Ayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2023 Salı

ÖFKELENMEMENİN ÖNEMİ

Ebû Derdâ (ra), Peygamber (sav) Efendimiz'e:  "-Bana cennete girmek hususunda bir şey öğret!" deyince; Fahr-ı Kâinât Efendimiz:  "-Öfkelenme!" buyurdu.  Yine aynı şekilde bir kişi Peygamber Efendimiz'e:  "-Yâ Rasûlallâh! Çok şey belleyecek gücüm yok! Bana, seâdetime mucib olacak kısa bir şey buyur!" deyince, ona da:  "-Öfkelenme!" buyurdu.  Diğer hadîs-i şerîflerde de:  "Öfkesini tutanın Allâh Teâlâ ayıbını örter!"  "Allâh indinde rızâya nâil olabilmek için bir kulun öfke yudumunu yutmasından daha sevaplı bir yudum olmaz!" "Güçlü ve kuvvetli pehlivan herkesi sallayıp yere yatıran değildir. Asıl kahraman kişi, öfke zamanında kendini tutandır." buyurulmaktadır.

Ebû Derdâ (ra), Peygamber (sav) Efendimiz'e:


"-Bana cennete girmek hususunda bir şey öğret!" deyince; Fahr-ı Kâinât Efendimiz:

"-Öfkelenme!" buyurdu.

Yine aynı şekilde bir kişi Peygamber Efendimiz'e:

"-Yâ Rasûlallâh! Çok şey belleyecek gücüm yok! Bana, seâdetime mucib olacak kısa bir şey buyur!" deyince, ona da:

"-Öfkelenme!" buyurdu.

Diğer hadîs-i şerîflerde de:

"Öfkesini tutanın Allâh Teâlâ ayıbını örter!"

"Allâh indinde rızâya nâil olabilmek için bir kulun öfke yudumunu yutmasından daha sevaplı bir yudum olmaz!"
"Güçlü ve kuvvetli pehlivan herkesi sallayıp yere yatıran değildir. Asıl kahraman kişi, öfke zamanında kendini tutandır." buyurulmaktadır.

28 Aralık 2022 Çarşamba

YAĞMUR DUASI DİNİ HİKAYE

 

YAĞMUR DUASI DİNİ HİKAYE,DİNİ KISSA,dini hikaye,gökyüzü,yağmur,istiğfar,tevbe,hz Ömer,ayet,hadis,dr murat kaya,asrı saadet,yağmur duası

İstiğfar Ederek Temizlen!

7 Ekim 2022 Cuma

PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

dini kıssa,dini hikaye,hadis,dua,ibadet,zikir,tefekkür,hz Muhammed,hz Aişe,alemlere rahmet,lale,hz bilal,ayet

 PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

Tâbiînin ileri gelen âlimlerinden Atâ bin Ebî Rebâh -rahmetullâhi aleyh- Peygamber Efendimiz’in istiğfâr ve şükrü ile alâkalı şöyle bir hâdise anlatıyor:

Hazret-i Âişe’ye:

“–Allâh Rasûlü’nde gördüğün en hayranlık verici hâli bana anlatır mısın?” dedim. Âişe vâlidemiz:

“–Onun hangi hâli hayranlık vermezdi ki!” dedi ve şöyle devam etti: “–Bir gece yanıma geldi, yatağa girdi, bir müddet sonra:

“–Müsâade edersen kalkıp Rabbime ibâdet edeyim.” dedi. Ben de:

“–Vallâhi seninle berâber olmayı çok isterim, ancak senin sevdiğin şeyi daha çok severim.” dedim.

Bunun üzerine kalktı, abdest aldı, sonra namaza durdu ve ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki gözyaşları göğsünü ıslattı. Sonra rükûya vardı, yine ağladı, sonra secdeye vardı, secdede iken de ağladı, sonra secdeden başını kaldırdı yine ağladı. Bu durum, tâ Bilâl -radıyallâhu anh- gelip de sabah ezânını okuyuncaya kadar devam etti. Hazret-i Bilâl, Habîb-i Ekrem Efendimiz’in ağladığını görünce:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü, geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği hâlde seni bu kadar ağlatan nedir?” diye sordu.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–(Yâ Bilâl!) Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle bir âyet indirildi ki, onu okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” dedi ve şu âyet-i kerîmeleri okudu:

“Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh’ın birliğini gösteren) kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her an) Allâh’ı zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederiz, bizi cehennem azabından koru!» (diye yalvarırlar.) (Âl-i İmrân, 190-191) (İbn-i Hibbân, II, 386)

5 Ekim 2022 Çarşamba

Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı?

Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı,dua,zikir,fetva,dua eden kadın,gökyüzü,dua adabı,etkili dua,dua nasıl kaul edilir,hadis,ayet
Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı?

“Dua ve zikir sesli mi yoksa sessiz mi yapılmalı?” sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı ayet ve hadisler ışığındaki cevabı.


Duanın, alçak sesle, hüzünlü ve tazarru ile (yalvararak) yapılması adaptandır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Rabbinize yalvararak ve için için dua edin…” (A’raf, 7/ 55) buyurulmaktadır. Ancak, içtenlikle ve samimi olduğu sürece, sesli olarak da dua edilebilirse de, sessiz olması daha uygundur. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir yolculuk esnasında sesli olarak tekbir ve tehlil getirmeye başlayan bir grup sahabiye: “Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne sağıra dua ediyorsunuz ne de uzakta olan birisine. Muhakkak siz, işiten, yakın olan bir zata dua ediyorsunuz ki O sizinle beraberdir.” buyurmuşlardır. 
[Buhari, Cihad 131; Müslim, Zikir 44; Ebu Davud, Salat, 361; Tirmizi, Deavat, 58]
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, Diyanet

28 Eylül 2022 Çarşamba

GÜNÜN AYETİ

“Kim de Ben’i anmaktan yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayâtı olacak ve Biz onu, kıyâmet günü kör olarak haşredeceğiz. O: «Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakîkaten görür idim!» der. (Allah) buyurur ki: «İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!»”
(Tâhâ, 124-126)

GÜNÜN DUASI GÜNÜN AYETİ

Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi Sen de onlara merhamet göster,İsrâ Suresi 24,günün ayeti,günün duası,dua eden çocuk,cami,mescit,ayet,Kur'an,
“...Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi Sen de onlara merhamet göster.”
[İsrâ Suresi, 24]

 

2 Eylül 2022 Cuma

ZİKRİN ÖNEMİ

 

zikir, zikrin önemi, tesbih, kalplar ancak Allah'ı anmakla huzur bulur, ayet, hadis,

"kalpler Ancak Allah'ı Anmakla Huzur Bulur"

İnsan, muhabbet duyduğu varlığa râm olur. Onu her an gönlünün en mûtenâ yerinde taşır. Düşüncesi, hayâli, fikri ve zikri onunladır. Zâhiren ayrı olmak bile onun için fazla bir şey ifâde etmez. Zira rûhen dâimâ onunla beraber yaşar. Nitekim bu hakîkati beyan sadedinde; “Yanımdaki Yemen’de, Yemen’deki yanımda…” buyrulmuştur.

Meselâ çocuğuna aşırı muhabbet duyan bir kişi, her fırsatta çocuğundan bahsederek kendisini tatmin eder. Mesleğine çok düşkün biri de işiyle alâkalı mevzûları konuşmaktan haz duyar. Sevdiği şeyleri andıkça, onlara olan muhabbet ve düşkünlüğü daha da artar.

Nasıl ki balık susuz yaşayamazsa, bir müʼmin de zikirsiz huzur bulamaz. Zira: “…Kalpler ancak Allâhʼı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28)

Mü’minin gönlü de kâmil bir îman muhabbetiyle dolduğunda, Rabb'inin ismi onda dâimî bir zikir hâline gelir. Zikir, onun için âdeta bir âb-ı hayat/can suyu olur. Nasıl ki bir balık, sudan ayrı yaşayamazsa, o da zikirsiz huzur bulamaz. Onun nazarında zikir; yemek, içmek ve teneffüs etmek kadar vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.

Nitekim Al­lah Ra­sû­lü -sallâllahu aleyhi ve sellem-:

“Al­lâh’ı zik­re­den kim­sey­le zik­ret­me­ye­nin mi­sâ­li, di­ri ile ölü gi­bi­dir.” buyurmuştur. (Bu­hâ­rî, De­avât, 66)

RABB'İMİZİN İSMİ, GÖNLÜMÜZÜN VİRDİ

Dolayısıyla kalbî hayâtını îman muhabbetiyle diri tutan bir mü’min, bunun en tabiî bir tezâhürü olarak Rabb'inin ismini, gönlünün virdi edinir. Hak Teâlâ’nın azamet-i ilâhiyyesinden, sonsuz kudretinden, idrak ötesi mükemmellikteki hükümranlığından, ilâhî tanzim ve takdîrindeki hikmetlerinden söz etmek, onun rûhunda târifsiz bir zevk ve lezzet husûle getirir. Bu yüzden her hâlükârda Hakk’ı hatırlar, O’nun yâdıyla kalbini ve dilini mânen tatlandırır. Zira âyet-i kerîmede buyrulur:

“…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı anmakla huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28)

Zikrin feyz ve rûhâniyeti, tıpkı güneşten gelen ışık huzmelerini üzerinde toplayan bir mercek gibi altında bulunan çer-çöp hükmündeki bütün nefsânî arzuları yakıp kül eder.

Öyle ki bu durum ilerledikçe, mü’minin nazarında Hakk’ın zikrinden daha lezzetli bir şey kalmaz. Bu lezzet rûhunu sardıkça, kulun Hakk’a yakınlığı artar; Hakk’a yakınlığı arttıkça da zikre olan iştiyâkı çoğalır.

Ebû Said el-Harrâz Hazretleri, Hak dostlarının hâllerinden bahsettiği bir sohbetinde şöyle buyurmuştur:

“Cenâb-ı Hak, kullarından birinin başına velâyet tâcını giydireceği zaman, ona önce zikir kapısını açar. Kalbine zikretme tadını verir. Kul bu tadı aldıktan sonra ona, Zât’ına yakınlık kapısını açar. Onu ünsiyet, yakınlık ve ülfet makâmına oturtur. Bundan sonra tevhîd kürsüsüne çıkarır. İşte asıl olacaklar, bundan sonra olmaya başlar.”

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlakından, Erkam Yayınları.

27 Ağustos 2022 Cumartesi

SEVGİ BÜTÜN DİLLERE DEĞER

Ayet, sevgi, sevgi bütün dillere değer, OSMAN YAZICI, tasavvuf, yazar, hz davud, hz süleyman, cinlere hükmetmek,kibir,yılan,nefret,kül,ateş,ejderha,tarım ve insan fotoğraf yarışması,koyun,kuzu,mera,çocuk,
Nefret dile gelince, ateş püskürür insan. Kül eder anını, yarınını. Ejderha gibi sadece mitolojide yaşar.
Kibir dile gelince, ayağı yere basmaz insanın. Büyüklüğünü yitirir, kuşa döner.
Yalan dile gelince, bir daha belini doğrultamaz insan. Yılan gibi kıvırır, kıvırtır, sürünür. Vurdumduymazlık dile gelince, duymaz- görmez-konuşmaz insan. Maymunlaşır, sureti insandan görünür...
Bir tek sevgi dile gelince anlaşılır insan. Bir tek sevgi dile gelince anlaşılır ki: İnsan.
Zira sevgi hayatın ana dilidir. Bütün varlığın anladığı dilden konuşmak yalnız sevgiyle olur. Sevgi dile gelirse peşinden saygı, dostluk, şefkat gelir. Zira sevgi ana haslettir. Yavrularsa anaları neredeyse oradadır.
Sevgi dile gelince, anlaşılır. Sevgi, dile gelince anlaşılır.
Bu yüzden sevdiğimize sevdiğimizi söylemekten asla geri durmayalım. İlla ki söze dökmeye gerek yok. Zira sevgi bir sarılış, bir tebessümle alfabesiz de dile gelir.
‘Davudi’ bir sese sahip olmak ancak sevgiyi dile getirmekle mümkün. Hz. Davud sonrasıysa Hz. Süleyman. Rüzgara-cinlere hükmetmek, hayvanlarla konuşmak…
Gayrı dile kolay…

Fotoğraf: Burhan Toy - Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı - Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması

26 Ağustos 2022 Cuma

"Yaratan Rabbinin adıyla oku!"

Yaratan Rabbinin adıyla oku, osman YAZICI, ilk emir, oku ayeti, ayet, Kur'an, hira bismillah, vira bismillah, üç cemre bir bahar, yazar, tasavvuf
"Yaratan Rabbinin adıyla oku!"
Adın gönlüm-gözüm-başım üstüne
Hira BİSMİLLAH...

Kalem kalem, hücre hücre, doku doku
Bir 'alak'lık damla bir mezarlık 'taşım' üstüne
Zuhura, sahura BİSMİLLAH...

Lale diyarından bir güllük gülistanlık koku
Renk versin gayrı 'yazı'mdaki al-kışım üstüne
Üç cemre bir bahara BİSMİLLAH...

Sığınır Rahman ve Rahim adına 'ism'imdeki korku
Vurup baltayı isminden gayrı sevdaların büstüne
Vira BİSMİLLAH...

Osman YAZICI