küfür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
küfür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ağustos 2023 Perşembe

DİNİ HİKAYE, DİNİ KISSA

DİNİ HİKAYE, DİNİ KISSA, imamı azam ebu hanife,Ebu Hanife,sarhoş,gözyaşı,ziyan,tevbe,kefalet,hapishane,küfür,hak,hakikat,güzel hikaye,

İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri’nin komşularından ayyaş bir genç vardı. Bu genç, sabahtan akşama kadar içer, geceleri de yerinde duramaz nâralar atıp küfürler savurarak etrafı dayanılmaz derecede rahatsız ederdi.

Bir gece gencin attığı nâralar kesilince, İmam sabahleyin gidip gencin başına bir hâl gelip gelmediğini araştırdı. Arkadaşları, içki yüzünden kavgaya karışıp hapse atıldığını söylediler. Ebû Hanîfe Hazretleri bu duruma çok üzüldü. Hapishâneye giderek yetkililerden onu serbest bırakmalarını ricâ etti. Memurlar ancak kefâlet ile serbest bırakabileceklerini söyleyince İmâm-ı Âzam Hazretleri kefil oldu ve sarhoş komşusunu hapisten kurtardı.

Durumu öğrenen genç, derhâl İmâm’ın yanına koşup nedâmet gözyaşları döktü. Artık içkiye tevbe ettiğini söyledi. Bundan sonra ona lâyık bir komşu ve talebe olacağına söz verdi. Büyük İmâm, gence şefkatle baktı ve hüzünlü bir sesle:

“–Delikanlı; görüyorsun ya, seni gerçekten biz ziyân ettik! Sana ulaşma gayretini gösteremedik. Asıl sen bize hakkını helâl et!” dedi.

5 Aralık 2019 Perşembe

FİTNE ÇIKARMAK

fitne, zarar, kargaşa, gökyüzü, bulutlar, sıkıntı, günah, bidat, sıpıklık, küfür, ümmet, hadis, Hz. Muhammed

FİTNE ÇIKARMAK
Fitne; Müslümanlar arasında, anarşi, kargaşa ve fesat çıkarmak, bölücülük, bozgunculuk yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak... demektir. [Hadika]
Fitne çıkarmak haramdır. Kur’ân-ı kerîmde, dinden saptırmak için fitne çıkaranların Cehenneme atılacağı ve fitne çıkarmanın adam öldürmekten daha kötü olduğu bildirilmektedir.
[Berika]
Bazı Hadîs-i şerîflerde de buyuruldu ki:(Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana Allah lânet etsin!)
[İ.Rafii]
(Fitneler artmadıkça, kıyamet kopmaz.) [Buhari]
(Fitne [Bid’at, sapıklık, küfür] yayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen, başkalarına bildirsin!) [Deylemi]
(Ahir zamanda, âlim ve ilim azalır, câhillik artar. Câhil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, doğru yoldan saptırırlar.) [Buhari]
(Ümmetim için en korktuğum şey, kadın ve içki fitnesidir.) [İ. Süyuti]
(Fitne zamanında evinizde oturun, günahlarınıza tevbe edin, dilinizi tutun, kendi işinize bakın, başkalarının işine karışmayın!)
[Nesai, Ebû Davud]
(Zamanla evlerinizin içine yağmur gibi girecek fitneler görüyorum.) [Buhari]
(Kıyamet yaklaştıkça, gece başlarken karanlığın artması gibi fitneler çoğalır. Sabah evinden mümin çıkan, akşam evine kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, gece îmânları gider, kâfir olarak sabaha çıkarlar. Böyle zamanlarda kenarda kalan, ileri atılandan, oturan ayakta olandan, ayakta olan, yürüyenden, yürüyen de, koşandan hayırlı olduğu için evinizde oturun, fitneye karışmayın! O gün oklarınızı kırın! Silâhlarınızı, kılıçlarınızı bırakın! Herkesi tatlı dille, güler yüzle karşılayın! Evinizden çıkmayın.) [Ebû Davud, Tirmizi]

25 Aralık 2015 Cuma

ÖFKE ZAMANINDA MERHAMET...

“Bir kişinin merkebi çamura batmıştı. Ne kadar gayret sarf ettiyse de bir türlü hayvanını battığı yerden çıkaramadı. Bu esnada da gökyüzünden sicim gibi yağmur yağıyor, soğuk hava ise ilikleri donduruyordu. Bütün bunlara ilâveten bir de yavaş yavaş üstüne çöken karanlık içerisinde kalan adamcağız, çok müteessir ve muzdarip bir hâldeydi. 
O kişi, bu dert ve acı içerisinde sabaha kadar kötü sözler söyleyerek etrafa lânetler savurdu. Öyle ki, dilinden ne dost kurtuldu ne düşman, ne ahâlî kurtuldu ne de sultan…
Olacak bu ya, adam böyle sövüp saymakta, etrafa lânetler savurmakta iken, padişah oradan geçti. Durumun farkında olmayan adam, uygunsuz ve haddi aşan sözlerine devam etti. Pâdişâhın bu sözleri işittiğini anladığında ise adamcağız, mahcûbiyetten sanki yerin dibine girdi. Bu mahcûbiyetle ne cevap verebildi ne de özür dileyebildi.
Pâdişah buna çok kızdı ve etrafında bulunanlara hiddetle:
«−Eşeği çamura batmışsa benim suçum ne? Ben batırmadım ya! Benden ne istiyor, bana niçin kötü söz söylüyor?» dedi.
Beraberindekilerden biri pâdişâha:
«−Pâdişâhım, hemen boynunu vurdurun! Dünyadan nâm ve nişânı kalksın!..» dedi.
Büyük pâdişah, gönlünde çağlayan ilâhî rahmetle düşündü, taşındı. Baktı ve gördü ki adam, içine düştüğü dert dolayısıyla mihnet içinde bunalmış, eşeği de çamura batmıştır. Zavallı adamın hâline acıdı. Kaba ve uygunsuz sözlerinden kabaran öfkesini yuttu. Bununla da yetinmeyip tuttu, ona altın, at ve kürklü kaftan ihsân etti.
Zira pâdişah biliyordu ki;
«Öfke zamanında merhamet, en güzel şeydir.»
Bu hâdiseyi duyan biri, o ihtiyara:
«−Ey akılsız ihtiyar, ölümden nasıl kurtuldun, hayretteyim?» diye sordu.
İhtiyarsa onun bu suâline şöyle cevap verdi:
«−Sus! Ben o sırada çok elemli idim. O dert de aklımı başımdan almıştı, yani kendime mâlik değildim. Bu sebepten ben, bana yakışmayan bir şey yaptım. Pâdişâha gelince, o sultânımız da kendisine yakışan ihsan ve ikrâmı yaptı.»”

Şeyh Sâdî-i Şîrâzî ('Bostan' Adlı Eserinden)