CEVİZLİ KOLAY TATLI

Cevizli Kolay Tatlı

Malzemeler:
200 gr tereyağı
1,5 küçük çay bardağı sıvıyağ
2 küçük çay bardağı süt
1 çorba kaşığı sirke (varsa elma sirkesi)
1 adet yumurta
1 çay bardağı irmik
1/2 çay bardağı Hindistan cevizi
Aldığı kadar un (4 su bardağı kadar un)
1 paket kabartma tozu
3-4 avuç dövülmüş ceviz (isteğe bağlı artırabilirsiniz)

Şerbeti için:
4 su bardağı toz seker
4 su bardağı su
2-3 damla limon suyu

Hazırlanışı
Öncelikle şerbet için şeker ve su kaynatılır. Kaynamaya başladıktan sonra 2-3 damla limon suyu sıkılır ve şerbet 5 dk. daha kaynatılıp soğumaya bırakılır. Hamuru için tüm malzeme yoğurularak ele yapışmayan kıvamda bir hamur elde edilir. Hamurdan parçalar alınıp rulo şekli verilir, dilimlenir. 170-180 derecede kızarana kadar pişirilir.. Tatlılar fırından alınıp ilk sıcaklığı çıkınca şerbet üzerine dökülür. Tatlılar ara ara tersyüz edilerek şerbeti çekmesi sağlanır. Şerbetini çeken tatlılar servis tabağına alınır, üzerini Hindistan cevizi veya yeşil toz fıstıkla süsleyebilirsiniz...

Not: İsterseniz tatlıları şerbetledikten sonra bir kısmını hindistan cevizine bulayabilirsiniz..

Afiyet Olsun...

BÜLBÜL YUVASI

BÜLBÜL YUVASI

Malzemeler;
2 adet yumurta
1/4 çay kaşığı tuz
4 yemek kaşığı süt
3 tatlı kaşığı yoğurt
3 yemek kaşığı ayçiçek yağı
1/2 su bardağı su
2 yemek kaşığı elma sirkesi
5,5 su bardağı un
1 yemek kaşığı mısır nişastası

Şerbeti için:
3,5 su bardağı toz şeker
3,5 su bardağı su

Üzeri için:
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
3 yemek kaşığı tereyağı
1 su bardağı toz Antep fıstığı (boz fıstık)

Püf noktası:
Yumurta ve sütü oda sıcaklığında beklettikten sonra kullanın.
Kulak memesi yumuşaklığında, uzun süre yoğrulmuş ve ele yapışmayan bir hamur hazırlamalısınız. Gerekirse 1/2 su bardağı kadar un ekleyebilirsiniz. Hamur bezelerini bir gece önceden hazırlar (en azından 4-5 saat dinlendirir) ve nemli bir bez altında oda ısısında bekletirseniz kolaylıkla açabilirsiniz, tatlınız daha çıtır ve lezzetli olur.

Servis önerisi: Tatlıyı toz Antep fıstığı yerine ceviz içiyle süsleyerek de servis edebilirsiniz.

HAZIRLANIŞI

Yumurtaları karıştırma kabına alın. Tuz ekleyip elinizle hafifçe karıştırın.

Sırasıyla; süt, yoğurt, ayçiçek yağı, su ve elma sirkesini ekledikten sonra tüm malzemeyi karıştırın.

Unu azar azar ekleyip tüm malzemeyi toparlanana kadar yoğurmaya başlayın. Hamurun daha gevrek olması ve kolay açılması için bu aşamada mısır nişastası ekleyin. Hamuru düz bir zeminde bastırarak yoğurmaya devam edin.

Büyük boy bir ceviz büyüklüğünde 12 eşit parçaya ayırdığınız hamur bezelerini hafifçe unladıktan sonra bir tepsiye yerleştirin. Üzerlerine temiz bir bez kapatıp oda sıcaklığında en az 3-4 saat kadar bekletin.

Dinlenmiş hamur bezelerini açmaya başlamadan önce tatlının şerbeti için su ve toz şekeri bir tencereye alın. Karıştırdığınız şerbet karışımını kısık ateşte kaynamaya bırakın. Kıvam aldıktan sonra soğuması için bir kenarda bekletin.

Dinlenen hamur bezelerinden bir tanesini alın. Hafifçe unlanmış mutfak tezgahı üzerinde oklava yardımıyla incecik yufka şeklinde açın.

Dört eşit parçaya böldüğünüz yufkayı geniş kısmından başlayarak oklavaya sarın. İki kenarından büzüp oklavanın ortasına doğru topladığınız yufkayı oklava içinden çekin.

Bastırmadan fırın tepsisine aldığınız hamurları kendi etrafında döndürerek tatlıya asıl şeklini verin. Her bir hamur bezesine aynı işlemi uygulayın.

Tereyağı ve ayçiçek yağını kısık ateşte erittikten sonra süzdürün. Fırın tepsisine dizdiğiniz tatlıların üzerine gezdirin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika tatlıların üzeri kızarana kadar fırınlayın.

İlk sıcaklığı çıkan ve servis tabağına dizdiğiniz tatlıların üzerine ılık şerbeti gezdirin. Orta ve kenar kısımlarını toz Antep fıstığıyla süsledikten sonra servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun...

CEVİZLİ BAKLAVA

CEVİZLİ BAKLAVA

Malzemeler:
1 çay bardağı su
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta
Yarım çay kaşığı karbonat
1 cimdik tuz
Aldığı kadar un

Şerbet malzemeleri
5 su bardağı şeker
6 su bardağı su
2.3 damla limon

Şerbet kaynadıktan sonra altı kısık çok kısık 40 dakika kaynatılır..

İç harcı
750 gr ceviz

HAZIRLANIŞI
Öncelikle su ve karbonat derin bir kabın içine alınır ve diğer malzemeler eklenir en son unu eklenir iyice yoğurulur yumuşak ele yapışmayan bir hamur hazırlanır ve yumurta kadar bezeler yapıp üzerine örtü örtüp 2 saat dinlendirilir sonra açılabildiği kadar ince açıyoruz 2 katta bir ceviz serpilir son 3 katına ceviz eklemiyoruz kesme işlemini yapıp eritilmiş soğutulmuş tereyağını üzerine gezdirilir ve 150 derece fırında pişmeye bırakıp ağır ağır üzerinin kızarmasını bekliyoruz. Fırından çıkan baklava soğuk olacak. Üzerine ilk sıcaklığı çıkan şerbeti döküyoruz. 1 gece bekletilirse daha güzel olur.

Afiyet olsun...

FISTIKLI BAKLAVA KEK

Fıstıklı Baklava Kek

Keki için;
4 adet yumurta – oda sıcaklığında
1 su bardağı toz şeker
125 gr tereyağı – eritilmiş, soğumuş
3,5 su bardağı ekmek kırıntısı
1 su bardağı toz antep fıstığı
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tarçın
3 – 4 adet kakule – dövülmüş
1 tutam muskat

Baklava için;
30 yaprak baklava yufkası
3 su bardağı toz fıstık
4-5 yemek kaşığı tereyağı

Şerbet için;
2 su bardağı su
2 su bardağı şeker
1-2 damla limon suyu

Hazırlanışı;
Şerbeti için;
Şeker ve suyu şeker eriyinceye kadar kaynatın. Ateşten alamaya yakın limon suyunu koyup soğutun.

Keki için;
Yumurta ve şekeri köpük oluncaya kadar çırpın. Ardından tereyağını ekleyip çırpmaya devem edin. Diğer malzemeleri ekleyip spatula yardımıyla karıştırın ve yağlanmış kek kalıbına döküp 180 derecede 30 dakika pişirin.
Kekiniz piştikten sonra soğutup yatay olarak ortadan ikiye bölün.

Fıstıklı baklava için;
Tüm baklavalık yufkaları fırın kabınızın tabanına göre kesin. Keki yaptığınız fırın kabını kullanın.
Fırın kabınızın tabanına 1 kat yufka koyup iki tutam fıstık serpin. Üzerine bir kat daha yufka koyup yağlayın ve tekrar fıstık serpin.
5 katı bu şekilde hazırladıktan sonra, 5 kat daha araları yağlanmış yufkaları yerleştirin. Üzerine ikiye böldüğünüz keklerden birisini yerleştirin.
Üzerine 5 kat yağlanmış yufka, fıstık ve yeniden 5 kat yağlanmış yufkayı yerleştirin. Kekin 2. Parçasını yerleştirin. Yeniden 5 kat yağlanmış yufka, fıstık ve 5 kat daha yağlanmış yufka yerleştirip, en üstüne tereyağı sürün ve dilimleyin.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında 30 dakika pişirin.
Fırından çıkan kekin üzerine şerbeti dökün ve soğuyunca servis edin.

DİLBER DUDAĞI

DİLBER DUDAĞI
MALZEMELER
3 Yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çimdik tuz
1 yemek kaşığı limon suyu
Alabildiği kadar un
AÇMAK İÇİN
500 gr Nişasta
ÜZERİ İÇİN
250 gr tereyağ
1 çay bardağı sıvıyağ
İÇ MALZEME
500 gr fındık ve ceviz içi
ŞERBETİ İÇİN
6 su bardağı su
6 su bardağı şeker
yarım limon suyu
Kaynadıktan sonra 10 dakika daha kaynatıp sıcak dökülür.
HAZIRLANIŞI
Sıvıyağı,süt ve yumurtayı karıştıralım.Kabartma tozu,tuz ve limon suyunu ekleyip unu azar azar ekleyelim.Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edelim.15 dakika kadar dinlendirelim.Dinlenen hamuru 4 eşit parçaya bölelim.Her parçayı 5 bezeye ayıralım.Her bezeyi pasta tabağı kadar açıp aralarına bol nişasta serpelim.Her üst üste koyduğumuz 5 bezeyi önce merdane sonra oklava ile büyütelim.İnce bir su bardağı ile yuvarlaklar keselim.İçlerine ceviz içimizi koyalım kenarlarından çıkan parçalarıda içerlerine koyalım ve yarım ay şeklinde kapatalım.Yuvarlak tepsiye ard arda dizelim. Üzerine erittiğimiz tereyağ sıvıyağ karışımını dökelim.160 derecede pişirelim.Soğuyan tatlımıza sıcak şerbet dökelim.
Afiyet olsun...

NASİP ÇEŞMESİ...

(Çok güzel ve yaşanmış gerçek bir olay lütfen okuyun.)

...Bir ramazan günüdür. Sultan Mahmut halkın kendisini tanıyamayacağı bir kıyafetle dolaşmaktadır. Bir ayakkabıcı dükkanından gelen ses dikkatini çeker padişahın. İhtiyar bir adam elindeki çekici boş örse vururken şöyle mırıldanmaktadır.

- Tıkandı da tıkandı, tıkandı da tıkandı…

Sultan Mahmut selam verip içeri girer:

- Hayrola baba, nedir tıkanan?

İhtiyar elindeki çekici boş örse vurmaya devam ederek:

- Sorma be evlat, der, tıkandı da tıkandı.
(Kırış kırış alnı, bembeyaz sakalıyla nur yüzlü bir ihtiyardır bu.)

Bundan iki-üç sene önceydi evlat, bir rüya gördüm. Çok büyük bir şadırvan vardı. Her tarafında irili-ufaklı çeşmeler… kiminden oluk oluk su akıyor, kiminden damla damla, kiminden iplik gibi. Nedir bu, diye sordum. Nasip çeşmesi, dediler. Oluk oluk akan padişahın nasibiymiş. Diğeri filan sadrazamın, öteki bilmem kimin… Gözüm bir çeşmeye takıldı o sıra. Arada bir tek-tük damlalar düşen bir çeşmeydi bu. Bu kimin, dedim. Senin çeşmen dediler.

İhtiyarı dinliyor görünse de, gülmesini zor tutuyordu padişah:

- Eee?..

- Oradan bir odun parçası buldum, çeşmenin ağzını açmak için zorlarken, odun kırılıp iyice tıkamasın mı çeşmeyi!.. Damla düşmez oldu. O günden beri böyleyim işte evlat.

Elindeki çekici örse vurmaya devam etti ihtiyar adam:

- Tıkandı da tıkandı…

Padişah sevmiştir bu tuhaf ihtiyarı. Saraya döndüğünde bir hindi dolması hazırlatır. İçinde çil çil altınlar olan bir hindi dolması. Dükkanı tarif edip hindiyi gönderir, neticeyi beklemeye başlar.

Tıkandı baba sevinir hediyeyi görünce. Nihayet nasibim açıldı der. İftara az bir zaman kala bu hindiyle bir iftar etmektense bunu satar, üç günlük yiyecek alırım diye düşünür. Hindiyi üç-beş akçeye satar.

Hadiseyi duyan Sultan Mahmut, gülmeye başlar, adamlarına yeni bir emir verir.

- Hemen bir tepsi baklava hazırlayın, her dilimin altına bir altın koyup götürün ihtiyara…

Tıkandı Baba, hindiyi sattığı komşusuna baklavayı da birkaç akçeye satar. Mutludur artık, nihayet nasibi açılmıştır işte. Padişah ise ihtiyarın saflığına kızmaya başlar:

- Getirin bana o ihtiyarı!

Tıkandı Baba Padişah’ın huzuruna getirilir. Olanı-biteni bir bir anlatır padişah. İhtiyar adam çok üzülür. Ellerini dizlerine vurarak dövünmeye başlar:

- Tıkandı da tıkandı, tıkandı da tıkandı…

Onun bu halini gören Sultan Mahmut bir kez daha merhamete gelir. Vezirine işaret verir. Hazine dairesinden bir altın sandığı, bir de kürek getirilir. İhtiyar küreği sandığa daldırıp çıkartacak, küreğin içindeki altınlar onun olacaktır.

Tıkandı Baba sevinir. Padişah’a dualar ederek heyecanla sandığa daldırır küreği. Sandıktan çıkardığında ise oracığa yığılır, bayılıverir. Zira heyecandan küreği ters daldırmıştır Tıkandı Baba. Ve küreğin sırtında tek bir altın vardır! O altında heyacandan küreği titretince yere düşmüştür...

Sultan Mahmut nasipsizliğin deyimi olarak kalacak olan sözünü orada söyler işte.

- Vermezse MABUD, neylesin MAHMUT...