Almanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Almanya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2022 Perşembe

İTALYA’DA BİR YENİÇERİ (İL TURCO)

İTALYA’DA BİR YENİÇERİ, İL TURCO,yeniçeri,osmanlı hikayeleri,türk hikayeleri,ottoman,italya,roma,moena,ausburk dükalığı, Anna Masala,avusturya,turco,Almanya,viyana kuşatması,kıssa
İTALYA’DA BİR YENİÇERİ (İL TURCO)
Bir Osmanlı Yeniçeri’si 1683’deki Viyana Kuşatması’nın hemen ardından İtalya’ya geçip yerleşir. İl Turco olarak çağrılan Yeniçeri’mizin yerleştiği köyün adı Moena. Şimdi, kendilerini bu Türk’ün torunları olarak bilen köy halkı, o zamanlar Ausburg Dükalığı’na bağlıymış. Târih boyunca birçok kültürün izlerini taşıyor.Avusturya’nın sınır kapısına 165, Roma’ya da 700 kilometre uzaklıktaki Alp’ler üzerindeki Teronda bölgesinde bulunan bu köy, bu şirin dağ kasabası şimdi Moena sporları için modern bir turizm yeri. Bütün geliri turizmden. Yerli turstlerin dışında Avusturya ve Almanya’dan gelenler çoğunlukta. Gerçek nüfusu 2600, ancak nüfus kışın 55 bin yazın da 30 bin’e ulaşıyor. Moena’yı yani Türk Köyü’nü ilk önce Türkoloji dalında öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Anna Masala keşfetmiş. Prof. Masala köyle ilgili ilk tanışmasını şöyle anlatıyor: “Âilemle Moena da dolaşırken birden (Turchia) yazan bir ok işâreti görmüştüm. Bu işâret bir ara sokağı gösteriyordu. Sokak, Avusturya usulü balkonlu, bol çiçekli ahşap evlerle doluydu. Meydanın ortasında bir çeşme vardı. Çeşmenin sulağının bittiği yerde, bir Yeniçeri büstü bütün heybeti ile sanki bana bakıyordu. Donakaldım...Gördüklerimin ne olduğunu sordum. Cevâbı karşısında şoke oldum. Burası bir Türk’e inanç duyan ve asırlarca bunu koruyabilen bir Türk köyüydü. Anlatılan hikâyesi şöyle: 1683 Viyana Kuşatması sonrası yara alan bir yeniçeri donmak üzereyken bir Ausburglu kendisini bulur ve köye yerleştirir. Yeniçeri bir kızla evlenir. Osmanlı erkeği görünümü ile köyün ağası hâline gelir. O zaman köy en çok 30 hânedir. Sık sık dükalığın askerleri vergi toplamak için köye gelmektedir. Bizim Türk, köyünün erkeklerini bu haksız vergiye karşı ayaklandırır. Türk yaşadığı sürece bir daha ne askerler gelirler ve ne de vergi toplanabilir. Kahramanımız kısa sürede, Ladino dilini de öğrenir. Ama hiç bir zaman frenk elbisesine alışamaz. Başında sarık, belinde kılıç, günlerini geçirir.Türk damat kendini çok sevdirmiş. Türk âdet ve örflerinden hiçbir zaman vazgeçmemiş tir. Öğrettikleri de bugün bile, köylüler tarafından hâlâ bir tabu gibi tatbik edilmeye çalışılıyor. O kasabanın belediye başkanı şöyle anlatıyor:“Ben kendimi bildim bileli her yıl, karnaval sırasında Türk gelenekleri ve Elbiseleri ile tören düzenleriz. Topluluğun en yaşlısı sultan olarak İl Turco’yu temsil eder. Şiirler okuruz, deyişler kullanırız, tekerlemeler söyleriz. İl Turco bir anlamda hâlâ bizim liderimizdir. Onu her zaman hatırlarız. Bu bizim için artık bir gelenek, bir kuvvettir. Çoğumuz bırakın İstanbul’u, Türkiye’yi, Roma’yı bile bilmeyiz. Kitaplardan, televizyonlardan gördüğümüz kadarı ile Türk elbiselerini taklit ederiz. Düğünlerde Türk elbiseleri giyeriz. Türk bayrağını da İtalyan bayrağı kadar benimseriz. Türk topluluğundan olmakla gurur duyarız. Şimdi 120 kadarız. Her geçen gün sayımız azalıyor. Her ay bir kere dernekte toplanırız. 3 yılda bir başkan seçeriz.Aramızdan Türkiye’ye ziyârete gidenler olur. Dönüşte halkımıza arka arkaya konferans lar verilir. Türkiye ile ilgili izlenim ve hâtıralar anlatılır, sorular cevaplandırılır. Türk’ün torunları olan bizlerin başlıca kaynağı ne var ki yine turizm. Erkekler kayak öğretmenliği yaparken bâzılarımız evlerinin iki odasını pansiyon olarak verir...”

13 Kasım 2019 Çarşamba

MİNİ ALMAN PASTASI

alman, almanya, un, pasta, kuru pasta, yemek tarifi, ev yemekleri, pratik yemekler, mini german pastry, kek

Malzemeler
5 su bardağı un, 1 paket kuru maya
2 yumurta, 1 tutam tuz
2 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay bardağı süt
1 çay bardağı toz şeker, 1 çay bardağı su

Üzeri için
Pudra şeker, İnce çekilmiş antep fıstığ
Pasta Kreması için
3 su bardağı süt, 4 yemek kaşığı un
2 yumurtanın sarısı
1 su bardağı toz şeker, 1 paket vanilya

ALMAN PASTA TARİFİ
Keki için, unu bir kaba alın. Ortasını havuz şeklinde açın. içine maya, yumurta, yoğurt, su, süt ve yumuşatılmış tereyağı ilave edin. Unun etrafına tuz ve şekeri serpiştirin. Karışımı ortadan başlayarak unu yavaş yavaş ilave ederek yoğurun. Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizle yuvarlaklar hazırlayın. Fırın tepsisini yağlayın. Hamurların üzerine elinizle hafifçe bastırarak tepsiye yerleştirip mayalanması için bekleyin 175° ayarlı fırında pişirin. Krema için, 2 yumurta sarısı, süt, un, şeker ve vanilyayı bil tencereye aktarın. Göz göz oluncaya kadaı karıştırarak pişirin. Kekler pişip ılındıktan soma biraz üstten olmak üzere enlemesine ikiye kesin. Kremayı krema sıkma torbasına doldurun. Keklerin ortasına kremayı paylaştırın Pastaları üzerlerine pudra şeker serpip ince çekilmiş antep fıstığı ile süsleyerek servis yapın.



MINI GERMAN PASTRY Materials 5 cups of flour, 1 pack of dry yeast 2 eggs, 1 pinch of salt 2 tablespoons yogurt 2 tablespoons of butter, 1 cup of milk 1 tea cup granulated sugar, 1 tea cup water For the above Powdered sugar, Fine ground pistachios For Pastry Cream 3 cups of milk, 4 tablespoons of flour Yolk of 2 eggs 1 cup granulated sugar, 1 pack vanilla GERMAN PASTRY RECIPE For the cake, put the flour in a bowl. Open the center of the pool. Add yeast, eggs, yogurt, water, milk and softened butter. Sprinkle salt and sugar around the flour. Add the flour slowly starting from the middle of the mixture and knead. Cut the walnut-sized pieces from the dough and prepare rounds with your hands. Lubricate the baking tray. Press the dough lightly with your hands and place in the tray and wait for it to bake. For cream, transfer 2 egg yolks, milk, flour, sugar and vanilla into the pan. Stir in the bowl until the eye is cooked. After baking and warming the cakes, cut the breadcrumbs in half to the top. Fill the cream into the squeezing bag. Spread the cream in the middle of the cakes. Sprinkle them with powdered sugar and decorate them with finely ground pistachios.

25 Kasım 2015 Çarşamba

OSMANLI ASKERİNİN ELBİSELERİ BİLE YETERLİYDİ...

Yeniçeri
19. yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında
Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.

Fransızlar, her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı.

O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses
çıkaramıyorlardı tabiî. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına
durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.

Mektupta şöyle denmektedir:

"Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyet'in de
halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi
bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."

Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen
padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker
elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır.

Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar:

"Fransızlar korkak adamlerdır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir."

Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.
Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın. Karşıdan gören
Fransızlar için bu kâfidir."

Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar.
Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında
dolaşmaya başlarlar.

Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına
sebep olur:

"Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini
de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."

Bu olay, Mülhaymli'lerin gönüllerin de taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.

Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen
olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip, hadiseyi temsilen kutlarlar...