25 Kasım 2022 Cuma
7 Ekim 2022 Cuma
PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI
PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI
Tâbiînin ileri gelen âlimlerinden Atâ bin Ebî Rebâh -rahmetullâhi aleyh- Peygamber Efendimiz’in istiğfâr ve şükrü ile alâkalı şöyle bir hâdise anlatıyor:
Hazret-i Âişe’ye:
“–Allâh Rasûlü’nde gördüğün en hayranlık verici hâli bana anlatır mısın?” dedim. Âişe vâlidemiz:
“–Onun hangi hâli hayranlık vermezdi ki!” dedi ve şöyle devam etti: “–Bir gece yanıma geldi, yatağa girdi, bir müddet sonra:
“–Müsâade edersen kalkıp Rabbime ibâdet edeyim.” dedi. Ben de:
“–Vallâhi seninle berâber olmayı çok isterim, ancak senin sevdiğin şeyi daha çok severim.” dedim.
Bunun üzerine kalktı, abdest aldı, sonra namaza durdu ve ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki gözyaşları göğsünü ıslattı. Sonra rükûya vardı, yine ağladı, sonra secdeye vardı, secdede iken de ağladı, sonra secdeden başını kaldırdı yine ağladı. Bu durum, tâ Bilâl -radıyallâhu anh- gelip de sabah ezânını okuyuncaya kadar devam etti. Hazret-i Bilâl, Habîb-i Ekrem Efendimiz’in ağladığını görünce:
“–Ey Allâh’ın Rasûlü, geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği hâlde seni bu kadar ağlatan nedir?” diye sordu.
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–(Yâ Bilâl!) Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle bir âyet indirildi ki, onu okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” dedi ve şu âyet-i kerîmeleri okudu:
“Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh’ın birliğini gösteren) kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her an) Allâh’ı zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederiz, bizi cehennem azabından koru!» (diye yalvarırlar.)” (Âl-i İmrân, 190-191) (İbn-i Hibbân, II, 386)
4 Ekim 2022 Salı
LA İLA HE (İLLELLAH)
LA İLA HE (İLLELLAH)La İlahe İllellah / Allah...
Üç günlük dünyada "üç harf"e aşığız biz...
Elif Lam He*
'La'sı da hayır 'he'si de hayır**
Öyle bir cennet ki cayır cayır
Öyle bir nâr ki yemyeşil çayır, dağ bayır
Dikenlere gülü-veren bir tevhidin
Çatal görmeyen has-adına çalakaşığız biz...
"Ters"tir bize rakamların, harflerin dört dörtlüğü
29 harfi 92
4'ü "3" okumaya ezelden ebede alışığız biz...***
Allah... La İlahe İllellah...
Muhammed'ün Resulullah...
Üç harf üç noktayla
Üç cihana ve en uç cihana ulaşığız biz...
Osman Yazıcı****
*Allah" Lafz-ı Celâli ile "La İlahe İllellah"ta ifadesini bulan Kelime-i Tevhid üç harfle (Elif-lam-he) yazılır.
**"Lam ve Elif harfiyle yazılan "La" kelimesi "hayır-yok" anlamına gelir. "He" harfi ise Türkçe "evet" demektir.
***Alfabemizde ve Arap alfabesinde 29 harf bulunur. 29'un tersten okunuşu olan 92, Muhammed'in (sas) ebced değeridir. Yine 3 rakamının ters çevrilmiş hâli de Arapça 4 rakamının yazılışını verir.
Fotoğraf: Edebiyat Dergisi
29 Eylül 2022 Perşembe
Kararır gözlerim bulut bulut
Tecellin(l)e bayılmışlığın arefesinde
Sevda romatizmasına tutulur gönlüm
Gözlerimi dolduracağını anlarım
Yüreğimi kaplayan sızıdan
Sonra sen yağarsın rahmet rahmet!
İki cihanıma
Toprak toprak kokar ruhum
Yâr yâr atılırım
Yed-i Kudretine
Balçık balçık kararsın hamurumu
Vedud el’inde yeniden yaratılırım
Sen aklıma düşünce
Ateş alır gönlüm üç günlük dünyadan
Sürülürüm menzilin namlu ucuna
Sıtma nöbetinde tutulurken ellerim
“Ateş!”i bekler titreyen tetik
Tek vurgunu vuracağını anlarım
İki cihanın şimşeklerini üstüme çekişimden
Sonra sen yakarsın yüreğimi Nur Nur!
Toprağım çöl çöl, suyum göl göl ısınır
Yâr yâr atılırım
Nârına nuruna
Pişmeye bırakırsın çamurumu
Ehad el’inde yeniden yaratılırım
Sen aklıma düşünce
Taşıyamaz ağırlığını başım
Düşer önüne, kalbine baka baka
“Ağrı ağrı ağırlanışın ordadır” der gibi
Bana benden daha yakın olduğunu anlarım
Şah damarımın göğsünün kabarışından
Sadece “sana has”ta kalır kalbim Kâfi Kâfi…
Sonra sen bakarsın kalbime Şafi Şafi!
Sende bulurum kendimi bende 'bende'
Yâr yâr atılırım
Akla şifa haşmetine
Üflersin ruhundan gönül yarama
Ebed el’inde yeniden yaratılırım
Sen aklıma düşünce
Utançtan kıpkırmızı olur yüzüm
Nankörlüğün karanlığındaki kalbim
Cürüm cürüm pis kan pompalar
Nefis ve şeytan çıban başına
Patlayış kıvamına varır gecede kunut
Gök gürültüsünden anlarım
Umutsuzluğuma “La taknetu”yla inişini
Sonra sen yıkarsın yeisimi Ğaffar Ğaffar
Yâr yâr atılırım
Deryadiline
Bir istiğfarla istifraya koyulur güruhum
Hamid el’inde yeniden yaratılırım
Osman YAZICI