla kolkola gezerdi ölüm gözü kara biçimde. Şu batının tutuşmuş eteklerinden ateş düşerdi Ocaklara. Elde var bir havuç bir kömür.

Oysa ki hep "alın yaz’ı" der kader. Çünkü yazıcısı Erhamerrahimin'dir. Bazen "al kış" dediği olur ama bu alkış bir şükür beklentisidir. Zira kader şükredene ve sabredene takdir, nanköre tekdirdir.

Kaderin kara yazısı, ‘kar’a yazılmıştır. Geçici, temizleyici, keffaret, kıymet bildiricidir. Kader sabreden-şükredenler için kara yazı yazmaya devam etmez. “Kar”a “yaz”ı yazar ve eritir kederi.
Osman YAZICI 

31 Ocak 2023 Salı

BEREKETİN EN SESSİZ GELENİ AMA EN ÇOK SES GETİRENİDİR KAR

BEREKETİN EN SESSİZ GELENİ AMA EN ÇOK SES GETİRENİDİR KAR,kar yağışı,bereket,çam ağacı,uyanmak,örtü,kefen,abı hayat,karbeyaz,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,

BEREKETİN EN SESSİZ GELENİ AMA EN ÇOK SES GETİRENİDİR KAR


Uykuya dalan toprağın üşümüş bedeninin, yün yorganla örtülüşüdür kar.

Kara kışa, aydınlık beyazının meydan okuyuşu; buz katılığına pamuk yumuşaklığının dokunuşudur kar.

Gökyüzünün berekete göz kırpışı; bulutların yere bir bir kırpılışıdır kar.

Kefeni yırtan yeryüzünün gelinliğe bürünüşü; kusurları örten tövbenin ak görünüşüdür kar.

Baharda yeniden doğuma hazırlanan doğanın ilk süt emişi, veli sakalında yeryüzünün ermişidir kar.

En Büyük Sanatkarın nakışı, meleklerin semadan yere bir bir akışıdır kar.

Ab-ı hayatın yeniden toprağı ekişi; kuraklığın beyaz bayrağı çekişidir kar.

Umudun beyaz sayfa açışı, kara namına ne varsa beyazdan kaçışıdır kar.

Ağaçların tülü; kışın en beyaz gülüdür kar. Gökyüzünün en beyaz gülüşüdür kar.

Yerin ve göğün kârı, nuru; beyazın gururudur kar…

Kara –beyaz esaret, felaket diyerek- kara çalmak olmaz. Kar, bereketin ve rahmetin en sessiz geleni ama en çok ses getirenidir.

Kar taneleri kadar ak, pak, herbiri farklı güzellikte ve sayılara sığmayan bütün övgüler Zatına, salat-ü selam ise senin Habibin bizim Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerine olsun Yarabbi!...
Osman YAZICI

SONUN ‘NE’DİR İNSA'N'?

SONUN NE’DİR İNSA'N,disiplin,99 esmaül hüsna,muhacir,ensar,hudut,kalp,kulp,akıl,nas,hz Muhammed,elif,mim,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,

SONUN ‘NE’DİR İNSA'N'?


Dişlisin ilk ağızdan da… Her varlığa sevgi dolu özel bir tebessümle mi görünür kıldın dişini? Yoksa gaddarlığının resmi söylemi midir “diş gösterişin.”?

Ellisin ilk elden de… (İki elli) Toplamında ‘yüz’ akı mısın 99 Esma’ül Hüsna’nın temsilinde? Yurtsuza, yuvasıza, muhacire “el” misin yoksa düşkün gözünün tutmadığı ‘el’ mi? (El: a.Yurt b.Yabancı)

Gözün var hep en başta da… Gözünü alabildin mi peki görülmemiş güzellikten? Yoksa küfrün kelime manasındaki örtüler mi kör etti gözünü?

Yüreklisin de… Hudutları çiğnemeye mi yeter yumruk kadar yüreğin? Yoksa dağların bile yüklenmeye cesaret edemediği halifelik emanetini taşımaya mı?

Gönüllüsün hep en pahalıyı elde etmeye de… Hele bir bak bakalım tedavülde geçerliliği var mı kalp akçelerinin? (kalp: sahte)

Akıllısın en kafalıdan da… Aklın, şirk yollarında karışıp gitti mi çokluğa-ortaklığa? Yoksa varabildin mi “aklın yolu birdir” menziline?

Hayat seni hep ayakta karşılasa da… Kabrin, sırtını yere getirişine karşı ayaklanabilir misin hiç?

Hülasa bir bilmece-bulmacasın insan. Başın en beyaz karelerde açığa çıkmış olsa da sonun hep ‘kara kutu’larda saklı sırsın insan. Çok iyi yarattı Yaradan elbet seni en baştan, fıtrattan. O yüzden “İ”yi gördük seni(n) kelime başında da… Yazın tamama erip cümlen noktaya varınca son harfin ‘ne’ olacak? Hadi bil! Sağda mı yoksa solda mı sıfırsın insan?

Bilemezsin insan! “Nas” yok ki akibetine dair. (Nas: a-İnsanlar b-Kesin doğru) Sen bildiğini san insan!

"Değişmeye-değiştirmeye" var mısın 'insan' denen o en "belli belirsiz" ismini! Bir ÂDEM ile. (Âdem kelimesi Arapça’da Elif-Dal-Mim harfleriyle yazılır. Tasavvufta Elif harfi Allah Azze ve Celle’yi, Mim harfi ise Hz. Muhammed Aleyhisselatü Vesselam Efendimizi sembolize eder.)

Sadece Elif'i başüstüne alışın sonuna Mim koymaya var mısın! ELİF MİM DAL’ından gayrısında yeşeren lezzetleri 'yasak ağaç' saymaya varsa gönlün bil ki:

Âlemlerim velinimeti-Âdemlerin velisi
gayrı birtek sende besbelli
Ey ELİF MİM’İN DE’LİSİ...

Başın sonun
Hayrola!
Başka "ne" istersin ya Hazreti İnsan...

Osman YAZICI

26 Ocak 2023 Perşembe

ALFABEDE KAÇ HARF VARDIR?

ALFABEDE KAÇ HARF VARDIR,latince,türkçe,arapça,alfabe,elifba,elif,mim,tasavvuf,OSMAN YAZICI,mimhat,ebced,Hayy,Hu,hz Muhammed,arş,selavat,cibril,kalem,orjinal içerik,

ALFABEDE KAÇ HARF VARDIR?

A) 2 (Fransızca kökenli ‘Alphabet’ kelimesinden Türkçe’ye geçen “alfabe” sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan ‘alfa’ ile ‘beta’nın okunuşundan gelir. Dolayısıyla alfabe kelimesinde iki harf (alfa-beta) vardır. ‘Elifba’ deyince de durum aynıdır. (Elif-Ba)

B) 6 (A-L-F-A-B-E)

C) 5 (Tekrar edilen harfleri saymazsak yani A harfini tek sayarsak)

D) 29 (Türk alfabesinde 29 harf vardır)

E) Hepsi

Efendim bu soruya ‘YAZICI’nın verdiği birinci doğru cevap: Yazı olarak ELİF-MİM sayı olarak ise 41’dir. (Elif harfi Allah Azze ve Celle’nin, Mim harfi Efendimizin (sallallahu aleyhi vesellem) sembolüdür. Elif’in ebced değeri 1, Mim’in 40’tır. 40+1=41 ise ‘Yazıcı’ kelimesinin ebcedidir.)

İkinci doğru cevap ise 29’tur. (A-Zira onun tek isteği harflerinin “Hay’dan gelip Hu’ya gider” olmasıdır. Allah Azze ve Celle’nin Hayy ve Hu isimlerinin ebced değerleri toplamı 18+11=29’dur. B-29 sayısının tersten okunuşu 92’dir. 92 ise Muhammed’in (sas) ebced değeridir.)

Elif’i kalem bilmeyen, Yazıcılığını MİM-HAT (Mimhat: Arapça silgi) terazisine vurmayan her yazı: BİTİK… (Bitik: Eski Türkçe’de yazı)

Ah ah! Nasip olur mu acaba ‘tüy siklete’ de karınca karanınca göklerin ‘ton’larına dört dörtlük, şiir gibi övgüler(den) dizebilmek… “Kıt”a Dur! bir acizlikle “Arş İleri!” Azizliği; ‘cümle’si baştan sona A-Z gelen alfabeyle övebilmek…

Rızan miktarınca, arşının ağırlığınca, yarattıklarının sayısınca, kaleminin yazdıklarının sayısınca Selat-ü Selam gönderdiğimiz Efendimiz Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi vesellem) diliyle sesleniyoruz sana Yarabbi: “Azabından affına, gazabından rızana sığınırız. Senden yine sana sığınırız. Biz seni övmekten aciziz. Sana övgüleri saymakla bitiremeyiz. Sen ancak seni övdüğün gibisin.

Kabul eyle Yarab sadece senin kutlu dilinle sana hamdimizi:

Andolsun ki üstüne kalemin
Şahit olsun ki Cibril-i Emin ve Muhammedül Emin
Elhamdülillahi Rabbil Âlemin.
Osman YAZICI

VAR MIYIZ? VAR MISINIZ?

ÖTEKİ TARAFA-ÖBÜR DÜNYAYA GİDİP GELMEYE VAR MIYIZ? VAR MISINIZ,çanakkale köprüsü,boğaz köprüsü,türkiye,öteki taraf,ahiret,dünya,tasavvuf,yıldırım,Ya Vedud,aşık,aşk,OSMAN YAZICI,

ÖTEKİ TARAFA-ÖBÜR DÜNYAYA GİDİP GELMEYE
VAR MIYIZ? VAR MISINIZ?

Öteki Tarafa’ veya ‘Öbür Dünya’ya gidip gelen var mı aranızda? Örneğin ters tarafından kalkıp tam ortalığı dümdüz edecek sinir uçlarında kamp kurmuşken; Rahmani bir refleksle merhamet-bağışlama tarafının sakini olabilen… Ya da burnu havada bir kibrin nefesini tam içine çekmek üzereyken tevazunun yer çekimine bırakıp da kendini çiçeği burnunda bir secdeye alnını öptüren… Veya gözü yüksekte bir hırsın söz-hudut dinlemezliği esnasında kanaatin ‘yeter!’ ikazıyla yelkenleri deryaya indiren… Dedikoduya sonuna kadar açılmış bir dilin ağzına biber sürüp kulağını çekerek, ölü kardeş eti yemeye niyetli nefsin iştahını kapatan mesela… Var mı?

Veyahut zenginken öbür dünyaya, öteki tarafa yani fakirlerin semtine elleri maddi ikramlarla dolu dolu gidip de elleri manevi ikramlarla taşa taşa geri gelenler var mı? Sağlıklıyken en azından bir kolonya alıp da hastane durağında inen ve bütün kirlerinden ari ve dezenfekte olmuş olarak makbul bir duanın tohum sırtın(d)a bin‘dirilen’... Düşman istilasıyla, çaresizlikle, yoklukla kuşatılmış mazlum kalelere, sıcacık yatağından “Yıldırım” hızıyla fırlayıp “Yettim bire acının kucağına Doğan” diyebilen… Var mı?

Kısacası şeytani ve nefsani duyguların esiri olmayı “savcı” gönlüyle başından savıp, hakkı ve adaleti “avukat” yüreğiyle savunup, sonunda da bedeni ve ruhuna güzel ahlakı “hâkim” kılanlar var mı?… Var mı “çift yaratıldığını” unutmayıp da yarım kalanın ö“teki” olup hem kendi tarafını hem de öbür tarafı tamama erdiren…

Var olsun ‘ben varım’ diyen. Varlığımız işte bu “öteki tarafa-öteki dünyaya gidip gelenler”in varlığı hürmetine kâim-daim belki de. Sırat köprüsü dünyadayken kurulu. Öteki tarafa geçenler Cennete, geçemeyenler Allah cc muhafaza…

Öteki tarafta, öbür dünyada insanlar ikiye ayrılır:
A-İlahi rahmete, ikrama nail olup hak verilse dahi bir daha asla yeryüzüne dönmek istemeyecekler. B-'Keşke toprak olaydım' (Nebe Suresi) diyecekler.

El Vedud olan Allah Azze ve Celle Hazretleri lütfü ve keremiyle cümlemizi “A ŞIK” içinde gelip gidenlerden eylesin!

Osman YAZICI

11 Aralık 2022 Pazar

ÇORUHUNUN KARŞISINA DİKİLMEYEN YÜREĞE DOKUNUR MU ACEP YUSUF ELİ!...

çoruh,baraj,en büyük baraj,esfelüs,yusufeli,esen yaka,zor köy,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,ruh,nefes,nesif,sufli,arzu,
ÇORUHUNUN KARŞISINA DİKİLMEYEN YÜREĞE
DOKUNUR MU ACEP YUSUF ELİ!...

Balçıktan olma bir bedenimiz var. Adı nefis.
Bir de maneviyatımız var. Onun adı da “Ruhundan Ruh Üfleyen Nefes” ki her nüfustan ve enfesten daha nefis.

Bedenimizin sufli arzularına gem vuramadığımızda bünyemizden adeta çamur akıyor.
Bu esfelüs safilin kısmına set vuranlar da ise duruluyor, berraklaşıyor o azgın sular. Ve o “azmak” (azmak: bataklık) içinde debelenen kahverengi görünüm gide gide sirette ve surette yeşil bir nura ve semavi bir onura varıyor.

Yani insan “be”den olanı veya “be”nin olanı geriye çekmedikçe bir Elif’lik okla varamıyor menziller menziline…

Aynı ÇORUH gibi değil mi dostlar!

Kendi akışına bırakıldığında önüne çıkanı yakıp yıkan, ölüm saçan, “be-devi” göçebe kahverengi nehir. Önüne geçildiğinde ise “hadra hadra” medeniyet, medine, yemyeşil şehir…

Kısacası Çoruhunun karşısına dikilmeyenin bedenine de ruhuna da nakış nakış Yusuf’tan daha güzel YUSUF ELİ dokunamıyor…

Şu azgın nefsimizi Ruhundan Üflediğin Ruh ile senden yine sana ESEN YAKA etmek bize ZOR da senin “Ol!” emrine öyle kolay ki Yarabbi!…
Osman YAZICI
 

8 Aralık 2022 Perşembe

AKLININ KESMEDİĞİNE NE ÇOK BİLENMİŞSİN BE İNSAN

AKLININ KESMEDİĞİNE NE ÇOK BİLENMİŞSİN BE İNSAN,orjinal içerik,OSMAN YAZICI,gökyüzü,ağaç,kavurucu sıcak,al kış,yaprak dökümü,gonca,tek tümce,elif,akıl,

“AKLININ KESMEDİĞİNE”

NE “ÇOK BİLENMİŞSİN” BE İNSAN!

Yazın sıcağı sıcağına tuttuğu al eviyle
Soğuk yüzlerin al kış!ına
Dalkılıcıyla dalıvermenin vefasızlığı mıdır?
Yoksa
Yazın kucağı kucağına doğurduğu bir hayatı
Kar kefenine kıyamayışın merhameti midir?
Şu iki yüzlü akıl dallarının
Arkalı önlü yaprak döküm anları...

Bilemezsin be insan!
O’nun bildirdiğinden gayrı nedir ki dilindeki lisan
Aklının kesmediğine ne çok bilenmişsin be insan!
Çiçeğini katmer katmer gönlüne açmayan sırrın
Bir goncalık kokusu bir tohumluk semeresi için
Gözünü kafatasının burun deliklerine
Dikemezsin be insan!
“Tek Tüm’ce”nin ilminde saklı esrarı
Bu madde bağımlılığınla
Kelimelerin harflerden olma pay-paydasına
Bütün satırlar emrinde olsa da inan ki
Dilim dilim dilemezsin be insan!

Elif mi sanırsın kendini BE insan!...

Osman YAZICI

1 Aralık 2022 Perşembe

PİRİ PAK BİRİ KİR

PİRİ PAK BİRİ KİR.firavun,USA,ABD,Mehmetçik,destan,OSMAN YAZICI,hz Musa,filiz,arşı ala,kızıldeniz,lat,menat,uzza,ebabil,hz.hamza,hz hüseyin,hz Adem,hz ebubekir,ebu cehil,

PİRİ PAK BİRİ KİR

Zulmet yıldırımları çarpınca zihnime
Bir kuru gürültüyle sökün eder gökler
Kökler hâksız yere ekilir
Nefsine zulmetmiş kul tohumundan
Bir mazlum filizlenir şimşek hızıyla
Ahı yerde kalmaz, Arş-ı Âlaya çekilir
Kanlı ellerim yıkanır garip gözyaşlarımla
Ayağımda Kızıldenizler birikir
Sahilinde Hz. Musa girdabında Firavun
Piri pak biri kir…

Sağ elim baltayı vurur putlara
Güneş, kan kızıllığında
Ay, kefen beyazında can çekişir
Sol elimin beslediği altın buzağı
Yayılır Tanrı Dağlarında
Boğa, burnuna konan sinekle tepişir
Ateş püskürür İblis bağrından
Volkan ağzında gül bahçeleri birikir
Şahikasında Hz. İbrahim eteğinde Nemrut
Piri pak biri kir…

Kimi kapılarını içerden açar gönlüm
Lat, Menat, Uzza’nın Beytullah işgaline
Seccademin eşgalinde şirkin fil izleri belirir
Kimi de Âli omuzlarda kırılır şirkin çirkin silüeti
Kaçacak delik ararken fillerin ordusu
Kara örtü içinde tekbir dehlizleri belirir
Kalb kâbemin önüne kurulur cenk meydanı
Kuş beyinliler yerde ve gökte birikir
Üstte Ebabil yerle yeksan Ebrehe
Piri pak biri kir…

Niyet sevabım çıkarken Uhud tepelerine
Amelim çıkamaz Medine hendeklerinden
Ok atılır ileri, yayım geri geri gerilir
Bir Vahşi hüzün gezer Medine sokaklarında
Mızrağında Hz. Hamza hem de Müseyleme kanı
Kerbela kurutur Bedir’de coşan sularımı
Sırat-i Mustakim yolundaki adımlarda
Med cezirler birikir
Sağ şeritte Hz. Hüseyin sollanan Yezid
Piri pak biri kir…

İnsanım ben, Âdem oğluyum
Sol dalımda cennetten sürgün yemişlerim
Sağ omuzumda cennetin sürgünleri
Ebu Cehil yetişir toprağımda hem Hz. Ebu Bekir
Arı gibiyim ağzımda bal kuyruğumda iğne
Sinek kanatlıyım biri zehir ötekinde panzehir
Ahsen-i Takvim’den Esfelüs Safilin’e kadar
Gökle yer arasında makamlar birikir
Senasında Makam-ı Mahmut, fenasında İblis
Piri pak biri kir...
Osman YAZICI