hz Aişe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hz Aişe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ekim 2022 Cumartesi

Rüzgar Estiği Zaman Okunacak Dua

Rüzgar Estiği Zaman Okunacak Dua,kara bulutlar,rüzgar,yel,hz Aişe,hz Muhammed,ad kavmi,azab,buhari 46,müslim istiska 14,dağ,esinti

Rüzgar Estiği Zaman Okunacak Dua

Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-’nın anlattığına göre Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, rüzgar estiğinde ve gökyüzünde siyah bir bulut gördüğü zaman korkusundan yüzünün rengi değişir, bâzen o buluta karşı durur bakar, bâzen geri döner, eve girer çıkardı. Yağmur yağdığında ise rahatlardı. Bunlar bir endişe alâmeti idi. Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ- bunun sebebini öğrenmek isteyince Rasûl-i Ekrem Efendimiz:

“Ne bileyim, belki bu kara bulut Âd kavmine geldiği gibi bir azâb olur. Onlar gördükleri siyah bulutu yağmur yağdıracak bir bulut zannetmişlerdi; ama o elîm bir azâb getirdi.” (Buhârî, Tefsîr, 46/2; Müslim, İstiskâ, 14-16)

Yine Hazret-i Âişe vâlidemizden şöyle bir hadîs nakledilir:

Rüzgar şiddetli estiği zaman Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyururdu:

Rüzgar Estiği Zaman Okunacak Dua,kara bulutlar,rüzgar,yel,hz Aişe,hz Muhammed,ad kavmi,azab,buhari 46,müslim istiska 14,dağ,esinti

“Allâh’ım! Sen’den bu rüzgarın, bu rüzgarın içinde bulunan şeylerin ve Sen’in gönderdiğin şeylerin hayırlı olmasını istiyorum. Bu rüzgarın, içinde bulunan şeylerin ve Sen’in gönderdiğin şeylerin şerrinden de Sana sığınırım.” (Müslim, İstiskâ, 15)

7 Ekim 2022 Cuma

PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

dini kıssa,dini hikaye,hadis,dua,ibadet,zikir,tefekkür,hz Muhammed,hz Aişe,alemlere rahmet,lale,hz bilal,ayet

 PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

Tâbiînin ileri gelen âlimlerinden Atâ bin Ebî Rebâh -rahmetullâhi aleyh- Peygamber Efendimiz’in istiğfâr ve şükrü ile alâkalı şöyle bir hâdise anlatıyor:

Hazret-i Âişe’ye:

“–Allâh Rasûlü’nde gördüğün en hayranlık verici hâli bana anlatır mısın?” dedim. Âişe vâlidemiz:

“–Onun hangi hâli hayranlık vermezdi ki!” dedi ve şöyle devam etti: “–Bir gece yanıma geldi, yatağa girdi, bir müddet sonra:

“–Müsâade edersen kalkıp Rabbime ibâdet edeyim.” dedi. Ben de:

“–Vallâhi seninle berâber olmayı çok isterim, ancak senin sevdiğin şeyi daha çok severim.” dedim.

Bunun üzerine kalktı, abdest aldı, sonra namaza durdu ve ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki gözyaşları göğsünü ıslattı. Sonra rükûya vardı, yine ağladı, sonra secdeye vardı, secdede iken de ağladı, sonra secdeden başını kaldırdı yine ağladı. Bu durum, tâ Bilâl -radıyallâhu anh- gelip de sabah ezânını okuyuncaya kadar devam etti. Hazret-i Bilâl, Habîb-i Ekrem Efendimiz’in ağladığını görünce:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü, geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği hâlde seni bu kadar ağlatan nedir?” diye sordu.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–(Yâ Bilâl!) Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle bir âyet indirildi ki, onu okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” dedi ve şu âyet-i kerîmeleri okudu:

“Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh’ın birliğini gösteren) kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her an) Allâh’ı zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederiz, bizi cehennem azabından koru!» (diye yalvarırlar.) (Âl-i İmrân, 190-191) (İbn-i Hibbân, II, 386)