Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Cennet nefsin hoşuna gitmeyen şeylere; cehennem ise şehevî şeylerle kuşatılmıştır.” (Müslim, Cennet, 1; Ebû Dâvûd, Sünnet, 22; Tirmizî, Cennet, 21)
Bir arı, bir karıncanın bin bir güçlükle taneyi yuvasına götürdüğünü görünce, ona şöyle seslendi:
“-Ey karınca, bu kendine yüklediğin nasıl bir meşakkat, seçtiğin nasıl bir yüktür? Gel de benim yediğim içtiğim yeri bir gör. En güzel ve en hoş yiyecekler benden artmadıkça padişahlara ulaşmaz. İstediğim yere konar, istediğimi seçer ve istediğimden yerim.”
Bu sözleri söylerken uçtu ve kasap dükkânında bir etin üzerine kondu. Kasap elindeki bıçağı o mağrur arının üzerine öyle bir vurdu ki onu iki parçaya böldü ve yere attı. Karınca gelip onu ayağından çekti ve şöyle dedi:
“Nice bir anlık şehvet vardır ki, sahibini uzun zaman üzüntüde bırakır.”
Arı ise: “Beni istemediğim yere götürme” dedi. Karınca da:
“Kim hırs ve şehveti sebebiyle dilediği, arzu ettiği yere konarsa, onu istemediği yere götürürler” diye karşılık verdi. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 16.Cilt, Erkam Yay.)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
es-Samed: Her şeyin kendisine muhtaç olduğu, Kendisinin hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç olmadığı, hâcetlerin, ıstırapların giderilmesi için başvurulacak yegâne merci, arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği tek varlık demektir.
mağrur: 1. Benliğine düşkün, benlikçi, övünçlü. 2. Kurumlu, gururlu, kibirli, kendini beğenmiş. |
Cenâb-ı Hak buyuruyor: |
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allâh’ım! Beni, Sen’in muhabbetinle ve sevgisi Sen’in katında fayda verecek olan kimsenin muhabbetiyle rızıklandır. Allâh’ım! Bana ihsân ettiğin ve benim de kendilerini sevdiğim nîmetleri, Sen’in sevdiğin ve râzı olduğun amelleri işleyebilmem husûsunda bir kuvvet kıl. Allâh’ım! İstediğim hâlde bana vermediğin şeyleri de, zihnimi Sen’in sevdiğin şeylerle meşgul etmeme ve tamâmen Sen’in tâatine yönelmeme bir sebep kıl.” (Tirmizî, Deavât, 73/3491)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Ehad: Bir olan, bir tek olan; şebîh/benzeri ve nazîri/dengi olmayan, iki olma ihtimali bulunmayan, demektir.Ashâb-ı kirâm bir gün Rasûlullah Efendimiz’e şöyle sordular:
“-Bir mü’mini huşû içinde, diğer bir mü’mini de huşûdan mahrum görüyoruz. Bu farklılığın sebebi nedir?”
Rasûlullah (sav) şöyle cevap verdi:
“-Îmânın tadını alan mü’min, huşû sâhibi olur. Îmânın tadını alamayan mü’min ise huşû sâhibi olamaz!”
“-Peki, îmânın tadı nasıl elde edilir, ona nasıl ulaşılır?” diye sorulunca Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular:
“-Ona Allâh sevgisinde sâdık olmakla ulaşılır.” Ashâb-ı kirâm bu sefer:
“-Allâh sevgisi ne ile elde edilir?” diye sordular. Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“-Allâh’ın Rasûlü’ne muhabbetle elde edilir. Bu sebeple siz, Allâh ve Rasûlü’nün rızâsını, yine Allâh ve Rasûlü’ne muhabbet beslemekte arayınız.” buyurdular. (Senderûsî, Keşf-i İlâhî, II, 651; Halebî, Mevsûatü’l-Ehâdis, VI, 492/16010)