günün kıssası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
günün kıssası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ekim 2023 Perşembe

ARI İLE KARINCA GÜNÜN HİKAYESİ

 Bir arı, bir karıncanın bin bir güçlükle taneyi yuvasına götürdüğünü görünce, ona şöyle seslendi:

“-Ey karınca, bu kendine yüklediğin nasıl bir meşakkat, seçtiğin nasıl bir yüktür? Gel de benim yediğim içtiğim yeri bir gör. En güzel ve en hoş yiyecekler benden artmadıkça padişahlara ulaşmaz. İstediğim yere konar, istediğimi seçer ve istediğimden yerim.”

Bu sözleri söylerken uçtu ve kasap dükkânında bir etin üzerine kondu. Kasap elindeki bıçağı o mağrur arının üzerine öyle bir vurdu ki onu iki parçaya böldü ve yere attı. Karınca gelip onu ayağından çekti ve şöyle dedi:

“Nice bir anlık şehvet vardır ki, sahibini uzun zaman üzüntüde bırakır.”

Arı ise: “Beni istemediğim yere götürme” dedi. Karınca da:

“Kim hırs ve şehveti sebebiyle dilediği, arzu ettiği yere konarsa, onu istemediği yere götürürler” diye karşılık verdi. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 16.Cilt, Erkam Yay.)

11 Ekim 2023 Çarşamba

HUŞUYU YAKALAMAK

 Ashâb-ı kirâm bir gün Rasûlullah Efendimiz’e şöyle sordular:

“-Bir mü’mini huşû içinde, diğer bir mü’mini de huşûdan mahrum görüyoruz. Bu farklılığın sebebi nedir?”

Rasûlullah (sav) şöyle cevap verdi:

“-Îmânın tadını alan mü’min, huşû sâhibi olur. Îmânın tadını alamayan mü’min ise huşû sâhibi olamaz!”

“-Peki, îmânın tadı nasıl elde edilir, ona nasıl ulaşılır?” diye sorulunca Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular:

“-Ona Allâh sevgisinde sâdık olmakla ulaşılır.” Ashâb-ı kirâm bu sefer:

“-Allâh sevgisi ne ile elde edilir?” diye sordular. Rasûl-i Ekrem Efendimiz:

“-Allâh’ın Rasûlü’ne muhabbetle elde edilir. Bu sebeple siz, Allâh ve Rasûlü’nün rızâsını, yine Allâh ve Rasûlü’ne muhabbet beslemekte arayınız.” buyurdular. (Senderûsî, Keşf-i İlâhî, II, 651; Halebî, Mevsûatü’l-Ehâdis, VI, 492/16010)

11 Eylül 2023 Pazartesi

BİR BİLGENİN NASİHATİ

 Bir bilgenin ders halkasının müdâvimlerinden biri, nice seneler sonra, halkayı terketmişti. Haftalar, aylar geçip adam ortalarda gözükmeyince, bilge kişi kendisini ziyârete karar verdi.

Mevsim kıştı, adam evde yalnızdı ve evin salonundaki büyük ocakta gürül gürül odun yanıyordu.

Bilge kendisini niye ziyaret ettiğini tahmin eden adam, üşümüş olan bilgeyi ocağın başına davet etti, kendisi de birşeyler ikram etmek için mutfağa yöneldi.

Ocağın yanıbaşında oturan bilge, gelen ikramı kabul etti, fakat adama hiçbir şey demedi. Sanki adam evde yokmuş, sanki kendi evinde tek başına oturuyormuş gibiydi. Bütün dikkatini ocağa vermiş görünüyordu.

Bilge, birkaç dakika sonra maşayı aldı, iyice köz haline gelmiş odunlardan birini ocağın bir kenarına koydu. Sonra minderine oturdu. Hâlâ bir şey söylemiyordu.

Kenara konmuş olan közün ateşi yavaş yavaş azaldı, sonra da söndü. Odada çıt çıkmıyordu. İlk baştaki selamlama hariç, bir kelime bile konuşulmuş değildi.

Bilge, gitmeye hazırlanırken, sönmüş közü aldı ve yeniden ateşin ortasına koydu. Köz, ateşle ve yanan odunların ısısıyla çabucak parladı.

Bilge ayrılmak için kapıya yöneldiğinde, ev sahibi “Sebeb-i ziyaretinizi anlıyorum” dedi. “Ateş dersiniz için de teşekkür ederim. Bundan sonra sohbetlerinizi hiç aksatmayacağım.” (Dr. Adem Ergül, Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış, Erkam Yay.)

12 Nisan 2023 Çarşamba

dini hikaye

 Mevlânâ Hazretleri’nin oğlu Sultan Bahâeddin Veled, şu hâtırasını nakleder:

“Birgün bana büyük bir ruh bezginliği ve iç sıkıntısı gelmişti. Beni bezgin ve sıkıntılı gören babam:

“-Birinden mi incindin de böyle sıkıldın?” dedi. Ben de:

“-Bilmiyorum ki bu ne hâldir?” dedim. Babam kalkıp eve gitti, bir müddet sonra baktım ki kurt postunu çevirip başına geçirmiş, çocukları korkuttukları gibi «Bu! Bu! Bu!» diyerek yanıma geliyor. Babamın bu hoş hareketi sebebiyle beni bir gülme tuttu ki anlatamam. Hemen yere kapanarak ayaklarını öptüm. Babam:

“-Bahaddin! Eğer bir güzel ve latif sevgili sana sıkı sıkıya bağlansa, dâima seninle şaka, şenlik etse ve birdenbire yüzünün şeklini değiştirip gelse ve sana “Bu! Bu! Bu!” dese ondan hiç korkar mısın?” buyurdu. Ben de:

“-Hayır, korkmam” dedim. Bunun üzerine babam:

“-Seni sevindiren, seni sevinç ve neşe içinde tutan sevgili, seni üzen ve kendisinden sıkıntı duyduğun aynı sevgilidir. Hep O’dur, hep O’ndandır ve hep O’ndan feyizlenirsin. O hâlde niçin boş yere üzgün duruyor, sıkıntının elinde âciz kalıyorsun?” buyurdu.

Babamın bu hareketi ve sözleri üzerine derhal hâlim değişti, taze gül gibi açılıp ferahladım. Ömrüm boyunca da başka gam yüzü görmedim ve üzülmedim, dünyanın gamı kederi yanıma yaklaşmadı.” (Ahmed Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, trc. Tahsin Yazıcı, İstanbul 1973, I, 265-266.)

5 Nisan 2023 Çarşamba

ARSI SAADETTEN KISSA

 Hz. Ömer'in oğlu ve Efendimiz'in duygulu sahâbîsi Abdullah İbni Ömer diyor ki:

Bir gün Resûl-i Ekrem'in yanında bulunuyordum. Ensardan bir adam gelip selâm verdikten sonra.

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha faziletlidir? diye sordu.

Resûl-i Ekrem (sav) de:

"Ahlâkı en iyi olan mü'min" diye cevap verdi.

O zât yine

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha zekidir? diye sorunca:

"Ölümü en çok hatırlayıp ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapanlar zeki adamlardır" buyurdu. (İbni Mâce, Zühd 31)

31 Mart 2023 Cuma

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ,aşk hikayesi,günün kıssası,günün hikayesi,ay,dolunay,kalp,aşk,aşkın anlatımı,
Mecnun, Leyla’nın köyünde fakir fukaraya yemek dağıtıldığı ve yemeğin de bizzat Leyla eliyle tevzi edildiği haberini alır. Koşar, sıraya girer. Herkese cömertçe yemek ikram eden Leyla, karşısında Mecnun'u görünce kepçenin sapını çevirerek kafasına vurur. Buna oldukça sevinen Mecnun, sevincinden kendi kendine dönmeye başlar ve:

"Leyla bana hiç kimseye yapmadığı farklı bir muamele yaptı. Bana sevgisini, aşkını böylece gösterdi" der.

28 Mart 2022 Pazartesi