Harun Reşid etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Harun Reşid etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Eylül 2021 Perşembe

DİNİ HİKAYE

Behlül Dana hazretleri, halife, harun reşid, dini kıssa, kıssa, hikaye, makam, sorumluluk, dayak, ağıt, ağlamak

BEN SENİ DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN AĞLIYORUM.
(Halife Harun Reşid ve Behlûl Dâna hazretlerinden çok güzel bir kıssa okumanızı tavsiye ederiz.)

Behlûl Dâna hazretleri, birgün Halife Harun Reşid sarayın dışındayken gitmiş onun tahtına oturmuş. Aradan beş dakika geçmeden muhafızlar gelmiş, yaka paça Behlûl Dâna hazretlerini tahttan indirmişler, bir güzel de sopa çekip bir kenara bırakmışlar.
Harun Reşid saraya gelince, bir kenarda " Ah Haruun, Haruunn " diye inleyen ağlayan Behlûl'ü görmüş. Sormuş, durumu öğrenmiş, varmış yanına, demişki " neden yaptın bunu ,hadi bana saygın yok, bari makama saygın olsaydı. Şimdi de dayak yedim diye ağlıyorsun. Hadi onu da anladım, ama neden Haruun, Haruun diye ağlıyorsun? Ben sana ne yaptım ki?
Behlûl kafasını kaldırıp halifeye bakmış, demişki; " Ey Harun, ben bir iki tokatla ağlayıp sızlayacak adam mıyım?! Ben bu tahta beş dakika oturdum, başıma bunlar geldi, sen bir ömür boyu bu tahttasın, kimbilir senin başına neler gelecek? Ben seni düşündüğüm için Harun, Harun diye ağlıyorum..."


 

8 Şubat 2019 Cuma

ZULÜM

zulm, zulüm, harun reşid, me'mun, dayak, zulme uğramak, dini hikaye, kıssa
Harun Reşid’in oğlu Me’mun henüz çocuk iken, hocası sebepsiz yere ona vurmuştu. Me’mun:

-’Neden bana vurdun?’ diye sordu. Hocası ona sadece:

-’Sus!’ dedi.

Biraz konuştular. Me’mun tekrar sordu:

-’Neden bana vurdun?’ Hocası yine:

-’Sus!’ dedi.

20 yıl sonra Me’mun halife olunca, ilk iş olarak hocasını çağırttı ve:

-’Bana neden sebepsiz yere vurmuştun?’ diye sordu. Hocası tebessüm ederek:

-’Onu hâlâ unutmadın mı?’ dedi.

Halife Me’mun:

-’Vallahi asla unutmadım’ dedi.

Hocası tarihe ibret olarak not düşülecek şu sözleri söyledi:

-’Zulme uğrayanın asla unutmayacağını öğrenesin ve kimseye zulmetmeyesin diye yaptım. Sakın ha kimseye zulmetme! Çünkü zulüm, yıllar geçse de kalpte sönmeyen bir ateştir dedi...

21 Kasım 2016 Pazartesi

HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR...

koyun, kuzu, doğa, yeşillik, mera

Behlül Dânâ Hazretleri, çarşıda, pazarda halk içinde dolaşırken insanlara nasihat eder, yanlış hareketlerden sakındırmak için onları ikaz ederdi. İkazları bazı insanların damarlarına dokunuyor, gururları inciniyordu. Bir gün, halka, doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Hârûn Reşîd’e gidip Behlül Dânâ Hazretlerini şikâyet ettiler: 

Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Bizi ikaz edip durmasın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır.” Bu şikâyetler üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ’yı çağırtıp halkın istediğini bildirdi. Behlül Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı.

Câhil insanlar, hikmetini anlayamadıkları, sırrını çözemedikleri söz ve hareketleri gördüğü birine hemen “deli” damgası vururlar. Behlül Dânâ’nın bu hareketini de anlayamayan halk gülerek şöyle dedi:

“Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zaten!”

Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan ise bütün mahalle zarar görüyordu. Bozulan etlerin kokusundan durulmaz hâle gelince, aynı şahıslar, Hârûn Reşîd’e gidip durumu anlattılar:

“Yâ Emîrü’lMü’minîn! Behlül’ün astığı koyunların kokusundan duramıyoruz. Bizi çok rahatsız ediyor. Şuna söyleyin de, onları astığı yerden kaldırsın!”

Hârûn Reşîd, Behlül’ün böyle bir hareketi neden yaptığını merak ediyordu. Hem halkın şikâyetini bildirmek, hem de böyle yapmasının sebebini öğrenmek için Behlül Dânâ’yı saraya çağırttı. Behlül gelince, Hârûn Reşîd sordu:

“Yâ Behlül! Mahalleye astığın koyunların kokusundan halk çok rahatsız oluyor. Böyle bir şeyi neden yaptın?”

Behlül Dânâ Hazretleri şu cevabı verdi:
“Ey mü’minlerin emîri! Ben bir şey yapmadım! Sadece her koyunu kendi bacağından astım. Fakat görülüyor ki, her koyun kendi bacağından asılsa da bütün çevreyi rahatsız ediyor, herkese zarar veriyor. Bir kötünün zararı sadece kendine olmuyor, herkese zarar veriyor. İnsanların bunu anlaması için böyle yaptım. Herhalde anlamışlardır!”

Şikâyete gelenler hatâlarını anladılar. Bir daha Behlül’ün nasihat ve ikazlarına itiraz etmediler.

(kaynak:irfantakvimleri)