28 Nisan 2023 Cuma

günün ayeti - günün duasi

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:


Bismillahirrahmanirrahim 

“Duâlarına şu sözleri de ekle. De ki: «Ey güçlükleri kolaylaştıran Allah!Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!” (Bakara, 201)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Allâh'tan talep edilen (dünyevî şeylerden) Allâh'ın en çok sevdiği, âfiyettir." (Tirmizî, Deavât, 112/ 3542)

DİNİ HİKAYE

 Bir kimse devamlı olarak; «Yâ Rabbi! Lûtf u kereminle âfiyet ihsan buyur, bizleri âfiyetten ayırma!» der dururdu.

Onun bu sözlerini işiten birisi merakla:

"-Yapmakta olduğun bu duânın mânâsı nedir? Niçin bu kadar sık tekrar ediyorsun?" diye sordu. O da, soruyu yönelten şahsın merakını gidermek için başından geçenleri şöyle hülâsa etti:

"-Ben, sırtında semer ile insanların yüklerini taşıyan ve böylece geçimini temin eden bir hamal idim. Bir defasında çok ağır bir un çuvalını yüklenmiş, uzun bir müddet taşımış ve fazlaca yorulmuştum. İstirahat etmek için bir ara çuvalı yere koydum. Bu arada da içimden:

«-Yâ Rab! Böylesine yorulmaktansa bana her gün iki somun versen, onunla iktifâ ederdim!..» deyiverdim.

Tam bu esnâda, birbiriyle hangi husustan dolayı çekiştiklerini bilmediğim iki adam gördüm. Aralarını bulayım diye yanlarına vardığımda, biri diğerine vurmak istediği şeyi yanlışlıkla benim başıma vurdu. O anda yüzüm kanlar içinde kaldı. Bu sırada mahalle karakolundan gelip bu iki kişiyi yakaladılar. Yüzümü-gözümü kana bulanmış bir vaziyette görünce, kavgacılardan zannederek beni de yaka paça tutuklayıp hapse attılar. Bir müddet, karanlık, soğuk ve rutûbet kokusuyla dolu bir yerde hapis yattım. Lâkin her gün bana yiyecek olarak iki somun veriliyordu. Bir gece, rüyada birisinin bana şöyle dediğini işittim:

«-Yorulmadan her gün iki ekmek istemiş, fakat âfiyet istemeyi unutmuştun!... İşte, istediğin verildi.»

Bu sırada uykudan uyandım ve yapmış olduğum hatadan dolayı Cenâb-ı Hakk'a ilticâ ederek:

«-Affet Rabbim!.. Sen'in sonsuz rahmet ve merhametine sığınıyorum. Artık ben sadece âfiyet isterim, âfiyet!» demeye başladım. Derken hapishanenin kapısının açıldığını ve:

«-Hamal Ömer nerede?» diye bağırıldığını işittim. Biraz sonra da beni dışarı çıkardılar ve salıverdiler. O gün bugündür, ben de bu duâyı tekrarlamaktayım." (Bkz. Kuşeyrî, er-Risâle, s: 514)

EL HALİM

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-HalîmCezalandırma imkânına ve gücüne sahipken suçluların cezasını hemen vermeyen, gazâbın kendisine gâlip gelmediği, sapıkların düşüncesizliklerinin, âsilerin isyanlarının kendisini öfkelendirmediği, teennî ve afv sahibi, kullarının suçunu anlamasına ve tövbe etmesine imkan tanıyan, acelecilikle ve kızgınlıkla davranmayan ve ceza vermekte de acele etmeyen, çok yumuşak davranan demektir.

hülâsa

 hülâsa: Özet, fezleke.


iktifâ

 iktifâ: Kâfi görmek. Var olanı yeter saymak.


ilticâ: Bir yere sığınma.

ilticâ: Bir yere sığınma.

27 Nisan 2023 Perşembe

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!" Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.” (Hicr, 28,29,30)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allâh Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir tutam topraktan ya­ratmıştır. Bu sebeple Âdemoğullarının, o topraklara izâfeten bir kısmı kırmızı, bir kısmı beyaz ve siyah, bir kısmı da bu renklerin karışımındaki bir renkte; bir kısmı yumuşak, bir kısmı sert, bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu olarak (yâni muhtelif istîdâd, husûsiyet ve karakterde) dünyâya gelmiştir.” (Ebû Dâvud, Sünnet, 16; Tirmizî, Tefsîr, 2/2955; Ahmed, IV, 400)

el MUIZZ

 Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MuızzÜstün kılan, izzet ve şeref veren demektir

MEVLANA DAN NASİHATLER

 Hazret-i Mevlânâ, insanın kendini daha iyi tanıması için bize şu ifadeleri bir ayna olarak uzatır:

“İnsan bir ormana benzer. Nasıl ki, ormanda binlerce domuz, kurt, temiz ve pis huylu hayvan varsa, insanın iç dünyasında da her türlü güzellik ve çirkinlik vardır.”

“Ey sâlik!.. Mûsâ da Firavun da senin varlığında mevcuttur. Bu iki hasmı kendinde aramak gerektir.”

“Vahyin ışığında aydınlan ki, sendeki Mûsâ, sendeki Fira­vun’a galip gelsin!..”

balçık: Çamur.

 balçık: Çamur.


izâfeten

 izâfeten: Ek olarak, yanı sıra.


fücur

 fücur: Fitne.

hissiyât

 hissiyât: Duygular.


eşref-i mahluk

 eşref-i mahluk: Yaratılmışların en şereflisi.


26 Nisan 2023 Çarşamba

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! Haydi Allah’a secde edip O’na kulluk edin!” (Necm, 60-62)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız, yemek içmek içinize sinmezdi…” (Camiu’s-Sagîr, c. II s. 10)

en NUR

  Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

en-NûrNurlandıran, nurun kaynağı, âlemleri nurlandıran, simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran, kulunun iç âlemini nurlandırarak onu hidâyete kavuşturan, hakkı, doğruyu görmesini sağlayan demektir.

tehassür

 tehassür: 1. Özlem. 2. Kavuşmak istenen şey veya kimse için üzülme, yanıp yakılma.


derûnî

 derûnî: Gönülden, içten.


mağfiret

 mağfiret: Allah’ın, kullarının günahlarını bağışlaması.


istirham

 istirham: Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış.


celb etmek

 celb etmek: 1. Kendine çekmek. 2. Yazı ile çağırmak.


ubûdiyet

ubûdiyet: Kulluk.

25 Nisan 2023 Salı

ES SEMİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

es-Semî’: Kâinattaki her sesi; içte saklansın yahut açıkça söylensin duyan, gizliyi, fısıltıyı bile işiten demektir.

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Kendisine ortak koşmaksızın Allah'ın hanifleri (O'nun birliğini tanıyan müminler olun). Kim Allah'a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.” (Hacc, 31)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Param parça edilsen, ateşlerde yakılsan bile, sakın hiçbir şeyi Allah’a şirk koşma!..” (İbn-i Mâce, Fiten, 23)

şirk

şirk: Allah’a eş ve ortak koşma, isnad etme, küfür, müşriklik.

12 Nisan 2023 Çarşamba

er RAKİP

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  er-Rakîb: Yarattıklarından bir an bile gâfil olmayan, her şeyi denetimi altında tutan, gözetleyip denetleyen, kullarını bu denetimi ile koruyan, bütün varlıkları üzerinde gözcü olan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

er-Rakîb: Yarattıklarından bir an bile gâfil olmayan, her şeyi denetimi altında tutan, gözetleyip denetleyen, kullarını bu denetimi ile koruyan, bütün varlıkları üzerinde gözcü olan demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Biz mutlaka sizi biraz korku, biraz açlık yahut mala, cana veya mahsullere gelecek noksanlıkla imtihan ederiz. Sen sabredenleri müjdele!” (Bakara, 155)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Hayat şartları sizinkinden iyi olanlara değil de, daha aşağıda olanlara bakınız! Zira bu Allah’ın üzerinizdeki nîmetini küçük görmemeniz için daha uygun bir davranıştır.” (Müslim, Zühd, 9)

dini hikaye

 Mevlânâ Hazretleri’nin oğlu Sultan Bahâeddin Veled, şu hâtırasını nakleder:

“Birgün bana büyük bir ruh bezginliği ve iç sıkıntısı gelmişti. Beni bezgin ve sıkıntılı gören babam:

“-Birinden mi incindin de böyle sıkıldın?” dedi. Ben de:

“-Bilmiyorum ki bu ne hâldir?” dedim. Babam kalkıp eve gitti, bir müddet sonra baktım ki kurt postunu çevirip başına geçirmiş, çocukları korkuttukları gibi «Bu! Bu! Bu!» diyerek yanıma geliyor. Babamın bu hoş hareketi sebebiyle beni bir gülme tuttu ki anlatamam. Hemen yere kapanarak ayaklarını öptüm. Babam:

“-Bahaddin! Eğer bir güzel ve latif sevgili sana sıkı sıkıya bağlansa, dâima seninle şaka, şenlik etse ve birdenbire yüzünün şeklini değiştirip gelse ve sana “Bu! Bu! Bu!” dese ondan hiç korkar mısın?” buyurdu. Ben de:

“-Hayır, korkmam” dedim. Bunun üzerine babam:

“-Seni sevindiren, seni sevinç ve neşe içinde tutan sevgili, seni üzen ve kendisinden sıkıntı duyduğun aynı sevgilidir. Hep O’dur, hep O’ndandır ve hep O’ndan feyizlenirsin. O hâlde niçin boş yere üzgün duruyor, sıkıntının elinde âciz kalıyorsun?” buyurdu.

Babamın bu hareketi ve sözleri üzerine derhal hâlim değişti, taze gül gibi açılıp ferahladım. Ömrüm boyunca da başka gam yüzü görmedim ve üzülmedim, dünyanın gamı kederi yanıma yaklaşmadı.” (Ahmed Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, trc. Tahsin Yazıcı, İstanbul 1973, I, 265-266.)

mahsul

 mahsul: 1. Ürün, mamul, hasılat. 2. Toprak ve hayvanlardan elde edilen şey.


noksan

 

noksan: Eksik, eksiklik, kusur.

el MUKTEDİR

 

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Muktedir: Tam bir kudret sahibi olup hiçbir konuda zerre kadar zorlanmayacak şekilde gücü yeten demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Muktedir: Tam bir kudret sahibi olup hiçbir konuda zerre kadar zorlanmayacak şekilde gücü yeten demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?” (Zâriyât, 20, 21)

Oruç, bir kalkandır

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Oruç, bir kalkandır.” (Tirmizi, Deavât, 86)

nefs

 Rivayet olunur ki, Cenâb-ı Hak, nefsi yaratınca O’na sorar:

“-Sen kimsin, ben kimim?”

Nefis cevap verir:

“-Sen sensin, ben de benim!”

Cenâb-ı Hak, kendisini var eden Rabbini tanımak istemeyen nefsi, ceza olarak bin yıl ateşte yakar. Bin yıl sonra tekrar sorar:

“-Sen kimsin, ben kimim?”

Nefis tekrar azgınca cevap verir:

“-Sen sensin, ben benim!”

Allah Teâlâ, bin yıl daha nefsi ceza olarak yakar, tekrar sorduğunda yine aynı cevabı alır. Bu defa ceza olarak onu üç gün aç bırakır. Üç gün sonra nefse:

“-Sen kimsin, ben kimim?” sorusunu sorunca nefis bitkin bir şekilde cevap verir:

“-Sen Alemlerin Rabbi Allahsın, ben ise âciz bir nefsim!..”

Bu rivayette de görüldüğü üzere, oruç, nefsi terbiye etmenin en kolay yoludur. (Halime Demireşik, Şebnem Dergisi, Ağustos-2011)

kalkan

 

kalkan: Zararlı şeylerden muhafaza eden koruma.

GÜNÜN SÖZÜ

 

Nefsini ıslâh edemeyen, başkasını ıslâh edemez. Öyle ise nefsimizden başlayalım.

el HAKİM

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Hakîm: Bütün işleri yerli yerince ve eksiksiz olan, hüküm ve hikmet sahibi, eşyanın, işlerin ve her şeyin hakikatini bilen demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Hakîm: Bütün işleri yerli yerince ve eksiksiz olan, hüküm ve hikmet sahibi, eşyanın, işlerin ve her şeyin hakikatini bilen demektir.

günün ayeti

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“İnsanın başına bir sıkıntı gelince, Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, önceden yalvarmış olduğunu unutur. Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar. (Ey Muhammed!) De ki: Küfrünle biraz eğlenedur; çünkü sen, muhakkak cehennem ehlindensin!” (Zümer, 8)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:                             

“Bolluk ve rahat içinde iken Allah’ı tanı ki zorluk ve sıkıntı zamanında O da seni tanısın.” (Ahmed, Müsned, I, 307; Aclûnî, I, 366)

günün sözü

Hz. Hüseyin (ra) şöyle demiştir:
“Âfiyet hallerinde kim Hakk’ı unutursa, sıkıntı ve zorluk zamanlarında Allah onun duâsına icâbet etmez.” 

yakîn

 yakîn: Kesin bilgi.


tavsif

 tavsif: Nitelendirme, niteliklerini söyleme.


elem

 elem: Acı, üzüntü.


iştiyak

 iştiyak: Göreceği gelme, özleme.

illet

 illet: Hastalık.


icâbet

icâbet: 1. Kabul olma, kabul etme. 2. Razı olma, rıza gösterme, muvafakat etme.

5 Nisan 2023 Çarşamba

el MÜTEKEBBİR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Mütekebbir: Büyüklüğün kemâlinde her şeyden yüce, her kötülükten münezzeh, kullarına zulmetmekten berî, her şeyde, her işte ve hadisede, aklın ve vehmin anlayış kabiliyetinin çok üstünde olan azâmet ve yüceliğini gösteren demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MütekebbirBüyüklüğün kemâlinde her şeyden yüce, her kötülükten münezzeh, kullarına zulmetmekten berî, her şeyde, her işte ve hadisede, aklın ve vehmin anlayış kabiliyetinin çok üstünde olan azâmet ve yüceliğini gösteren demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

"Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz." (Enbiyâ, 35)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Zevkleri bıçak gibi keseni (ölümü) çok hatırlayın!" (Tirmizî, Zühd 4. Nesâî, Cenâiz 3; İbni Mâce, Zühd 31)

ARSI SAADETTEN KISSA

 Hz. Ömer'in oğlu ve Efendimiz'in duygulu sahâbîsi Abdullah İbni Ömer diyor ki:

Bir gün Resûl-i Ekrem'in yanında bulunuyordum. Ensardan bir adam gelip selâm verdikten sonra.

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha faziletlidir? diye sordu.

Resûl-i Ekrem (sav) de:

"Ahlâkı en iyi olan mü'min" diye cevap verdi.

O zât yine

-Yâ Rasûlallah! Hangi mü'min daha zekidir? diye sorunca:

"Ölümü en çok hatırlayıp ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapanlar zeki adamlardır" buyurdu. (İbni Mâce, Zühd 31)

câzibe

 câzibe: 1. Çekicilik. 2. Çekim.


teşkil

teşkil: 1. Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme. 2. Oluşum.

EL CEBBAR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Cebbâr: Dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan, mutlak iradesini her durumda yürüten, her güçlüğü kolaylaştıran, mahluklarının işlerini ıslâh eden; mahluklarının ihtiyaçlarını gideren, yaşama ve rızık sebeplerini sağlayan; kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, düzeni bozulan her şeyi tanzim eden demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-CebbârDilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan, mutlak iradesini her durumda yürüten, her güçlüğü kolaylaştıran, mahluklarının işlerini ıslâh eden; mahluklarının ihtiyaçlarını gideren, yaşama ve rızık sebeplerini sağlayan; kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, düzeni bozulan her şeyi tanzim eden demektir.

GÜNÜN AYETİ

 bismillahirrahmanirrahim

“Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kırata daha elverişlidir. Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var. Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.” (Müzemmil, 6-8)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.” (Müslim, Müsâfirîn 166, 167)

bediî

 bediî: 1. Güzel. 2. Güzellik.


sükûn

 sükûn: 1. Sukunet.


makes

 makes: Akseden yer, akis yeri.


telâkkî

telâkkî: Alma, kabul etme.

EL AZİZ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Azîz: Dengi ve benzeri bulunmayacak derecede değerli ve şerefli olan, güçlü ve yenilmez olan, daima galip gelen, mağlup edilmesi mümkün olmayan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-AzîzDengi ve benzeri bulunmayacak derecede değerli ve şerefli olan, güçlü ve yenilmez olan, daima galip gelen, mağlup edilmesi mümkün olmayan demektir.

günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

“…Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allâh’tan korkun! Çünkü Allâh’ın azâbı şiddetlidir.” (Haşr, 7)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"...Size öyle bir emânet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emânet, Allah'ın Kitâbı ve Nebîsi'nin Sünnet'idir..." (Hâkim, I, 171/318)

GÜNÜN SÖZÜ

 “Rasûlullâh’ın ve ashâbının yolunda olmayanı, havada uçar görsem yine doğruluğunu kabul etmem!”

(İmâm-ı Şâfiî)

müdâfaa

 müdâfaa: Savunma, koruma.


zünnar

 zünnar: Hristiyan rahiplerinin veya puta tapanların, papazların bellerine bağladıkları örme kuşak.


tevdî

 tevdî: Verme, bırakma, müfettiş ya da hakim tarafından kaydedilmesi, iptal edilmesi.


mesâbe

 mesâbe: Derece, menzile, rütbe.


ittibâ

 ittibâ: Arkasından gitme, tabi olma.


ilhâk

 ilhâk: Eklemek, ilave etmek