Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan bir şeyin yerini tutmaz.” (Yunus, 36)
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan bir şeyin yerini tutmaz.” (Yunus, 36)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
"Mü'min kulun durumu ne kadar hayrete şâyandır. Onun her işi hayırdır. Böylesi bir özellik sadece mü'minde vardır: Ona bir iyilik gelirse şükreder onun için hayırlı olur. Eğer bir musibet dokunursa sabreder yine onun için hayırlı olur." (Müslim, Zühd, 64)"Leyla bana hiç kimseye yapmadığı farklı bir muamele yaptı. Bana sevgisini, aşkını böylece gösterdi" der.
Hz. İsa, arkadaşları ile kokmaya yüz tutmuş ölü bir hayvanın yanından geçerken, orada bulunanların hemen hepsi burunlarını tıkayıp, "ne kötü bir manzara, ne de çirkin kokuyor" ifadelerini kullandıklarında, O:
"Şuna bir bakın, ne de güzel, inci gibi dişleri var!" buyurarak güzel bir olumlu düşünce örneği sunmuştur.
Bismillahirrahmanirrahim
“Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin...” (Tevbe, 36)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ey Rabbim! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (İbn Hanbel, I,259)Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
Bismillahirrahmanirrahim
"Andolsun ki, Rasûlullâh'ta sizin için, Allâh'a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok zikredenler için bir “üsve-i hasene” vardır." (Ahzâb, 21)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ben, alışılagelen kötü âdetleri ve nefislerin lüzumsuz isteklerini ortadan kaldırmak için gönderildim.” (Kenzü’l-Hz. Âişe (ranhâ) Peygamber Efendimizi (sas) şu şekilde tavsîf eder:
"O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukâbele etmez, af ve hoşgörülükle muâmele eder, kötülükten uzak kalırdı. Nefsi için bir kimseden intikâm almış değildir. Hiçbir köle ve hizmetçiyi, hattâ bir hayvanı bile incitmemiştir. Yanlış davranışları ise afvetmiştir. Bir hâcet dileyen yoksulu boş çevirdiği vâkî değildir. Yanında bir şey bulunmazsa o vakit başka..."
"Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin hüsrânınıza üzülüyor, saâdetinizi cidden istiyor, mü'minler için yüreği rikkat ve merhametle çarpıyor." (Tevbe, 128)
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Rahmân: Dünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.“…Allah kime hidayet ederse, işte o hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.” (Kehf, 17)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ben ancak peygamberim. Hidâyet benim elimde değildir. Hidâyet elimde olsaydı yeryüzündeki herkes îmân ederdi. İblis de ancak kötülüğün süsleyicisidir. Dalâlet onun elinde değildir. Dalâlet onun elinde olsaydı yeryüzündeki herkes dalâlete düşerdi…” (Münâvî, II, 571)hidayet: Doğruluk. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Ey Habibim!) Bu yeni Kitab’a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin.” (Kehf, 6)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“…Ben dünyanın, sizden önceki milletlerin önüne nasıl serildiyse, bütün câzibesiyle sizin önünüze de serilmesinden; onlar daha fazla dünyalık kazanmak için birbiriyle nasıl yarıştılarsa, sizin de birbirinizle yarışmanızdan ve dünya onları nasıl helâk ettiyse, sizi de helâk etmesinden korkuyorum.” (Buhârî, Cizye 1, Meğâzî 12, Rikak 7; Müslim, Zühd 6; Tirmizî, Kıyâmet 28; İbni Mâce, Fiten 18; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 137)“Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!. Kalk, ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Kötü şeyleri terk et. Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.” (Müddessir, 1-5)
ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE
1) ‘Ana’ kelimesi sevginin, merhametin, sabrın, diğerkâmlığın ve daha birçok güzel hasletin tek kelimede anlatımıdır. “Bu ‘ana’ kavramın güzelliğini anlatabilecek yiğit daha anasından doğmadı diyelim. Varın gerisini siz anlayın.