Allah Teâlâ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Allah Teâlâ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2023 Salı

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allah Teâlâ, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Sonra önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O hâlde (sadece bir hurmaya bile sahip olsanız) artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” (Buhârî, Zekât, 9, 10; Müslim, Zekât, 67, 97)

22 Aralık 2022 Perşembe

ZİKRİN ÖNEMİ KISSA

Bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–Allah Teâlâ, kıyâmet günü bir topluluğu diriltir ki onların yüzü nurdan parlamaktadır, inciden yapılmış minberler üzerine otururlar ve bütün insanlar onlara gıpta eder. Bunlar, ne peygamber ne de şehiddirler.” buyurmuştu.

Bir bedevî hemen dizleri üzerine çökerek:

“–Yâ Rasûlâllah! Ne olur onları bize anlat da bilelim!” dedi.

Fahr-i Kâinât Efendimiz şöyle îzah etti:

“–Onlar, çeşitli kabile ve beldelerden olup Allah için birbirlerini seven ve Allâh’ı zikretmek üzere toplanarak O’nu ananlardır.” (Heysemî, X, 77)

28 Kasım 2022 Pazartesi

Allah Teâlâ, üç şeyi üç şeyde gizlemiştir

Allah Teâlâ, üç şeyi üç şeyde gizlemiştir,Allah Lafzı,kurşun kalem,karakalem çizim,caferi sadık,Allah Rızası,Allah'ın gazabı,Evliya,hz Cafer,

Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur:

“Allah Teâlâ, üç şeyi üç şeyde gizlemiştir:

1) Rızâsını tâatinde gizlemiştir. Bu sebeple O’nun tâatinden hiçbir şeyi küçük görmeyin; belki rızâsı o şeydedir.

2) Gazabını günahlarda gizlemiştir. Onun için hiçbir günahı küçük görmeyin; belki gazabı ondadır.

3) Evliyâsını mü’min kulları arasında gizlemiştir. Bu sebeple mü’minlerden hiç kimseyi hor görmeyin; belki o, Allah Teâlâ’nın velî kuludur.” (Ebû Tâlip Mekkî, Kūtü’l-Kulûb, I, 347; Gazâlî, İhyâ, IV, 49.)