17 Mart 2023 Cuma

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allah, takvâ sahibi, gönül zengini ve kendisini ibadete vererek şan ve şöhretten uzak duran, nefsinin ıslâhı ile meşgul olan kulunu sever.” (Müslim, Zühd, 11)

KUTSİ HADİS

Ebû Hüreyre (ra)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil'e:

"Allah filanı seviyor, onu sen de sev!" diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:

-Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.

Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. (Buhârî, Bedü'l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157.)

KUTSİ HADİS

Rasûlullah (sav), Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur dedi:

"Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum." (Buhârî, Rikak 38)

takvâ ne demektir

 takvâ: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.

ıslâh ne demektir

 ıslâh: Düzeltme, iyileştirme, reform

16 Mart 2023 Perşembe

TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

TEKBİR, Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,çadır,aabı hayat,anadolu,asır
TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

Bir can kurtarmak için canını hiçe sayan eli öpülesi kahramanların tırnakları içine sığınan toprak... Yeniden yurt kurmak için yeter bize.

Beytullah gönüllerin duaya açılan elleri arasına sığan gök kubbe... Çadır olarak yeter bize.

Yürekten akıtılan rahmet gözyaşları... Ab-ı hayat olarak, can suyu olarak yeter bize.

İş makinelerini, yardım malzemelerini yüklenmiş tırların karlı-buzlu yollarda son surat ilerleyişi... Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye yeter bize.

Her şeyini kaybetmişlerin ‘göklerden gelen karara’ isyan bilmez diliyle teslimiyeti... Yaradandan gayrısına teslim olmamaya yeter bize.

Danasını depremzedelere bağışlayan, bunun karşılığında kendisine hediye edilen düveyi de bağışlayan anamızın “ana dolu” yüreği... Her alanda “bir sürü”müzün olması için yeter bize.

Enkaz altında günlerce kalmalarına rağmen yüzlerindeki tebessümle birlikte kurtarılan kardeşlerimizin sönmeyen umut ışığı...“Kamer-ayı” kıskançlıktan çatlatmak için yeter bize.

Varsın el çeksin görünen âlemler üstümüzden. “Bana beyaz giyimli çok güzel bir abla geldi. Beni yedirdi içirdi. Siz gelince gitti” diyen yavrumuza ayan olan görünmez âlem... A-sır olarak yeter bize.

Enkaz altından günler sonrası çıkarılan bebeklerin 'gülüverişleri'... Dikenli yollarda dayanma gücü olarak yeter bize.

Hasbunellahi ve nimel vekil. Nimel mevla ve nimel nasir...En güzel vekil, dost ve yardımcı olarak ALLAH cc yeter de artar bize. ALLAHU EKBER… Küçüklüğümüze, acizliğimize yeter de artar bize.

Yeter ki: Sen tut elimizden Yarabbi! Bizim korkumuz bir senden bir de sensizlikten. Nice başlar düştü toprağa. Millet olarak secdedeyiz. Toprağa düşüşümüzü, secdelerimizi Recep ayının hürmetine MİRAC’a dönüştür Yarabbi…
Osman YAZIC
 

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,baba,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,
YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

Sallandık Yarabbi! Sana giden yollarda. Şeytanın ninnileri, nefsin ayak(oyun)larında uyuştuk uyuduk. Varamadık huzurlar huzurunun menziline.

Sallandık Yarabbi! Huzurunda 'hazır ol!' düzeninde tam tekmil duramadık.

Rızan için, ümmet için, vatan için, bütün mahlukâtın hayrı için hizmet yolunda son sürat koşanların, koşturanların hatırına affet! Bir daha sallama bizi. O bahtiyâr hizmet zümresi içine al bizi.

Emirlerini her daim ‘başüstüne’ alanların hatırına bir daha sallama bizi. Hatırını ‘gönül üstüne’ alanların içine sal bizi.

Her türlü afet, bela, kaza, düşman istilasından koru bizi ve tüm Ümmeti Muhammedi (sav). Ve

Yavrularımızın, vatanımızın, milletimizin, Ümmeti Muhammedin (sav), İslam’ın ve bütün insanlığın hayrı için depremden bile daha güçlü kıl bizi. Tut elimizden. Yıkıldığımız yerden daha da güçlenmiş olarak kaldır bizi. İçinde bulunduğumuz Şehrullah, Recep ayının hürmetine ta MİRACa kadar…

Allah’ın rahmeti, şifası, hıfzı, yardımı, bereketi, selameti, kolaylığı, sabrı, şükrü depremde hayatını kaybeden, yaralanan, göçük altında kalan, maddi kayba uğrayan ve onlar için seferber olanların üzerine olsun.

Osman YAZICI
 

EL MELİK

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Melik: Bütün kâinatın, görülen ve görülmeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MelikBütün kâinatın, görülen ve görülmeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.

günün ayeti

Bismillahirrahmanirrahim

(Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” (A’raf, 199)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır.” (Buhârî, Edeb, 39)

meknûz ne demektir

 meknûz: Yere gömülü; hazînede saklı.


gergef ne demektir

 gergef: Örgü; kasnakta yapılan elişi, nakış.


takrir ne demektir

 takrir: 1. Yerleştirme, yerleştirilme. 2. Anlatma, ders verme.

şua ne demektir

 şua: Işın.

irtifâ ne demektir

 irtifâ: 1. Yükselme. 2. Yükseklik, yükselti.

muâmelât ne demektir

 muâmelât: 1. Dâirelerden yapılan kayıt, tâkip ve sâire gibi işler.

15 Mart 2023 Çarşamba

KÜLTEPE


Kayseri’de bulunan, tarihi yaklaşık 5000 yıl öncesine dayandırılan ve 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedilen Kültepe Arkeolojik Alanı, Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerini de barındırıyor.

 

ES SABUR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  es-Sabûr: Çok sabırlı olan, günahkar kullarını cezalandırmakta acele etmeyen, onların kendisine dönüşü için zaman tanıyan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

es-SabûrÇok sabırlı olan, günahkar kullarını cezalandırmakta acele etmeyen, onların kendisine dönüşü için zaman tanıyan demektir.

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

"Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.” (Nisâ, 162)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"(Zâhir ve bâtınını ikmâl etmiş, ilmini irfân hâline getirmiş) âlimler, peygamberlerin vârisleridir." (Ebû Dâvud, İlim, 1)

Hasan-ı Basrî (ks)'tan nasihatler

 Hasan-ı Basrî (ks)'tan:

Ey Âdemoğlu! Gerçek mümin ihsân sâhibi bile olsa yine de korku üzere sabahlar. Zaten ona da bu yaraşır. Mümin akşama yine aynı korku ile kavuşur. Evet, o her zaman şu iki korku arasındadır.

1. Geçmiş günahlar. Bu günahları sebebiyle Cenâb-ı Hakk'ın kendisine nasıl muâmelede bulunacağını bilemez...

2. Gelecek hayâtı. Nasıl bir hayat sürecek; son nefesi nasıl verecek? Bu soruların cevaplarını devamlı tefekkür eder.

Ey İnsanlar! Şu hakîkati idrâk ederek sâlih amel işleyin. Allâh ve Rasûlü yaptığınız işleri görmektedir. Siz, bir gün gizliyi ve âşikârı bilen Allâh'a döndürüleceksiniz. İşte o gün yaptıklarınızı tek tek size haber verecektir.

Sizler kalplerinize çok dikkat edin. Onları devamlı Allâh'ın zikri ile yenileyin. Zirâ kalp çabuk paslanır. Nefislerinizi de dizginleyin. Çünkü o çok azgındır. Eğer siz nefislerinizin kötü isteklerine mâni olmazsanız, o bir gün sizi korkunç bir uçuruma yuvarlar.

Kendi ayıplarınız dururken başkalarını ayıplamaktan vazgeçmedikçe kâmîl îmân sâhibi olamazsınız. O hâlde, başkalarının ayıplarına bakmadan evvel kendi ayıplarınıza bir göz atın; onları düzelterek işe başlayın!

Ey insanlar! Kur'ân-ı Kerîm, müminler için şifâ, müttakîler için rehberdir. Kim O'na uyarsa, hidâyete erer ve doğru yolu bulur. Ondan yüz çeviren bedbaht olur ve felâketlere sürüklenir.

Ey Âdemoğlu! Unutma ki tek başına ölecek, tek başına dirilecek, tek başına hesaba çekileceksin!.. 

âşikâr ne demektir

 âşikâr: Açık, belli.

müttakî ne demektir

müttakî: Allah’ın emirlerini yapıp yasaklarından kaçınan.

hidâyet ne demektir

 hidâyet: Doğruluk. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.

10 Mart 2023 Cuma

Niktofili ne demektir

Niktofili ne demektir, Niktofili, Geceyi karanlığı seven kimse,gece,yıldızlar,galaksiler,dağlar,manzara,ekran görüntüsü,huzur,örtü,

 Niktofili: Geceyi karanlığı seven kimse

EL BEDİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın, sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden, hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın, sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden, hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“Yeryüzünde vukû bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allâh’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kadere îmân eden, her türlü kederden emîn olur.” (Münavî, Feyzu’l-Kadîr, 3/187)

günün sözü

 Abdülkâdir Geylâni (ks) buyurur:

- Ey oğul! Kadere rıza göstermek, kavgalar, çekişmeler ve didişmeler sonunda dünyalığa nâil olmaktan daha güzeldir. Kadere rızâ göstermenin sıddîklerin kalblerinde husûle getirdiği tatlılık, nefsânî arzularla zevklere nâiliyetin verdiği tatdan çok daha büyükdür.

Allah dostlarının nazarında, kadere razı olmak, dünyadan ve bütün dünyadakilerden çok daha tatlıdır. Zira Allah'ın takdirine razı olmak, her hal ü kârda hayatı güzelleştirir, tatlılaştırır, huzurlu kılar..." (Fethurrabbâni 51. meclis) (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri 3 / Sh. 95-101)

günün sözü

 İmam Rabbânî (ks) hazretleri buyurmuşlardır ki:

- Her gün insanın karşılaştığı her şey Allahü Teâlâ ve Tekaddes hazretlerinin dilemesi ve yaratması ile olmakladır. Bunun için irademizi onun iradesine uydurmalıyız. Karşılaştığımız her şeyi aradığımız şeyler olarak görmeliyiz. Ve bunlarla karşılaştığımız zaman sevinmeliyiz. Kulluk böyle olur. Böyle olmamak kulluğu kabul etmemek ve sahibine karşı gelmek olur.

İnsanlara gelen iyilikler ve belâlar hep Allahü Teâlâ'nın takdiri iledir. Acıları ve kederleri, insan kendisi için nimet bilmeli. Allahü Teâlâ bu keder sebebiyle o kimsenin günahlarını afvedebilir.

günün sözü

 Hazreti Ömer (ra) kader hakkında buyurur ki:

- Yarın, fakir ve muhtaç kalırsam, hiç üzülmem, zengin olmağı da hiç düşünmem, çünkü hangisinin benim için hayırlı olduğunu bilemem.

vukû ne demektir

vukû: Olma, meydana gelme.


sıddîk ne demektir

sıddîk: Çok samimi, dâimâ doğruluk üzere Allah’â ve Peygamberine çok sâdık olan.