Hz. Ebubekir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hz. Ebubekir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ağustos 2022 Cuma

EBÛ BEKİR’İN RESÛLULLAH AŞKI

 EBÛ BEKİR’İN RESÛLULLAH AŞKI

Hazret-i Ebû Bekir radıyallahü anh, Allahü teâlânın rızası, Habîbullahın aşkı için, 80.000 altını fakirlere sadaka verdi. 40.000 altını gizli, 40.000’i de aşikâre vermişti. Bundan sonra giyecek elbisesi bile kalmadı. Sonra keçi kılından dokunmuş eski bir elbiseyi arkasına giydi. Namaz vakitleri hâricinde göğsüne kadar tandıra girer, kıl elbiseyi arkasına alırdı. Namazları evinde kılardı. Böylece üç gün geçti. Resûlullah Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem dördüncü gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdular ki:
- Ebû Bekr-i Sıddîk üç gündür mescide gelmiyor. Acaba hasta mıdır, gidip hatırını soralım” buyurdular...
O sırada Cebrâil aleyhisselâm siyah kıl elbise giymiş vaziyette geldi. Resûl-i Ekrem Efendimiz Cebrâil aleyhisselâmı görünce rengi değişti. Merak edip sordular:
- Ey kardeşim Cebrâil! Bu ne hâldir?
- Yâ Resûlallah! Gökteki bütün melekler böyle giydi-ler.
- Neden bu şekilde giydiler?
- Yâ Resûlallah! Hazret-i Ebû Bekir, Hak teâlânın rızası ve senin dînin uğruna, 40.000 gizli, 40.000 de aşikâre olarak 80.000 altın sadaka verdi. Hiç giyeceği kalmadığı için, üç gündür mescide gelemedi. Hak teâlâ sana selâm edip, Hazret-i Ebû Bekr’e bir elbise gönderilmesini emir buyurdu.
Resûl-i ekrem efendimiz Eshâbına sordu:
- Kimde fazla bir elbise varsa versin! Hak teâlâ ona çok sevap verip, Firdevs Cennetinde bana komşu yapacaktır.
Orada bulunan Eshâb-ı kirâmın hiçbirinin fazla elbisesi yoktu. Sonunda bir Sahâbi, başka birisinden bir elbise bulup, Hazret-i Ebû Bekir’e gönderdi. Hazret-i Ebû Bekir o elbiseyi giyip, Resûl-i ekremin huzûru ile şereflenmek için yola çıktı. Henüz huzûra varmadan, Cebrâil aleyhisselâm gelip buyurdu ki:
- Yâ Resûlallah! Hak teâlâ sana selâm edip, Ebû Bekr’i karşılamanı emir buyurdu..
Resûlullah Efendimiz, Hazret-i Ebû Bekir’e karşı çıkıp müsâfeha etti. Bütün Eshâb-ı kirâm da müsâfeha edip, hepsi candan Hazret-i Ebû Bekir’e duâ ettiler.

(Kaynak: Türkiye Takvimi)

7 Aralık 2016 Çarşamba

21 Ekim 2016 Cuma

HZ. EBUBEKİR (RA)'İN TAKVASI

HAZRET-İ EBÛBEKR-İ SIDDÎK’IN (R.A.) TAKVÂSI

Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk’ın fazîletleri pek çoktur.
Resûl-i Ekrem’in birinci halîfesidir ve bütün Ashâb-ı Kirâm’ın en faziletlisidir. Fazîlet, iffet, takvâ ve güzel ahlâkça hepsinden üstündür.
Beytülmâlden (devlet hazînesinden) takdir olunan nafaka ile orta hâlde bulunan biri gibi geçinirdi. Vefatında hiç nakit mevcudu bulunmadı.
Devlet mallarından yanında bir köle ile bir deve vardı ve kendisine Beytülmâlden bir de kaftan verilmişti. Ölümü yaklaştığında kızı müminlerin annesi Âişe radıyallâhu anhâ hazretlerini çağırmış ve: “Biz halîfe olduğumuzdan beri Müslümanlar’ın yedikleri gibi yemekler yedik ve giydikleri gibi elbiseler giyindik. Bu köle ve deve ile kaftan, beytülmâlindir. Biz, Müslümanlar’ın ihtiyaçları ile meşgul iken onlardan faydalanırdık. Vefâtımda üçünü de Ömer’e gönder” buyurmuştur.
Vefat ettiği zaman Hazret-i Âişe, onları Hazret-i Ömeru’l-Fârûk’a gönderdi. Hazret-i Ömer, Abdurrahman bin Avf ile otururken bir köle ve bir deve ile bir de kaftan üçü getirilince Hazret-i Ömer:
“Ya Ebâbekir! Kendinden sonra gelenleri zahmete soktun, müşkil mevkiye koydun” diyerek ağlayıp gözlerinden yaş dökerken: “Alın bunları beytülmâle teslim edin” dedi.
Abdurrahman bin Avf (r.a.) dedi ki:
“Sübhanallah! Bunları müsadere mi edeceksin? Bir köle ve bir deve ile beş dirhemlik bir eski kaftanın ne değeri var? Emretsen de onları geri çevirsinler.”
Hazret-i Ömer (r.a.): “O, benim zamanımda olamaz. Ebûbekir, onların beytülmâle verilmesini emretmiş. Ben, ona tâbi olurum. Onun izine basıp giderim” dedi.
Hazret-i Ömer, her hâlükârda Hazret-i Sıddık’ın hâl ve gidişatına uygun hareket etmiştir.

(Hz. Ebubekr-i Sıddîk, Çamlıca B.Y.)

5 Nisan 2016 Salı

ZULÜM

"Zulüm, vefasızlık ve hile kimde bulunursa zazarı yine kendine dokunur."
Hz. Ebu Bekir (ra)

27 Ocak 2016 Çarşamba

DUA

"Ey Allah'ım,
bana verdiğin şeyin sonunda, 
Senin Rızan ve Cennetin olsun..."

Hz. Ebubekir (ra)