kul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2022 Perşembe

GÜNÜN HADİSİ GÜNAH VE SEVAPLAR NASIL YAZILIR?

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kul, İslâm’ı kabul edip de onu güzel yaşarsa, daha önce yaptığı her sevabı yazılır, geçmişte yaptığı her bir günahı da silinir. Ondan sonra (yaptığı amellerin karşılığı) şöyle olur: Her sevaba karşılık on ilâ yediyüz katına kadar sevap yazılır. Günah ise karşılığı ne ise öyle yazılır, ancak Allâh bağışlayıp da o günahtan tamamıyla geçiverirse başka.” (Nesâî, Îmân, 10)

1 Ekim 2022 Cumartesi

"BEN DENİZ"İN DAHA 'KİBAR'I: "BENDENİZ"

BEN DENİZİN DAHA KİBAR'I BENDENİZ,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deniz,manzara,kabir,kibir,kebir,ince,nazik,tevazu,akıllı,seviye,kul,sahil,kumsal

"BEN DENİZ"İN DAHA 'KİBAR'I: "BENDENİZ"

Dünyaya küçük gelir sonra büyürüz. Küçüklüğümüzü görmeden büyüdüğümüze şahitlik edemeyiz. Ne kadar büyürsek büyüyelim sonunda yine küçülürüz. Zira kabire sığmayan kibir ve kebir (büyük) yoktur.

Kibar (ince, nazik) olmadan kibar (büyükler, ulular) olunmaz. Zira, tevazu sahibinin gönlü alçaktır. Büyüklük oraya rahatlıkla çıkar, oturur. Kibirse gönlün en büyük alçaklığıdır. Büyüklük oradan kolaylıkla çıkar, gider.

Çok akıllı çocuklara “büyüyüp de küçülmüş” deriz ya. Bu tevazunun tam tarifi. Önce büyümeli sonra büyüklenmemeliyiz. Yani damla olmakla kalmayıp çayları dere dere nehir olmalı, sonrasında önce 'ben deniz" sonrasında ise "bendeniz" (tevazu ifadesi kulunuz, köleniz) diyabilmeliyiz.

Öyle ya; “seviyem sıfır” diyen deryadan daha büyük ve derini var mı?

"Ben" demek sadece Allah'a cc mahsus. Kula düşen: Bende (bende: kul)
Osman YAZICI

28 Aralık 2016 Çarşamba

4 Aralık 2016 Pazar

İSLAM'IN GEREĞİ...

fatih, fatih sultan mehmet, sultan mehmet, istanbul fatihi, 1453
“İnsanlara 'dinin ne? namazın var mı? oruç tutuyor musun?' gibi; Allah’ın soracağı sorular sormayacaksınız.! İnsanlara 'aç mısın? ne ihtiyacın var? bir sorunun var mı?' gibi; kulun, kula soracağı sorular soracaksınız.!”
(Fâtih Sultan Mehmed Hân)