SENDEN DAİR’EBir daire isterim cennetinden İçi boş bir göz Yalnız’ca Cemaline bakan yerden “O” ihtişamının “O!”suyla dolup Gayrı “o da olsun”dan geçen Sırılsıklam bir aşkın Altından ırmaklar akan yerden
Bir daire isterim haşyetinden “Lebbeyk!” tavafıma yedi gün buyuracağın Birtek Gözlerinin içine bakan yerden Hayalimin kul’landığı, amelimin din’lendiği En helal daire 0 (sıfır) seviyeden “bendeniz”e bakan O (hu) seyriyle “bendim”i yıkan yerden
Bir daire isterim merhametinden Errahman’dan hibe, Errahim’den bağış Cihanların, hanların eline baktığı yerden Nar-ı hasretinin çemberinde Sonsuzluğun yaşına sulanmış gözlerimin “Görülmemiş” güzelliğini görür görmez Cennetin gemilerini yaktığı yerden
Bir daire isterim kudretinden Levh-i Mahfuz kaleminin kaderinin İki dudağının arasına baktığı yerden Tek Cemal sahibine tutulmuş İçinde hiçbir kir-acı barındırmayan “Göresi” hep ‘senden dair’e gelen Cennetin mirasını gözüme bıraktığı yerden
Bir daire isterim rü’yetinden 99’luk tesbihin ortasında adını sayıklayan Huzurun, izzetin, cemâli kemâlin ezberinin Yüzünden okunduğu yerden Aşkın gözünü diktiği en yüce vuslata Uçmak için can atan gönül kuşunun Arılığına bâl bâl Burak’ın dokunduğu yerden
Bir daire isterim azametinden En üst ünlerin başını sema sema döndüren Kibir esrelerini kamusunun girdabında söndüren Yunus’un Elif’i ötür okuduğu ‘O’ yerden Nur’un Ala Nur dağına bakan gönlümün Hira, Arafat, Uhud, Sevr tercihinden Harf harf yalnız sana hicreti dokuduğu yerden
Bir daire isterim marifetinden En sevdiğin “O kul”unun “O-kul” kursuna Alın yazımla amel defterimin Kayıtsız kalmadığı yerden Sadece aşıkların zikir halkasından bir daire “Göz alıcı-akıl alıcı-can alıcı” cemalinin gayrısında Gönül gözümün kalmadığı yerden