derviş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
derviş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2022 Pazar

İNGİLİZ AJANI NASIL DERVİŞLİK YAPIP NAMAZ KILDIRDI? - HOW DID THE BRITISH AGENT MAKE A DORSHIP AND PRAYER?

sahte hocalar,lavrens,derviş,türkmen,reşit efendi,Türk,vambery nin günlükleri,anılar,ingiliz ajan,Osmanlı,hain,vambery,british agent, england, britanya, ottoman,turks, The Diaries of Vambery
İNGİLİZ AJANI NASIL DERVİŞLİK YAPIP NAMAZ KILDIRDI? - HOW DID THE BRITISH AGENT MAKE A DORSHIP AND PRAYER?

Tam 4 yıl  toprakları’nda kaldı. Osmanlıcayı mükemmel denebilecek kadar iyi konuşuyordu. Hiç kimse ondan kuşkulanmadı. Herkes tarafından büyük saygı ve ilgi gördü. Ta ki, yıllar sonra Londra’ya döndükten sonra anılarını yazınca deşifre oldu. İngiliz casusu idi!…

Anılarında şunları yazıyordu.
“Derviş kimliğiyle aralarına girdim…”
– Eğer hakiki hüviyetim meydana çıkmış olsaydı, değil burada,  Sefarethanesi’nin has itibarlı misafiri olabilmem, hayatım dahi tehlikede kalırdı.
– Ben Reşid Efendi, sefirin has misafiri ve dostu olarak, bu Türk hacıları nezdinde gün geçtikçe itibar sahibi oluyordum.
sahte hocalar,lavrens,derviş,türkmen,reşit efendi,Türk,vambery nin günlükleri,anılar,ingiliz ajan,Osmanlı,hain,vambery,british agent, england, britanya, ottoman,turks, The Diaries of Vambery

– Öyle saf ve mert insanlardı ki, kendi hayatlarında yalan söylemedikleri için, hiç kimsenin, ne sebeple olursa olsun yalan söyleyebileceğine, hele, hakiki hüviyetini saklayacağına asla ihtimal vermiyorlardı.
– Türkler en mert, saf ve güvenilir insanlardır. Muhataplarını da kendileri gibi bilirler ve her söylenene itimat ederler.

Bilhassa dini ve manevi bahislerde kimsenin yalan söyleyeceğine asla ihtimal vermezler.
– Benim tam bir derviş hüviyet ve şekli içinde ve alıştıkları üslup ve hususiyetlerle aralarına girdiğim Türkmenler, kısa zamanda öylesine bağlandılar ve inandılar ki, kazancımı tarif edemem.
– Birçok hastalar benden iyi nefes istiyor, bazısı hekim olduğumu zannederek tedavilerinin yollarını araştırıyorlar, bazısı ilaç yapmamı rica ediyorlardı.

– Ve, ancak sorulan suallere cevap verdim.
– Binlerce kadın, çoluk çocuk, kız, ihtiyar, genç etrafımızı aldılar. Birbirinin üstüne yığılmış bizi görmek, sevap olur diye ellerini üstümüze sürmek, ellerindeki testilerinden bizlere birer yudum içirdikten sonra bu suyu her derde şifa olarak saklamak, hayır duamızı almak için rahat nefes aldırmaz olmuşlardı.

– Türkmenlerin hepsi İslam’dır. Yalnız dinini de hakki manasıyla bilmezler. Birkaç kelime din konuşan başlarına imam olur. Ben de onu yaptım.
Kaynak: İngiliz casusu “Vambery’nin Günlükleri”

He stayed in the Ottoman lands for 4 years. He spoke Ottoman Turkish well enough to be called perfect. No one doubted him. He received great respect and attention from all. Until years later, when he returned to London and wrote his memoirs, it was deciphered. He was a British spy! In his memoirs he wrote: “I came between them as a dervish…” – If my true identity had been revealed, even my life would have been in danger, not to be the honorable guest of the Ottoman Embassy here. – I, Reşid Efendi, as the ambassador's special guest and friend, was gaining more and more prestige in the eyes of these Turkish pilgrims.
– They were such naive and virtuous people that, since they did not lie in their own lives, they never thought that anyone would be able to lie for any reason, and especially not hide their true identity. – Turks are the most brave, pure and reliable people. They know their interlocutors as well as themselves and they trust everything they are told. They never assume that anyone will lie, especially in religious and spiritual matters. – The Turkmens, whom I came among in a full dervish identity and form and with the style and characteristics they are used to, became so attached and believed in a short time that I cannot describe my earnings. – Many patients wanted good breath from me, some of them thought I was a doctor, and they were looking for ways to treat them, some of them were asking me to make medicine. – And, I only answered the questions asked. – Thousands of women, children, girls, old people and young people surrounded us. They took a sigh of relief to see us piled up on top of each other, to rub their hands on us for good deeds, to keep this water as a cure for all ailments, after giving us a sip from the jugs in their hands, to receive our blessings. - All Turkmen are Islamic. They just do not know their religion in the true sense. Those who speak a few words of religion become imams. I did that too. Source: British spy "The Diaries of Vambery"


14 Haziran 2019 Cuma

NAMUS

namus, aşk, meşk, aile, aile sorunları, aile ilişkileri, kadın, erkek, ilişki, karı, koca, derviş, mümin, hadis, Hz. Muhammed, müslim, nikah,

Eşi ile anlaşamayan bir adama “sebep nedir?” diye sormuşlar.

Adam da “Namusum hakkında konuşmam” demiş.

Karısından ayrılınca tekrar sormuşlar;

“sebep neydi?” diye.

Adam da şöyle cevaplamış;

“Başkalarının namusu hakkında konuşmam.”

Konunun önemi ile ilgili bir hadis... "Şüphesiz ki kıyamet gününde Allah katında mevkii en kötü olacak insanlardan biri, karısı ile haşır neşir olup da sonra onun sırrını yayandır.”
Hz. Muhammed (sas)
(Müslim, Nikâh, 123 (1437)

19 Mart 2018 Pazartesi

DERVİŞ İLE KUŞ HİKAYESİ

derviş, kuş, hikaye, kıssa, dini hikaye, Hz. Süleyman, hırka, cübbe, serçe, ders

Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
Hz. Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır.
Ve ona sorar;
“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini savunur;
“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;
“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?”
Kuş kendini savunur.
“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister.
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın” diye emreder.
Kuş o anda;
“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır.
“Neden” diye sorar Hz. Süleyman.
Kuş sebebini şöyle açıklar;
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar… Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın… Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.”