Hadisi Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hadisi Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2019 Pazartesi

CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ

cuma, cuma günü, cuma gecesi, cumanın önemi, müminlerin bayramı, cuma günü hadisleri, hadisler, hadisi şerif
Cuma günü, müminlerin bayramıdır. 
Hadîsi şerîflerde buyuruldu ki:
“Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de, Cuma günü ve gecesinde işlenilenden daha kötüsü yoktur.”
“Cuma günü selâmetle geçerse, diğer günler de selâmetle geçer.”
“Cuma günü, kuşlar ve vahşî hayvanlar birbirlerine, “Selâm size, bugün Cumadır.” derler.”
“Cuma diğer Cumaya kadar ve fazladan 3 gün içinde işlenen günahlara keffâret olur. Çünkü iyi bir amel işleyene 10 kat sevap verilir.”
“Cuma günü veya gecesi ölen, şehit olur, kabir azabından kurtulur.”
“Büyük günah işlenmediği müddetçe, 5 vakit namaz ile Cuma namazı, öteki Cumaya kadar aralarda işlenen günahlara keffârettir.”
“Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur.”
“Cuma namazından sonra, 7 defa İhlâs ve Muavvizeteyn [yâni iki Kul euzüleri] okuyan kimseyi, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, belâdan, kötü işlerden korur.”
“Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı af olur.”
“Cuma gecesi Yasin sûresini okuyanın günahları affedilir.”
“Allaha ve âhırete inanan, Cuma namazına gitsin!”
“Cuma namazına giderken ayakları tozlanan kimseye Cehennem ateşi haramdır.”

10 Aralık 2017 Pazar

GÖSTERİŞ İÇİN AMEL EDENLERİN ACI SONU...

gösteriş, riya, ihlas, dini hikaye, hadis, hadisi şerif, şehit, zengin, alim


GÖSTERİŞ İÇİN AMEL EDENLERİN ACI SONU...

Ebû Hu­rey­re -ra­dı­yal­lâ­hu anh-, ibâ­det­le­rin­de ih­lâ­sı kay­be­dip, ben­lik ve he­vâ­la­rı­nı öne çı­kar­tan kim­se­le­rin âkı­be­ti hak­kın­da Haz­ret-i Pey­gam­ber -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem-’in şöy­le bu­yur­du­ğu­nu ha­ber ver­mek­te­dir:

“Kı­ya­met gü­nü he­sâ­bı ilk gö­rü­le­cek ki­şi, şe­hid düş­müş bir kim­se olup hu­zu­ra ge­ti­ri­lir. Al­lâh Te­âlâ, ona ver­di­ği nî­met­le­ri ha­tır­la­tır, o da ha­tır­lar ve bun­la­ra ka­vuş­tu­ğu­nu îti­raf eder. Ce­nâb-ı Hak:

«– Pe­ki bun­la­ra kar­şı ne yap­tın?» bu­yu­rur.

O kim­se:

«– Şe­hid dü­şün­ce­ye ka­dar Sen’in uğ­run­da ci­hâd et­tim.» di­ye ce­vap ve­rir.

Ce­nâb-ı Hak:

«– Ya­lan söy­lü­yor­sun. Sen, ne kah­ra­man adam de­sin­ler di­ye sa­vaş­tın, o da de­nil­di.» bu­yu­rur. Son­ra em­ro­lu­nur da o ki­şi yü­züs­tü ce­hen­ne­me atı­lır.

Bu de­fa ilim öğ­ren­miş, öğ­ret­miş ve Kur’ân oku­muş bir ki­şi hu­zû­ra ge­ti­ri­lir. Al­lâh Te­âlâ ona da ver­di­ği nî­met­le­ri ha­tır­la­tır. O da ha­tır­lar ve îti­râf eder. Ona da:

«– Pe­ki bu nî­met­le­re kar­şı­lık ne yap­tın?» di­ye so­rar.

O ise:

«– İlim öğ­ren­dim, öğ­ret­tim ve Sen’in rı­zân için Kur’ân oku­dum.» ce­vâ­bı­nı ve­rir.

Ce­nâb-ı Hak:

«– Ya­lan söy­lü­yor­sun. Sen, âlim de­sin­ler di­ye ilim öğ­ren­din, ne gü­zel oku­yor de­sin­ler di­ye Kur’ân oku­dun. Bun­lar da se­nin hak­kın­da söy­len­di.» bu­yu­rur. Son­ra em­ro­lu­nur, o da yü­züs­tü ce­hen­ne­me atı­lır.

(Da­ha son­ra) Al­lâh’ın ken­di­si­ne her çe­şit mal ve im­kân ver­di­ği bir ki­şi ge­ti­ri­lir. Al­lâh Te­âlâ ver­di­ği nî­met­le­ri ona da ha­tır­la­tır. O da ve­ri­len nî­met­le­ri ha­tır­lar ve îti­râf eder.

Ce­nâb-ı Hak:

«– Pe­ki ya sen bu nî­met­le­re kar­şı­lık ne yap­tın?» bu­yu­rur.

O şa­hıs:

«– Ve­ril­me­si­ni sev­di­ğin, râ­zı ol­du­ğun hiç­bir yer­den esir­ge­me­dim, sa­de­ce se­nin rı­zâ­nı ka­zan­mak için ver­dim, har­ca­dım.» der.

Hak Te­âlâ:

«– Ya­lan söy­lü­yor­sun. Hâlbuki sen, bü­tün yap­tık­la­rı­nı ne cö­mert adam de­sin­ler di­ye yap­tın. Bu da se­nin için zâ­ten söy­len­di.» bu­yu­rur. Em­ro­lu­nur, bu da yü­züs­tü ce­hen­ne­me atı­lır.” (Müs­lim, İmâ­re, 152)

9 Aralık 2017 Cumartesi

BÜYÜK BELALARIN SEBEPLERİ

kıyamet alametleri, hadis, hadisi şerif, ahir zaman, belaların sepepleri, hikaye, dini hikaye, nasihat, Hz. Ali, Hz. Muhammed
BÜYÜK BELALARIN SEBEPLERİ
Hz. Ali (r.a) anlatıyor:
Rasûlullah (s.a.v) bir gün:
“Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı.
Yanındakiler:
“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle sıraladı:
“1. Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedâvül eden bir metâ haline geldiği,
2. Emânet ganîmet gibi görülüp hıyânet edildiği,
3. Zekât, ibadet olarak görülmeyip büyük bir yük ve angarya olarak görüldüğü,
4. Kişi, (gayr-i meşrû işlerde) kadınına itaat ettiği,
5. Kişi, annesine karşı itaatsizlikte bulunduğu,
6-7. Kişi, arkadaşına iyilikte bulunduğu hâlde babasına kaba davrandığı,
8. Mescidlerde sesler yükseldiği (huşû kaybolduğu),
9. Bir milletin idârecisi en alçakları olduğu,
10. Bir kişiye şerrinden korkularak hürmet edildiği,
11. Çeşitli isimlerle îmâl edilen içkilerin serbestçe içildiği,
12. İpek elbiselerin erkekler tarafından giyildiği,
13-14. (San’at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino ve benzeri salonlarda ve hatta televizyon ve filim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerine alâka arttığı;
15. Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere lânet ettiği zaman,
İşte o zaman artık kızıl rüzgârı, yere batışı veya domuz ve maymunlara çevrilmeyi[1], zelzeleyi ve gökten taş yağmasını bekleyin. Ondan sonra birbiri ardınca pek çok alâmetler zuhûr eder ve bunlar ipi kopan eski bir gerdanlığın ard arda düşen taneleri gibi birbirini tâkip ederler.”
KAYNAK; Tirmizi, Fiten 38/2210. [2] Tirmizi, Fiten 38/2211

7 Aralık 2016 Çarşamba

FATİHA SURESİ

fatiha suresi, fatiha, fatiha arapça, fatiha zinciri
Peygamber Efendimiz (sas) "Fatiha Suresi her derde devadır."
buyurmuştur.
Hastalarımız için, sıkıntısı, derdi olan tüm kardeşlerimiz için, şehitlerimiz için ve tüm İslam Alemi için bir Fatiha okuyalım ve başkalarının da okumasına vesile olmak için lütfen PAYLAŞALIM...
Fatiha Suresi Arapça (Latin Harf)
1. Bismillahirrahmânirrahîm.
2. Elhamdulillâhi rabbilalemin
3. Errahmânirrahim
4. Mâliki yevmiddin
5. İyyâke na'budü ve iyyâke nesteîn
6. İhdinassiratel mustakim
7. Sırâtellezine enamte aleyhim gayrilmağdubi aleyhim veleddâllîn
Fâtiha Suresi (Diyanet Vakfı Meali)
1. Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
3. O, rahmândır ve rahîmdir.
4. Ceza gününün mâlikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
6. Bize doğru yolu göster.
7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

17 Kasım 2016 Perşembe

İNSANLARI SEVİNDİRİN

kız, kız çocuğu, sevinçli, neşeli, mutlu,

"Bir müminin kalbine neşe ve sevinç sokmak, altmış sene nafile ibadetten daha hayırlıdır."Hz. Muhammed (sas)(Kaynak: İbn Asfur, Erbain)

9 Kasım 2016 Çarşamba

HADİS (ZULÜM)

"Kıyamet günü, zulmedenler için çok karanlık olacaktır."
Hz. Muhammed (sas)

5 Kasım 2016 Cumartesi

1 Kasım 2016 Salı

AYIPLARI ÖRTÜN

karakalem, kadın, güzel kız, kadın çizim, yoksul
“Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.” 
Hz. Muhammed (sas)

31 Ekim 2016 Pazartesi

ÖMRÜ VE NESLİ BEREKETLİ...

deve, çöl, güneşin doğuşu, gündoğumu, bedevi
ÖMRÜ VE NESLİ BEREKETLİ...
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor:

“Annem beni Resûlullah’ın (s.a.s) yanına götürüp,

- Yâ Resûlallah! Artık bu senin küçük hizmetçin; onun için Allah’a dua et, demişti. Resûlullah da (s.a.s),

- Allahım! Onun malını mülkünü ve çocuklarını (neslini) çoğalt, ömrünü uzat ve günahlarını bağışla, diye dua etmişti.

Vallahi bizzat kendi ellerimle (hastalıktan dolayı) vefat eden doksan sekiz çocuğumu defnettim. O bölgede herkesin meyve ağaçları senede bir kere mahsul verirken benim ağaçlarım iki kere mahsul verirdi. O kadar uzun hayat sürmüştüm ki artık usanmıştım. Bağışlanma meselesine gelince, ondan da ümitvarım”

(Kaynak: Hayâtü’s Sahâbe)

24 Ekim 2016 Pazartesi

HADİS-İ ŞERİF (ZULÜM)

“Zulmetmekten sakınınız. Zîrâ zulüm kalplerinizi harap eder.” 

(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)

14 Ekim 2016 Cuma

KOLAYLAŞTIRINIZ...

“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” 

Hz. Muhammed (sas)

6 Ekim 2016 Perşembe

ZAFER

“… Bil ki zafer sabırla, sevinç üzüntüyle, kolaylık da zorlukla birliktedir.”
Hz. Muhammed (sas)


3 Ekim 2016 Pazartesi

MUHARREM AYI ve AŞURE GÜNÜ


MUHARREM AYI ve AŞURE GÜNÜ’NÜN FAZİLETİ “Allah’ın ayı” olan Muharrem, Hicri haram aylardan (Muharrem, Recep, Zilkade, Zilhicce) biridir. Muharrem ayının en kıymetli günü ise Aşure günü’dür. (11 EKİM 2016 Salı, Sonraki yıllarda Miladi takvime göre tarih her yıl 11 gün öne gelir) Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Muharrem ayı ve Aşure günü’yle ilgili Hadis-i Şerifleri: -Farz oruçtan sonraki en üstün oruç Muharrem ayında tutulandır. (Tirmizî-Müslim) -Bir zat Peygamberimize (s.a.s.) sordu: "Ramazan ayından sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?" Efendimiz (s.a.s.) “Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah (c.c.) o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu. (Tîrmizî) -Kim Zilhicce’nin son günü ve Muharrem’in ilk günü oruç tutarsa, geçen seneyi oruçla kapatmış, gelen seneyi de oruçla başlatmış olur. Çok Aziz ve çok Celil olan Allah, böyle hareket etmesini onun elli yılına kefaret eyler. (İbn-i Mace) “Her kim bir haram ay içinde Perşembe, Cuma ve Cumartesi günü peşpeşe oruç tutarsa, kendisine iki sene, diğer iki rivayette ise yedi yüz ya da dokuz yüz sene nafile ibadet sevabı verilir.” (Taberani-Deylemi- Abdülkadir-i Geylani-Suyuti- İmam-ı Gazali) -Aşure orucunun, önceki yılın günahlarına keffaret olacağını umarım. (Tirmizî) -Seleme b. El-Ekva’(r.a.) dan: Hz. Peygamber (s.a.s.) Aşure günü halka: “Kim yemek yediyse geri kalan zamanda oruç tutsun. Kim bir şey yemedi ise iftara kadar bundan sonra da yemesin” diye bildirmesi için bir kimseyi göndermiştir. (Buhari) (Ramazan orucu farz olduğunda, Aşure orucunun tutulması isteğe bağlı olmuştur.) -İbn- i Abbas (r.a.): Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye geldiğinde, Yahudileri Aşure orucunu tutar gördü ve “Bu da nedir?” buyurdu. Onlar: “Bu hayırlı bir gündür, Allah’ın İsrailoğulları’nı düşmanlarından kurtardığı bir gündür. Bu nedenle Mûsa bugün oruç tuttu” dediler. Râsülullah (s.a.s.) “Ben Musa’ya sizden daha layıkım” buyurdu ve kendisi bugün de oruç tutup, tutulmasını emretti” demiştir. (Buhari) (Aşure günü orucu, Yahudilere benzememek için bir gün öncesi ya da bir gün sonrasıyla beraber tutulur. En faziletlisi bir gün öncesi ve sonrasıyla beraber üç gün olarak tutmaktır. ) -Kim Aşûre günü oruç tutarsa geçirmiş olduğu seneden tutamadığı nafile oruçların sevabını yakalamış olur. Aşure gününde evin nafakasını geniş tutmak, ev halkını ve çocukları sevindirmek, sadaka vermek, gusül abdesti almak, gözleri ismid'le sürmelemek, gecesini ibadetle ihya etmek, hasta ziyaretinde bulunmak, ilim öğrenmek, en az on müslümana selam vermek ve Peygamber Efendimizin (s.a.s.) “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Allah’ı seven Hüseyin’i sever!” buyurduğu torunu, cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin (r.a.) Efendimizi şehit edildiği gün olan Aşure gününde duadan ve Fatihalardan unutmamak Aşure gününde yapılması tavsiye edilen diğer faziletli amellerdendir. Allah Azze ve Celle Hazretleri, Yeni Hicri Yılı ve Aşure gününü Milletimizin ve Ümmeti Muhammedin birliğine, dirliğine, afv ve afiyetine, zaferine, mutluluğuna, huzuruna vesile kılsın. AMİN…