28 Mayıs 2024 Salı

Muradiye Camii, Bursa 🕌

Muradiye Camii, Bursa 🕌Sultan II. Murad tarafından 1425-26 yıllarında külliyenin merkez yapısı olarak inşa ettirilen cami, çeşitli geometrik tuğla ve çinilerle bezenmiştir. Ahşap işçiliğin en güzel örneklerini bulunduran ibadethane, Bursa’da yapılan son sultan camisidir.

 Muradiye Camii, Bursa

🕌Sultan II. Murad tarafından 1425-26 yıllarında külliyenin merkez yapısı olarak inşa ettirilen cami, çeşitli geometrik tuğla ve çinilerle bezenmiştir. Ahşap işçiliğin en güzel örneklerini bulunduran ibadethane, Bursa’da yapılan son sultan camisidir.

Metin2 Marmara Ticaret Sohbet

Grup Adı : Metin2 Marmara Ticaret Sohbet Üye sayısı : 9,600 civarı Grubun herhangi bir engeli yoktur. Grup üyeleri karışıktır ama oyun grubu olarak aktifleşmektedir.  iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60

Grup Adı : Metin2 Marmara Ticaret Sohbet
Üye sayısı : 9,600 civarı
Grubun herhangi bir engeli yoktur. Grup üyeleri karışıktır ama oyun grubu olarak aktifleşmektedir.
 iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60 

24 Mayıs 2024 Cuma

GERONTOLOJİ NEDİR?

 

Her geçen gün artan yaşlı nüfusla daha önemli bir kavram haline gelen yaşlılığı; kronolojik, biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve toplumsal olarak inceleyen bu bilim dalının adı, ilk kez 1903 yılında Nobel ödüllü Rus bilim insanı İlya Meçnikov tarafından kullanılmıştır.   👵🏻👴🏻

Her geçen gün artan yaşlı nüfusla daha önemli bir kavram haline gelen yaşlılığı; kronolojik, biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve toplumsal olarak inceleyen bu bilim dalının adı, ilk kez 1903 yılında Nobel ödüllü Rus bilim insanı İlya Meçnikov tarafından kullanılmıştır. 



GÜNÜN AYETİ

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim 

“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 32)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Bir kadınla bir erkek bir yerde baş başa kaldıklarında üçüncüsü şeytandır.” (İbn-i Hanbel, Müsned, I, 227; III, 339)

EL AHİR

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Âhir: Varlığının sonu olmayan, tüm varlıkların hayatı son bulsa da varlığı daimi olan, demektir.

hayasızlık

 hayasızlık: Utanmazlık, sıkılmazlık.


tevessül

 

tevessül: 1. Başama, girişme. 2. Allah’a yaklaştıracak iş işlemek.

BUY SELL DUBAI

Grup Adı : Buy Sell Dubai  Üye sayısı : 84,600 civarı Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur. Üyeleri nadir bulunacak türdendir, Dubai ağırlıklıdır.   iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60

Grup Adı : Buy Sell Dubai

Üye sayısı : 84,600 civarı
Aktif bir gruptur, herhangi bir engeli yoktur. Üyeleri nadir bulunacak türdendir, Dubai ağırlıklıdır.

 iletişim için direk whatsapdan yazabilirsiniz 0 505 829 90 60 

9 Mayıs 2024 Perşembe

GÜNÜN AYETİ

 

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim 

“Kendileri istekli oldukları halde yemeklerini yoksula, öksüze ve esire verirler ve onlara: ‘Bunu size Allah rızâsı için yediriyoruz. Sizden karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Biz Rabbimizin sert, belâlı bir gününden korkarız’, derler. Allah da onları o günün fenalığından korur. Yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.” (İnsan, 8-11)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allah, bir kuluna hayır murâd ettiğinde onu insanların ihtiyaçlarını karşılama yolunda istihdâm eder.” (Süyûtî, II, 4/3924)

DİNİ HİKAYE DİNİ KISSA

 Bir gün Hazret-i Ali, zevce-i muhteremesi Fâtımatü’z-Zehrâ’ya:

“–Çok acıktım, evde yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Hazret-i Fâtıma, evde yiyecek bir şey bulunmadığını, yalnız altı akçelerinin olduğunu söyledi. Hazret-i Ali bu altı akçeyle yiyecek almak üzere çarşının yolunu tuttu. Yolda giderken birinin, bir müslümanın yakasına yapışmış:

“–Ya hakkımı ver ya da yürü mahkemeye gidelim!” dediğini duydu. Borçlu adam biraz mühlet istiyorsa da alacaklı müsâade etmiyordu. Adamların çekişmelerini gören Hazret-i Ali:

“–Münâkaşanız kaç para içindir?” diye sordu.

“–Altı akçe için.” cevâbını alınca, kendisinin de muhtaç olduğu o altı akçeyi vererek, borçlu müslümanı sıkıntıdan kurtardı. Ardından Hazret-i Fâtıma’ya ne cevap vereceğini düşünmeye başladı. Sonunda; «Nasıl olsa Fâtıma, kadınların seyyidesi, Rasûlullâh’ın kızıdır, anlayış gösterir.» diyerek evine döndü. Hazret-i Ali (ra) yaptığı îsârı Fâtıma vâlidemize anlattı. O da:

“–Çok iyi yapmışsın, el-hamdü lillâh, bir müslümanı hapisten kurtarmışsın. Hak Teâlâ bize kâfîdir.” buyurdu. Fakat biraz da mahzun oldu. Hazret-i Ali, onun üzüntüsünü sezip, iki oğlunun da açlıktan ağladığını görünce gönlünde bir kırıklık hissederek dışarı çıktı. «Bâri Rasûlullâh’a gideyim de O’nun mübârek yüzünü seyrederek üzüntümü unutayım.» diye düşündü. Bu düşünceyle yürürken, elinde besili bir deve olan bir kimseye rastladı. O şahıs Hazret-i Ali’ye:

“–Bu deveyi satıyorum, alır mısın?” diye sordu. Hazret-i Ali parasının olmadığını söylediyse de adam veresiye olarak deveyi yüz akçeye sattı. Hazret-i Ali, elinde deve ile biraz uzaklaşmıştı ki, yolda rastladığı başka bir adam:

“–Bu deveyi bana üç yüz akçeye satar mısın?” diye sordu. Hazret-i Ali kabul etti ve deveyi o şahsa sattı. Üç yüz akçeyi peşin alınca da çarşıdan yiyecek bir şeyler alıp evine götürdü. Hazret-i Fâtıma’ya, olup biteni anlattı. Yemeklerini yiyip Allâh’a hamd ü senâlar ettiler. Daha sonra Hazret-i Ali, evinden çıkıp Peygamber Efendimiz’in yanına gitti. Efendimiz (sav):

“–Yâ Ali! Deveyi kimden alıp, kime sattın biliyor musun?” buyurunca:

“–Allah ve Rasulü bilir.” dedi. Peygamber Efendimiz:

“–Sana deveyi satan, Cebrâil (as); satın alan da İsrâfil (as) idi. Deve de cennet develerinden idi. O müslümanı sıkıntıdan kurtardığın için Hak Teâlâ dünyada bire elli verdi. Âhirette vereceğinin hesabını ise kendisinden başka kimse bilmez.” buyurdu. (Ramazanoğlu Mahmud Sâmî, Hz. Aliyyü’l-Murtezâ, s. 54. s. 119-122.)

el-Evvel

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Evvel: Varlığının başlangıcı olmayan.

îsâr

 îsâr: İhtiyaç duyduğu şeyleri başkalarına vermek, diğer bir ifadeyle, başkalarını kendisine tercih etmektir. Buna îsâr adı verilmektedir.

istihdâm

 istihdâm: 1. Bir görevde, bir işte kullanma. 2. Çalıştırma.

münâkaşa

 münâkaşa: 1. Tartışma. 2. İrdeleme.