Maalesef bazı insanlarda durum bu 'beyin özürlü dil zirve' :(
özürlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özürlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Kasım 2018 Pazartesi
22 Eylül 2016 Perşembe
GÖZLERİMDEN BELLİ OLUYOR DA, AYAKLARIMDAN HALA BELLİ DEĞİL. :)
Bir gün İsa (as),iki gözü kör ve iki ayağı felçli bir adama rast gelir.
Adam şöyle dua etmektedir:
"Ey nice hükümdarlara vermediği ni'meti bana ihsan eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsun!"
Hazreti İsa (as) kötürüm adama: "Ayağın yürümüyor gözün görmüyor. Buna rağmen büyük bir samimiyetle şükretmektesin. Hangi Ni'mettir ki nice hükümdarlara verilmediği halde sana verilen?"
Adam: "Efendi,der!. "Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O'na şükrediyorum. Öyle bir dil vermiş ki, O'nu o dille zikrediyorum. Halbuki nice hükümdarlar var ki, Bu ni'metten mahrumdurlar."
Kalp gözü açık olan bu adama İsa (as): "Gel seni şu görmeyen gözlerinden öpeyim"der. İsa (as) adamın gözlerinden öpünce gözleri açılır.
Karşısındakinin İsa (as) olduğunu görünce heyecanlanan adam: "Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mu'cizelerin sahibi peygamber değil misin?"
İsa (as): Belli oluyor mu?.
Adam: "Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan hala belli değil!" cevabını verir.
Tebessüm eden Hz. İsa (as): "Kalk yürü Allah'ın İzniyle!" der. Adam kalkar ve yürür. Artık ayakları da iyi olmuştur.
Bir kaç adım attıktan sonra ilk sözü şu olur:
"Ey nebiler nebisi! Sendeki bu mu'cizeler de ondan değil mi? Öyleyse geç kalmayayım O'na bir şükredeyim! der ve öyle bir secdeye kapanır ve der ki:
"Yarabbi! Ben zikreden bir dilin, şükreden bir kalbin bile şükrünü yerini getirmekten acizken, şimdi sen bana gözlerimle ayaklarımı lütfettin. Bunların şükrünü ben nasıl ödeyeceğim?"
(Kaynak: irfantakvimleri)
30 Aralık 2015 Çarşamba
HALİMİZE ŞÜKREDELİM
“Sizden biri, mal ve yaratılışça kendisinden üstün olana baktığı zaman, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana çevirsin.”
Hz. Muhammed (SAS)
(Kaynak: Buhârî, Rikâk, 30)
14 Aralık 2015 Pazartesi
KİM KÖR? KİM NANKÖR?
Bir gün İsa (as),iki gözü kör ve iki ayağı felçli bir adama rast gelir.
Adam şöyle dua etmektedir:
"Ey nice hükümdarlara vermediği ni'meti bana ihsan eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsun!"
Hazreti İsa (as) kötürüm adama: "Ayağın yürümüyor gözün görmüyor. Buna rağmen büyük bir samimiyetle şükretmektesin. Hangi Ni'mettir ki nice hükümdarlara verilmediği halde sana verilen?"
Adam: "Efendi,der!. "Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O'na şükrediyorum. Öyle bir dil vermiş ki, O'nu o dille zikrediyorum. Halbuki nice hükümdarlar var ki, Bu ni'metten mahrumdurlar."
Kalp gözü açık olan bu adama İsa (as): "Gel seni şu görmeyen gözlerinden öpeyim"der. İsa (as) adamın gözlerinden öpünce gözleri açılır.
Karşısındakinin İsa (as) olduğunu görünce heyecanlanan adam: "Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mu'cizelerin sahibi peygamber değil misin?"
İsa (as): Belli oluyor mu?.
Adam: "Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan hala belli değil!" cevabını verir.
Tebessüm eden Hz. İsa (as): "Kalk yürü Allah'ın İzniyle!" der. Adam kalkar ve yürür. Artık ayakları da iyi olmuştur.
Bir kaç adım attıktan sonra ilk sözü şu olur:
"Ey nebiler nebisi! Sendeki bu mu'cizeler de ondan değil mi? Öyleyse geç kalmayayım O'na bir şükredeyim! der ve öyle bir secdeye kapanır ve der ki:
"Yarabbi! Ben zikreden bir dilin, şükreden bir kalbin bile şükrünü yerini getirmekten acizken, şimdi sen bana gözlerimle ayaklarımı lütfettin. Bunların şükrünü ben nasıl ödeyeceğim?"
(Kaynak: irfantakvimleri)
Adam şöyle dua etmektedir:
"Ey nice hükümdarlara vermediği ni'meti bana ihsan eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsun!"
Hazreti İsa (as) kötürüm adama: "Ayağın yürümüyor gözün görmüyor. Buna rağmen büyük bir samimiyetle şükretmektesin. Hangi Ni'mettir ki nice hükümdarlara verilmediği halde sana verilen?"
Adam: "Efendi,der!. "Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O'na şükrediyorum. Öyle bir dil vermiş ki, O'nu o dille zikrediyorum. Halbuki nice hükümdarlar var ki, Bu ni'metten mahrumdurlar."
Kalp gözü açık olan bu adama İsa (as): "Gel seni şu görmeyen gözlerinden öpeyim"der. İsa (as) adamın gözlerinden öpünce gözleri açılır.
Karşısındakinin İsa (as) olduğunu görünce heyecanlanan adam: "Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mu'cizelerin sahibi peygamber değil misin?"
İsa (as): Belli oluyor mu?.
Adam: "Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan hala belli değil!" cevabını verir.
Tebessüm eden Hz. İsa (as): "Kalk yürü Allah'ın İzniyle!" der. Adam kalkar ve yürür. Artık ayakları da iyi olmuştur.
Bir kaç adım attıktan sonra ilk sözü şu olur:
"Ey nebiler nebisi! Sendeki bu mu'cizeler de ondan değil mi? Öyleyse geç kalmayayım O'na bir şükredeyim! der ve öyle bir secdeye kapanır ve der ki:
"Yarabbi! Ben zikreden bir dilin, şükreden bir kalbin bile şükrünü yerini getirmekten acizken, şimdi sen bana gözlerimle ayaklarımı lütfettin. Bunların şükrünü ben nasıl ödeyeceğim?"
(Kaynak: irfantakvimleri)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)