mucize etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mucize etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2022 Salı

MÜSLÜMAN OLAN PAPAZ

müslüman olan papaz, tebbet suresi, mucize, ebu lehep, zulüm, iman, asrı saadet, cahiliye, hidayet,

İslâm dinini iyice araştıran bir papaz, Tebbet sûresi sebebiyle Müslüman olur. Müslüman olan eski papaz şöyle demiştir: “Bu sûre’de muhteşem bir incelik ve mucize gördüm” Ne olduğunu soranlara ise şöyle açıklar...

“Tebbet sûresi yaşayan bir insan hakkında nazîl oldu. Yani Ebû Lehep hakkında nazîl oldu.

Ebû Lehep bu sûre indikten sonra tam 8 sene daha yaşadı. Bu sûre onun ve karısının cehennemlik olduğunu bildiriyordu. Yani Ebû Lehep yalandan bile iman etse bu sûre geçersiz kalacaktı. Çünkü Ebû Lehep iman etmiş olacaktı. Ama Ebû Lehep bu sûre inmesine rağmen ve tam 8 sene yaşamasına rağmen inkârında direndi ve karısıyla birlikte zulmüne devam etti. İncelik ve mucize burada. 

Yani iman ederek bu sûreyi geçersiz kılabilirdi. Ama Allah onun iman etmeyeceğini biliyordu. İşte bu sûrede muhteşem bir mucize vardır. Bu da demektir ki Allah (Celle Celaluhu) geçmiş ve gelecek ile ilgili herşeyi eksiksiz bilmektedir. Ben bu yüzden Müslüman oluyorum.”


 

2 Haziran 2018 Cumartesi

KAR KRİSTALLERİNDEKİ MUCİZE

mucize, abd, usa, ateizm, ateist, Wilson Bentley, bilim adamı, araştırmacı, kar, Allah inancı, tevhid, hak yol islam, güzel şekiller, kar şekilleri, kar taneleri, güzel sözler, anlamlı sözler, özlü sözler
Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan ABD'li Ateist Wilson Bentley, elli yıl boyunca kar kristalinin 6.000 fotoğrafını çekmiştir...
Bu kar tanelerinin hiçbiri birbirine benzemez ve kitabının son bölümüne şu notu düşmüştür yazar :
''Sanki bir sanatçı, sanatını gösteriyor. Artık inanıyorum...''

22 Eylül 2016 Perşembe

GÖZLERİMDEN BELLİ OLUYOR DA, AYAKLARIMDAN HALA BELLİ DEĞİL. :)


Bir gün İsa (as),iki gözü kör ve iki ayağı felçli bir adama rast gelir.
Adam şöyle dua etmektedir: "Ey nice hükümdarlara vermediği ni'meti bana ihsan eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsun!"
Hazreti İsa (as) kötürüm adama: "Ayağın yürümüyor gözün görmüyor. Buna rağmen büyük bir samimiyetle şükretmektesin. Hangi Ni'mettir ki nice hükümdarlara verilmediği halde sana verilen?"
Adam: "Efendi,der!. "Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O'na şükrediyorum. Öyle bir dil vermiş ki, O'nu o dille zikrediyorum. Halbuki nice hükümdarlar var ki, Bu ni'metten mahrumdurlar."
Kalp gözü açık olan bu adama İsa (as): "Gel seni şu görmeyen gözlerinden öpeyim"der. İsa (as) adamın gözlerinden öpünce gözleri açılır.
Karşısındakinin İsa (as) olduğunu görünce heyecanlanan adam: "Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mu'cizelerin sahibi peygamber değil misin?"
İsa (as): Belli oluyor mu?. Adam: "Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan hala belli değil!" cevabını verir.
Tebessüm eden Hz. İsa (as): "Kalk yürü Allah'ın İzniyle!" der. Adam kalkar ve yürür. Artık ayakları da iyi olmuştur.
Bir kaç adım attıktan sonra ilk sözü şu olur: "Ey nebiler nebisi! Sendeki bu mu'cizeler de ondan değil mi? Öyleyse geç kalmayayım O'na bir şükredeyim! der ve öyle bir secdeye kapanır ve der ki:
"Yarabbi! Ben zikreden bir dilin, şükreden bir kalbin bile şükrünü yerini getirmekten acizken, şimdi sen bana gözlerimle ayaklarımı lütfettin. Bunların şükrünü ben nasıl ödeyeceğim?"
(Kaynak: irfantakvimleri)

14 Aralık 2015 Pazartesi

KİM KÖR? KİM NANKÖR?

Bir gün İsa (as),iki gözü kör ve iki ayağı felçli bir adama rast gelir.

Adam şöyle dua etmektedir:
"Ey nice hükümdarlara vermediği ni'meti bana ihsan eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsun!"

Hazreti İsa (as) kötürüm adama: "Ayağın yürümüyor gözün görmüyor. Buna rağmen büyük bir samimiyetle şükretmektesin. Hangi Ni'mettir ki nice hükümdarlara verilmediği halde sana verilen?"

Adam: "Efendi,der!. "Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple O'na şükrediyorum. Öyle bir dil vermiş ki, O'nu o dille zikrediyorum. Halbuki nice hükümdarlar var ki, Bu ni'metten mahrumdurlar."

Kalp gözü açık olan bu adama İsa (as): "Gel seni şu görmeyen gözlerinden öpeyim"der. İsa (as) adamın gözlerinden öpünce gözleri açılır.

Karşısındakinin İsa (as) olduğunu görünce heyecanlanan adam: "Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifa bahşeden mu'cizelerin sahibi peygamber değil misin?"

İsa (as): Belli oluyor mu?.
Adam: "Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan hala belli değil!" cevabını verir.

Tebessüm eden Hz. İsa (as): "Kalk yürü Allah'ın İzniyle!" der. Adam kalkar ve yürür. Artık ayakları da iyi olmuştur.

Bir kaç adım attıktan sonra ilk sözü şu olur:
"Ey nebiler nebisi! Sendeki bu mu'cizeler de ondan değil mi? Öyleyse geç kalmayayım O'na bir şükredeyim! der ve öyle bir secdeye kapanır ve der ki:

"Yarabbi! Ben zikreden bir dilin, şükreden bir kalbin bile şükrünü yerini getirmekten acizken, şimdi sen bana gözlerimle ayaklarımı lütfettin. Bunların şükrünü ben nasıl ödeyeceğim?"


(Kaynak: irfantakvimleri)