31 Mart 2023 Cuma

ASRI SAADETTEN BİR KISSA

ASRI SAADETTEN BİR KISSA,hurma, hurma ağacı,ebu talha,Rasulallah,infak,birr,dini hikaye,

ASRI SAADETTEN BİR KISSA

 “Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e (yâni hayrın kemâline) eremezsiniz! Her ne infâk ederseniz, Allâh onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)

Derin bir vecd hâlinde Rasûlullâh’ı dinleyen ashâb-ı kirâm, bu âyet-i kerîmeyi de kendi iç dünyalarının derinliklerinde hissedebilmenin ve bu ilâhî dâvetin muhtevâsından hareketle, ellerinde ne varsa hepsini infâk edebilmenin muhâsebesine dalmışlardı. Bu mübârek sahâbîlerden biri de Ebû Talha (ra) idi. Onun Mescid-i Saâdet’e yakın, içinde altı yüz hurma ağacı bulunan kıymetli bir bahçesi vardı ve burayı pek severdi. Rasûlullâh (sav)’i sık sık dâvet edip ikramlarda bulunarak da bahçesini bereketlendirirdi.

Ebû Talha (ra), bu âyet-i kerîmenin tesiriyle, Rasûlullâh (sav)’e gelerek şöyle dedi:

“–Yâ Rasûlallâh! Cenâb-ı Hak kitabında:

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e eremezsiniz!..” (Âl-i İmrân, 92) buyuruyor. Şüphesiz servetim içinde en kıymetli ve bana en sevimli olanı Beyruhâ diye bilinen bahçemdir. Şu andan itibâren onu Allâh ve Rasûlü’ne bırakıyorum. Umarım ki bu sâyede Rabbim beni birre (hayrın kemâline) ulaştırır ve onu bana âhiret azığı eyler. Yâ Rasûlallâh, artık bu bahçede Allâh’ın sana gösterdiği istikâmette tasarruf et.”

Rivâyetlere göre bu sözlerinin ardından Ebû Talha (ra), bu güzel kararını derhal tatbik etmek için bahçeye gitti. Bahçeye vardığında hanımını bir ağacın gölgesinde otururken buldu. Ebû Talha bahçeye girmedi. Hanımı sordu:

“–Yâ Ebâ Talha! Dışarıda ne bekliyorsun? İçeri girsen ya!”

Ebû Talha:

“–Ben içeri giremem, sen de eşyanı toplayıp çıkıver.” dedi.

Beklemediği bu cevâb üzerine hanımı şaşkınlıkla sordu:

“–Neden yâ Ebâ Talha! Bu bahçe bizim değil mi?”

Ebû Talha:

“–Hayır, artık bu bahçe Medîne fukarâsınındır.” diyerek âyet-i kerîmenin müjdesini ve yaptığı fazîletli infâkı sevinç ve neşe içinde anlattı.

Hanımının:

“–Bahçeyi ikimiz nâmına mı, yoksa şahsın için mi bağışladın?” suâline de:

“–İkimiz nâmına.” diye cevap veren Ebû Talha, bu sefer hanımından huzur içinde şu sözleri dinledi:

“–Allâh senden râzı olsun Ebû Talha! Etrafımızdaki fakirleri gördükçe aynı şeyi düşünürdüm de sana söylemeye bir türlü cesaret edemezdim. Allâh hayrımızı kabul buyursun. İşte ben de bahçeyi terk edip geliyorum!”

(Osman Nûri Topbaş, Vakıf, İnfak ve Hizmet, Erkam Yay.)

infâk

 infâk: Geçindirme, nafakalandırma.

müessese

 müessese: Kuruluş, kurum.

vecd

 vecd: 1. Kendinden geçecek derecede dalgınlık. 2. Kendini kaybedercesine ilâhî aşka dalma. 3. Aşırı heyecan.

satıh

 satıh: 1. Yüzey. 2. Görünen bölüm.

tasarruf

 tasarruf: 1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım.

revaç ne demektir

revaç: 1. Geçerlik. 2. Sürüm..

EL VARİS

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Vâris: Mahlûkatın tümü yok olduktan sonra diri kalacak olan, ebedî olan, dünya hayatındaki servetlerin geçici sahipleri ahirete göçtükten sonra da varlığı devam edecek olan, servetlerin gerçek sahibi olan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-VârisMahlûkatın tümü yok olduktan sonra diri kalacak olan, ebedî olan, dünya hayatındaki servetlerin geçici sahipleri ahirete göçtükten sonra da varlığı devam edecek olan, servetlerin gerçek sahibi olan demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan bir şeyin yerini tutmaz.” (Yunus, 36)

günün hadisi

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Mü'min kulun durumu ne kadar hayrete şâyandır. Onun her işi hayırdır. Böylesi bir özellik sadece mü'minde vardır: Ona bir iyilik gelirse şükreder onun için hayırlı olur. Eğer bir musibet dokunursa sabreder yine onun için hayırlı olur." (Müslim, Zühd, 64)

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ,aşk hikayesi,günün kıssası,günün hikayesi,ay,dolunay,kalp,aşk,aşkın anlatımı,
Mecnun, Leyla’nın köyünde fakir fukaraya yemek dağıtıldığı ve yemeğin de bizzat Leyla eliyle tevzi edildiği haberini alır. Koşar, sıraya girer. Herkese cömertçe yemek ikram eden Leyla, karşısında Mecnun'u görünce kepçenin sapını çevirerek kafasına vurur. Buna oldukça sevinen Mecnun, sevincinden kendi kendine dönmeye başlar ve:

"Leyla bana hiç kimseye yapmadığı farklı bir muamele yaptı. Bana sevgisini, aşkını böylece gösterdi" der.

OLUMLU DÜŞÜNCE DİNİ KISSA

 Hz. İsa, arkadaşları ile kokmaya yüz tutmuş ölü bir hayvanın yanından geçerken, orada bulunanların hemen hepsi burunlarını tıkayıp, "ne kötü bir manzara, ne de çirkin kokuyor" ifadelerini kullandıklarında, O:

"Şuna bir bakın, ne de güzel, inci gibi dişleri var!" buyurarak güzel bir olumlu düşünce örneği sunmuştur.

zan ne demektir

 zan: Sanı.

tevzi ne demektir

 tevzi: Dağıtma.

29 Mart 2023 Çarşamba

el MUKADDİM


el-Mukaddim: Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren, yakınlaştıran demektir.

el-Mukaddim: Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren, yakınlaştıran demektir.




günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

“Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin...” (Tevbe, 36)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ey Rabbim! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (İbn Hanbel, I,259)

fazilet ne demektir

 fazilet: Erdem.

vasıf ne demektir

 vasıf: Nitelik.

el BAKİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Bâkî: Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Bâkî: Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.

günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

"Andolsun ki, Rasûlullâh'ta sizin için, Allâh'a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok zikredenler için bir “üsve-i hasene” vardır." (Ahzâb, 21)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ben, alışılagelen kötü âdetleri ve nefislerin lüzumsuz isteklerini ortadan kaldırmak için gönderildim.” (Kenzü’l-ummâl, XV, 226)

günün sözü

 Hz. Âişe (ranhâ) Peygamber Efendimizi (sas)  şu şekilde tavsîf eder:

"O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukâbele etmez, af ve hoşgörülükle muâmele eder, kötülükten uzak kalırdı. Nefsi için bir kimseden intikâm almış değildir. Hiçbir köle ve hizmetçiyi, hattâ bir hayvanı bile incitmemiştir. Yanlış davranışları ise afvetmiştir. Bir hâcet dileyen yoksulu boş çevirdiği vâkî değildir. Yanında bir şey bulunmazsa o vakit başka..."

günün ayeti

 "Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin hüsrânınıza üzülüyor, saâdetinizi cidden istiyor, mü'minler için yüreği rikkat ve merha­metle çarpıyor." (Tevbe, 128)

üsve-i hasene ne demektir

 üsve-i hasene: En güzel örnek.

muhâlefet ne demektir

 muhâlefet: Karşı durma, uyumsuzluk.

mukâbele ne demektir

 mukâbele: Karşılık verme.

er RAHMAN

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  er-Rahmân: Dünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

er-RahmânDünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.

günün ayeti

 “…Allah kime hidayet ederse, işte o hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.” (Kehf, 17)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ben ancak peygamberim. Hidâyet benim elimde değildir. Hidâyet elimde olsaydı yeryüzündeki herkes îmân ederdi. İblis de ancak kötülüğün süsleyicisidir. Dalâlet onun elinde değildir. Dalâlet onun elinde olsaydı yeryüzündeki herkes dalâlete düşerdi…” (Münâvî, II, 571)

vesîka ne demektir

 vesîka: 1. İnanılacak sağlam delil. 2. Belge

hidayet ne demektir

 hidayet: Doğruluk. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.

dalâlet ne demektir

 dalâlet: Doğru yoldan sapma.