SENİN EVİNDE HİÇ EŞYA
YOK MU...?
Bir gün Peygamber Efendimiz’in yanına fakir biri
gelip yiyecek bir şeyler istedi. Allah Rasûlü (sav) ona:
“-Senin evinde hiç eşya yok mu?” diye sordu. O
zât:
“-Bir kısmını üzerimize örtüp bir kısmını yere
serdiğimiz bir çulumuz var. Bir de su kabımız.” dedi.
Rasûl-i Ekrem (sav):
“-Onları bana getir!” buyurdu.
Peygamber Efendimiz onları eline aldı ve
etrafındakilere:
“-Bunları kim satın almak ister?” diye sordu.
Sahâbîlerden biri, onlara bir dirhem vereceğini
söyledi. Rasûlullah (sav):
“-Artıran yok mu?” diye birkaç defa seslendi ve iki
dirhem veren sahâbîye onları sattı. Parayı fakir sahâbîye uzatarak:
“-Bunun bir dirhemiyle âilene yiyecek al. Kalan
parayla da bir balta satın alıp bana getir!” buyurdu.
Efendimiz, baltaya kendi elleriyle bir sap takıp:
“-Haydi, şimdi git; bununla odun kes ve sat! On beş
gün çalış; ondan sonra yanıma gel!” buyurdu.
Bu sahâbî, on beş gün sonra Efendimiz’in yanına
geldi. On dirhem kazanmış, bu parayla kendine ve âilesine elbise ve yiyecek
almıştı. Rasûlullah (sav) buna çok sevindi ve şunları söyledi:
“-Dilencilik, kıyâmet günü yüzünde bir leke gibi
görüneceğine, bu senin için daha hayırlı değil mi?”
(KAYNAK: Ebû Dâvûd, Zekât, 26/1641; İbn-i Mâce,
Ticârât, 25)