Ahiret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahiret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2023 Çarşamba

Hasan-ı Basrî (ks)'tan nasihatler

 Hasan-ı Basrî (ks)'tan:

Ey Âdemoğlu! Gerçek mümin ihsân sâhibi bile olsa yine de korku üzere sabahlar. Zaten ona da bu yaraşır. Mümin akşama yine aynı korku ile kavuşur. Evet, o her zaman şu iki korku arasındadır.

1. Geçmiş günahlar. Bu günahları sebebiyle Cenâb-ı Hakk'ın kendisine nasıl muâmelede bulunacağını bilemez...

2. Gelecek hayâtı. Nasıl bir hayat sürecek; son nefesi nasıl verecek? Bu soruların cevaplarını devamlı tefekkür eder.

Ey İnsanlar! Şu hakîkati idrâk ederek sâlih amel işleyin. Allâh ve Rasûlü yaptığınız işleri görmektedir. Siz, bir gün gizliyi ve âşikârı bilen Allâh'a döndürüleceksiniz. İşte o gün yaptıklarınızı tek tek size haber verecektir.

Sizler kalplerinize çok dikkat edin. Onları devamlı Allâh'ın zikri ile yenileyin. Zirâ kalp çabuk paslanır. Nefislerinizi de dizginleyin. Çünkü o çok azgındır. Eğer siz nefislerinizin kötü isteklerine mâni olmazsanız, o bir gün sizi korkunç bir uçuruma yuvarlar.

Kendi ayıplarınız dururken başkalarını ayıplamaktan vazgeçmedikçe kâmîl îmân sâhibi olamazsınız. O hâlde, başkalarının ayıplarına bakmadan evvel kendi ayıplarınıza bir göz atın; onları düzelterek işe başlayın!

Ey insanlar! Kur'ân-ı Kerîm, müminler için şifâ, müttakîler için rehberdir. Kim O'na uyarsa, hidâyete erer ve doğru yolu bulur. Ondan yüz çeviren bedbaht olur ve felâketlere sürüklenir.

Ey Âdemoğlu! Unutma ki tek başına ölecek, tek başına dirilecek, tek başına hesaba çekileceksin!.. 

26 Ocak 2023 Perşembe

VAR MIYIZ? VAR MISINIZ?

ÖTEKİ TARAFA-ÖBÜR DÜNYAYA GİDİP GELMEYE VAR MIYIZ? VAR MISINIZ,çanakkale köprüsü,boğaz köprüsü,türkiye,öteki taraf,ahiret,dünya,tasavvuf,yıldırım,Ya Vedud,aşık,aşk,OSMAN YAZICI,

ÖTEKİ TARAFA-ÖBÜR DÜNYAYA GİDİP GELMEYE
VAR MIYIZ? VAR MISINIZ?

Öteki Tarafa’ veya ‘Öbür Dünya’ya gidip gelen var mı aranızda? Örneğin ters tarafından kalkıp tam ortalığı dümdüz edecek sinir uçlarında kamp kurmuşken; Rahmani bir refleksle merhamet-bağışlama tarafının sakini olabilen… Ya da burnu havada bir kibrin nefesini tam içine çekmek üzereyken tevazunun yer çekimine bırakıp da kendini çiçeği burnunda bir secdeye alnını öptüren… Veya gözü yüksekte bir hırsın söz-hudut dinlemezliği esnasında kanaatin ‘yeter!’ ikazıyla yelkenleri deryaya indiren… Dedikoduya sonuna kadar açılmış bir dilin ağzına biber sürüp kulağını çekerek, ölü kardeş eti yemeye niyetli nefsin iştahını kapatan mesela… Var mı?

Veyahut zenginken öbür dünyaya, öteki tarafa yani fakirlerin semtine elleri maddi ikramlarla dolu dolu gidip de elleri manevi ikramlarla taşa taşa geri gelenler var mı? Sağlıklıyken en azından bir kolonya alıp da hastane durağında inen ve bütün kirlerinden ari ve dezenfekte olmuş olarak makbul bir duanın tohum sırtın(d)a bin‘dirilen’... Düşman istilasıyla, çaresizlikle, yoklukla kuşatılmış mazlum kalelere, sıcacık yatağından “Yıldırım” hızıyla fırlayıp “Yettim bire acının kucağına Doğan” diyebilen… Var mı?

Kısacası şeytani ve nefsani duyguların esiri olmayı “savcı” gönlüyle başından savıp, hakkı ve adaleti “avukat” yüreğiyle savunup, sonunda da bedeni ve ruhuna güzel ahlakı “hâkim” kılanlar var mı?… Var mı “çift yaratıldığını” unutmayıp da yarım kalanın ö“teki” olup hem kendi tarafını hem de öbür tarafı tamama erdiren…

Var olsun ‘ben varım’ diyen. Varlığımız işte bu “öteki tarafa-öteki dünyaya gidip gelenler”in varlığı hürmetine kâim-daim belki de. Sırat köprüsü dünyadayken kurulu. Öteki tarafa geçenler Cennete, geçemeyenler Allah cc muhafaza…

Öteki tarafta, öbür dünyada insanlar ikiye ayrılır:
A-İlahi rahmete, ikrama nail olup hak verilse dahi bir daha asla yeryüzüne dönmek istemeyecekler. B-'Keşke toprak olaydım' (Nebe Suresi) diyecekler.

El Vedud olan Allah Azze ve Celle Hazretleri lütfü ve keremiyle cümlemizi “A ŞIK” içinde gelip gidenlerden eylesin!

Osman YAZICI

16 Aralık 2022 Cuma

Hz. Ebû Bekir'in (ra) sohbeti

 Hz. Ebû Bekir'in (ra) sohbeti,cami,seher vakti,kuşlar,feyiz,sohbet,arzu,mazlum,asrı saadet,ahiret,kabir,ölüm,mükafat,hz Muhammed,ibni asakir,Kenzü'l-Ummal,

Mûsâ b. Ukbe (ra) Hz. Ebû Bekir'in (ra) bir sohbetini naklediyor.

İşte Hz. Ebû Bekir'in o feyizli sohbeti...

"– Hamd âlemlerin Rabbi’ne mahsusdur. O’na hamd eder, O’ndan yardım dileriz. Öldükten sonra O’ndan şeref isteriz. Zira benim de sizin de eceliniz yaklaştı. Ben şehâdet ederim ki tek olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed de O’nun kulu ve Rasûlü’dür. Allah onu yaşayanları uyarmak, sözünün (vadinin) de kâfirler aleyhine gerçekleşmesi için hakkı müjdeleyici, ikaz edici ve parlak bir kandil olarak gönderdi.

Allah ve Rasûlü’ne itaat eden doğru yolu bulmuş olur. Size Allah’dan korkmanızı, ve Allahü Teâlâ’nın sizin için indirip, size doğru yolu göstermek için gönderdiği, kitabına sarılmanızı tavsiye ederim. İslâm’da ihlâstan sonra en önemli şey, âmirlerinizi dinlemek ve onlara itaat etmektir. Kim ki, iyiliği emredip, kötülüğe mani olan âmire itaat ederse, o felaha ermiş ve üzerine düşeni îfâ etmiş olur. Nefsinize uymaktan sakının. Arzu ve tamah ve öfkesini yenen felaha ermiştir. Sakın böbürlenmeyin! Topraktan yaratılıp tekrar toprağa dönecek olan yaratıkların böbürlenmesi doğru değildir. Sonra cesedlerini kurt yer. Bugün sağ olan yarın ölü değil midir? Onun için ibadetlerinizi, gününde ve saatinde yapınız. Mazlumun âhından sakınınız! Gururlanarak dünyaya aldanıp kalmayın. Sabırlı olunuz. Çünkü her şey sabırla elde edilir... Uyanık olunuz! Zira uyanıklık faydalıdır. Amel ediniz! Ameller kabul olunur.

Allah’ın, yapıldığında ceza vereceğini bildirdiği şeylerden sakınınız! Allah’ın vadettiği rahmetine kavuşmaya gayret ediniz! Anlayın ki, anlaşılasınız. Korunmaya çalışın ki korunasınız. Allah Teâlâ size, sizden öncekilerin helak sebeplerini ve kurtuluş yollarını açıklamıştır. Kitabında helali, haramı, sevdiği ve sevmediği amelleri de açıklamıştır. Ben sizi ve kendimi ihmal etmeyeceğim. Allah kendisinden yardım istenendir. Hatadan uzaklaşma ve itaate yönelme, ancak Allah’ın yardımıyla olur. Biliniz ki, amellerinizde samimi olduğunuz müddetçe, Rabbınıza itaat etmiş, nasibinizi almış ve refaha kavuşmuş olursunuz. Nafile ibadetleri, gösterişe kaçmadan yapınız. Selefinize de sadık kalın. Ahirette Allah’ın lutfuna muhtaç olduğunuz zaman mükafatınız verilir.

Ey Allah’ın kulları! Ölüp yok olan kardeşlerinizi düşünün. Onlar yaptıkları amelleriyle haşroldular. Öldükten sonra bedbaht veya mes’ûd oldular. Allah’ın hiçbir ortağı yoktur. İtaat etmek ve emirlerine uymaktan başka, Allah’ın hiçbir kula yakınlığı yoktur ki ona hayır versin veya onu cezalandırmaktan vaz geçsin. Cehenneme götüren hayır, hayır değildir. Cennete götüren şer de şer değildir. Söyleyeceklerim bu kadar. Kendim ve sizin için Allah’tan af dilerim. Peygamberimize salât ü selâm getirin. Allah ona da rahmet etsin ve selâmet versin. Allah’ın selâmı ve rahmeti ve bereketi onun üzerine olsun."

Kaynak: İbni Ebiddünya, Kitabü’l Hayr. İbni Asakir, Kenzül Ummal

30 Kasım 2022 Çarşamba

KUR'AN'DAN KISSA İKİ ADAMIN HİKAYESİ

KUR'AN'DAN KISSA İKİ ADAMIN HİKAYESİ,kıssa,hikaye,öğüt,üzüm,bağ,şirk,dünya sevgisi,ahiret,gurur,kibir,kıyamet,yaratılış,sperm,servet,tarım,şarap,

İKİ ADAMIN HİKÂYESİ

Yüce Rabbimiz bizler için büyük ders olacak bu kıssaya, Kitab-ı Keriminde,“Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat” diye başlar ve şöyle devam eder:

“Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekinler bitirmiştik. İki bağın ikisi de yemişlerini vermiş, hiçbirini eksik bırakmamıştı. İkisinin arasından bir de ırmak fışkırtmıştık. Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: “Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.”

(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: “Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam.”

“Kıyâmetin kopacağını da sanmıyorum. Şâyet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç şüphem yok ki, (orada) bundan daha hayırlı bir akıbet bulurum.”

Karşılıklı konuşan arkadaşı ona hitaben şöyle dedi: “Sen, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah’ı inkâr mı ettin?”

“Fakat O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam.”

“Bağına girdiğinde: Mâşâallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır, deseydin ya! Eğer malca ve evlâtça beni kendinden güçsüz görüyorsan (şunu bil ki):”

“Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak hâline gelir.”

“Yahut, bağının suyu dibe çekilir de bir daha onu arayıp bulamazsın.”

Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini ovuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. “Ah, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!” diyordu.

Kendisine Allah’tan başka yardım edecek destekçileri olmadığı gibi kendi kendini de kurtaracak güçte değildi.

İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah’a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O, en güzel âkıbeti veren yine O’dur.” (Kehf suresi: 32-44)

Şirk ve dünya sevgisi, kişiyi, dünyada ve âhirette helâke götürür.

Tevhîde sarılmak ve dünya sevgisini terk etmek de iki cihanda kurtuluşa vesile olur.

14 Ekim 2022 Cuma

TOPRAKSIZ TARIM OLUR DA HADİS'SİZ İSLAM OLMAZ

TOPRAKSIZ TARIM OLUR DA HADİS'SİZ İSLAM OLMAZ,#KuranıKerim,#Hadis-iŞerif,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,topraksız tarım,hz Adem,hz Muhammed,ahiret,dünya,yen,yeni,eski,sünnet
TOPRAKSIZ TARIM OLUR DA HADİS'SİZ İSLAM OLMAZ

Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâmın mübarek sözleri anlamina gelen Hadis, sözlük anlamı itibariyle "yeni" anlamına geldiği gibi hikâye, rivayet, tarihî malumat, söz, haber manasına da gelmektedir. Bu yönüyle Hadis; eskiyi, geleneği de ifade eder.

Kuran-ı Kerim'in isimlerinden biri de "Kelam-i Kadim" yani "eski-ezeli söz"dür. Allah cc kelamı oluşuyla ilk-ezeli, "sahife sahife" Hz. Âdem Aleyhisselama kadar uzanışıyla da insanlık tarihinin en eskisidir. Allah cc kelamı oluşuyla ebedi, Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâma vahyolunan kitap oluşuyla da kıyamete kadar kainâtta hükmünü sürdürecektir. Ahirette de müminlere nur, şefaatçi vb. olmaya devam edecektir.

Bu açıdan Kuran; parmak izinden omuzuna taktığı rütbelere varıncaya kadar "YENİ"nin bütün kollarını içine alan en eski "YEN"idir. Kısacası Kuran ve Hadis asla eskiyenimiz değil bilakis her daim en ESKİ YENİmizdir.

Günümüzde hadissiz islam oluşturmaya istekli bir grup peyda oldu. Bunların "arısız bal-ineksiz et" imal etmeye çalışanlardan pek farkı yok gibi. Madem tarımdan gidiyoruz son soz olarak diyelim ki topraksız tarım olur ama hadissiz müsluman olmaaaz...

Bunlara ister "HADisSİZ" deyin isterseniz de "sünnet"siz... Başarılı olamayacaklar ama velevki oldular. İnanın bir sonraki lakapları KİTAPSIZ olacak...
Osman YAZICI

20 Haziran 2022 Pazartesi

KOMİK PAYLAŞIMLAR

köpek, dog, it, itbarak, bahçe, çit, telörgü, badigart, badygard, koruma, ölüm sonrası hayat, ahiret, esrpi, komik paylaşımlar, karikatür
Biz çiti geçmeyelim, ölüm sonrası hayat için şüphesi olan varsa deneyebilir.
(Bizim milletin espri anlayışına hayranım. 😀)

 

1 Şubat 2019 Cuma

22 Ekim 2018 Pazartesi

5 Ağustos 2018 Pazar

14 Mart 2018 Çarşamba

5 Ocak 2018 Cuma

Hz Ömer ile Rasulüllah arasında geçen mükemmel kıssa

Peygamber, Hz. Muhammed, Hz. Ömer, kıssa, hikaye, dini hikaye, dini kıssa, dünya, ahiret,


Hz Ömer ile Rasulüllah arasında geçen mükemmel kıssa
Hz. Ömer (ra), sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah Resûlü'nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti.
Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer'in (ra) hıçkırıkları Allah Resûlü'nü uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer (ra) ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar.
Peygamber Efendimiz (sav) hayretle sorar:
"Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?"
"Ey Allah'ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın Elçisisin… İzin versen de, biz de seni…"
Maksat anlaşılmıştır, Allah'ın Elçisi (asm), gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve "Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı " (Ankebut, 29/64) ayetini okuduktan sonra ekler:
"İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret te bizim!.."

7 Haziran 2016 Salı

DÜNYA MALINA KIYMET VERME

"Ahirette seni kurtaracak bir eserin yoksa fani dünyaya bıraktığın eserlere de kıymet verme."
(Hz. Mevlana)