31 Mart 2023 Cuma

ER REŞİD

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  er-Reşîd: Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

er-ReşîdHer varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan, işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir.

günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

“Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir.” (Bakara, 261)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevâbı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifâde edilen ilim, arkasından duâ eden hayırlı evlâd.” (Müslim, Vasiyye, 14)

ASRI SAADETTEN BİR KISSA

ASRI SAADETTEN BİR KISSA,hurma, hurma ağacı,ebu talha,Rasulallah,infak,birr,dini hikaye,

ASRI SAADETTEN BİR KISSA

 “Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e (yâni hayrın kemâline) eremezsiniz! Her ne infâk ederseniz, Allâh onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)

Derin bir vecd hâlinde Rasûlullâh’ı dinleyen ashâb-ı kirâm, bu âyet-i kerîmeyi de kendi iç dünyalarının derinliklerinde hissedebilmenin ve bu ilâhî dâvetin muhtevâsından hareketle, ellerinde ne varsa hepsini infâk edebilmenin muhâsebesine dalmışlardı. Bu mübârek sahâbîlerden biri de Ebû Talha (ra) idi. Onun Mescid-i Saâdet’e yakın, içinde altı yüz hurma ağacı bulunan kıymetli bir bahçesi vardı ve burayı pek severdi. Rasûlullâh (sav)’i sık sık dâvet edip ikramlarda bulunarak da bahçesini bereketlendirirdi.

Ebû Talha (ra), bu âyet-i kerîmenin tesiriyle, Rasûlullâh (sav)’e gelerek şöyle dedi:

“–Yâ Rasûlallâh! Cenâb-ı Hak kitabında:

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e eremezsiniz!..” (Âl-i İmrân, 92) buyuruyor. Şüphesiz servetim içinde en kıymetli ve bana en sevimli olanı Beyruhâ diye bilinen bahçemdir. Şu andan itibâren onu Allâh ve Rasûlü’ne bırakıyorum. Umarım ki bu sâyede Rabbim beni birre (hayrın kemâline) ulaştırır ve onu bana âhiret azığı eyler. Yâ Rasûlallâh, artık bu bahçede Allâh’ın sana gösterdiği istikâmette tasarruf et.”

Rivâyetlere göre bu sözlerinin ardından Ebû Talha (ra), bu güzel kararını derhal tatbik etmek için bahçeye gitti. Bahçeye vardığında hanımını bir ağacın gölgesinde otururken buldu. Ebû Talha bahçeye girmedi. Hanımı sordu:

“–Yâ Ebâ Talha! Dışarıda ne bekliyorsun? İçeri girsen ya!”

Ebû Talha:

“–Ben içeri giremem, sen de eşyanı toplayıp çıkıver.” dedi.

Beklemediği bu cevâb üzerine hanımı şaşkınlıkla sordu:

“–Neden yâ Ebâ Talha! Bu bahçe bizim değil mi?”

Ebû Talha:

“–Hayır, artık bu bahçe Medîne fukarâsınındır.” diyerek âyet-i kerîmenin müjdesini ve yaptığı fazîletli infâkı sevinç ve neşe içinde anlattı.

Hanımının:

“–Bahçeyi ikimiz nâmına mı, yoksa şahsın için mi bağışladın?” suâline de:

“–İkimiz nâmına.” diye cevap veren Ebû Talha, bu sefer hanımından huzur içinde şu sözleri dinledi:

“–Allâh senden râzı olsun Ebû Talha! Etrafımızdaki fakirleri gördükçe aynı şeyi düşünürdüm de sana söylemeye bir türlü cesaret edemezdim. Allâh hayrımızı kabul buyursun. İşte ben de bahçeyi terk edip geliyorum!”

(Osman Nûri Topbaş, Vakıf, İnfak ve Hizmet, Erkam Yay.)

infâk

 infâk: Geçindirme, nafakalandırma.

müessese

 müessese: Kuruluş, kurum.

vecd

 vecd: 1. Kendinden geçecek derecede dalgınlık. 2. Kendini kaybedercesine ilâhî aşka dalma. 3. Aşırı heyecan.

satıh

 satıh: 1. Yüzey. 2. Görünen bölüm.

tasarruf

 tasarruf: 1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım.

revaç ne demektir

revaç: 1. Geçerlik. 2. Sürüm..

EL VARİS

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Vâris: Mahlûkatın tümü yok olduktan sonra diri kalacak olan, ebedî olan, dünya hayatındaki servetlerin geçici sahipleri ahirete göçtükten sonra da varlığı devam edecek olan, servetlerin gerçek sahibi olan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-VârisMahlûkatın tümü yok olduktan sonra diri kalacak olan, ebedî olan, dünya hayatındaki servetlerin geçici sahipleri ahirete göçtükten sonra da varlığı devam edecek olan, servetlerin gerçek sahibi olan demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan bir şeyin yerini tutmaz.” (Yunus, 36)

günün hadisi

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Mü'min kulun durumu ne kadar hayrete şâyandır. Onun her işi hayırdır. Böylesi bir özellik sadece mü'minde vardır: Ona bir iyilik gelirse şükreder onun için hayırlı olur. Eğer bir musibet dokunursa sabreder yine onun için hayırlı olur." (Müslim, Zühd, 64)

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ

LEYLA İLE MECNUN HİKAYESİ,aşk hikayesi,günün kıssası,günün hikayesi,ay,dolunay,kalp,aşk,aşkın anlatımı,
Mecnun, Leyla’nın köyünde fakir fukaraya yemek dağıtıldığı ve yemeğin de bizzat Leyla eliyle tevzi edildiği haberini alır. Koşar, sıraya girer. Herkese cömertçe yemek ikram eden Leyla, karşısında Mecnun'u görünce kepçenin sapını çevirerek kafasına vurur. Buna oldukça sevinen Mecnun, sevincinden kendi kendine dönmeye başlar ve:

"Leyla bana hiç kimseye yapmadığı farklı bir muamele yaptı. Bana sevgisini, aşkını böylece gösterdi" der.

OLUMLU DÜŞÜNCE DİNİ KISSA

 Hz. İsa, arkadaşları ile kokmaya yüz tutmuş ölü bir hayvanın yanından geçerken, orada bulunanların hemen hepsi burunlarını tıkayıp, "ne kötü bir manzara, ne de çirkin kokuyor" ifadelerini kullandıklarında, O:

"Şuna bir bakın, ne de güzel, inci gibi dişleri var!" buyurarak güzel bir olumlu düşünce örneği sunmuştur.

zan ne demektir

 zan: Sanı.

tevzi ne demektir

 tevzi: Dağıtma.

29 Mart 2023 Çarşamba

el MUKADDİM


el-Mukaddim: Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren, yakınlaştıran demektir.

el-Mukaddim: Arzu ettiğini öne alan, ileri geçiren, yakınlaştıran demektir.




günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

“Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah’ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin...” (Tevbe, 36)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ey Rabbim! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (İbn Hanbel, I,259)

fazilet ne demektir

 fazilet: Erdem.

vasıf ne demektir

 vasıf: Nitelik.

el BAKİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Bâkî: Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.
Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Bâkî: Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.

günün ayeti

 Bismillahirrahmanirrahim

"Andolsun ki, Rasûlullâh'ta sizin için, Allâh'a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok zikredenler için bir “üsve-i hasene” vardır." (Ahzâb, 21)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ben, alışılagelen kötü âdetleri ve nefislerin lüzumsuz isteklerini ortadan kaldırmak için gönderildim.” (Kenzü’l-ummâl, XV, 226)

günün sözü

 Hz. Âişe (ranhâ) Peygamber Efendimizi (sas)  şu şekilde tavsîf eder:

"O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukâbele etmez, af ve hoşgörülükle muâmele eder, kötülükten uzak kalırdı. Nefsi için bir kimseden intikâm almış değildir. Hiçbir köle ve hizmetçiyi, hattâ bir hayvanı bile incitmemiştir. Yanlış davranışları ise afvetmiştir. Bir hâcet dileyen yoksulu boş çevirdiği vâkî değildir. Yanında bir şey bulunmazsa o vakit başka..."

günün ayeti

 "Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin hüsrânınıza üzülüyor, saâdetinizi cidden istiyor, mü'minler için yüreği rikkat ve merha­metle çarpıyor." (Tevbe, 128)

üsve-i hasene ne demektir

 üsve-i hasene: En güzel örnek.

muhâlefet ne demektir

 muhâlefet: Karşı durma, uyumsuzluk.

mukâbele ne demektir

 mukâbele: Karşılık verme.

er RAHMAN

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  er-Rahmân: Dünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

er-RahmânDünyada, iyi de olsa, kötü de olsa, mü’min de olsa, kâfir de olsa, hiçbir ayırım yapmadan, nimetini bütün kullarına veren, hepsine karşı sonsuz merhametini gösteren zatın ismidir.

günün ayeti

 “…Allah kime hidayet ederse, işte o hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.” (Kehf, 17)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Ben ancak peygamberim. Hidâyet benim elimde değildir. Hidâyet elimde olsaydı yeryüzündeki herkes îmân ederdi. İblis de ancak kötülüğün süsleyicisidir. Dalâlet onun elinde değildir. Dalâlet onun elinde olsaydı yeryüzündeki herkes dalâlete düşerdi…” (Münâvî, II, 571)

vesîka ne demektir

 vesîka: 1. İnanılacak sağlam delil. 2. Belge

hidayet ne demektir

 hidayet: Doğruluk. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.

dalâlet ne demektir

 dalâlet: Doğru yoldan sapma.

surûr ne demektir

 surûr: Sevinç, neşeli olmak.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

(Ey Habibim!) Bu yeni Kitab’a inanmazlarsa (ve bu yüzden helâk olurlarsa) arkalarından üzüntüyle neredeyse kendini harap edeceksin.” (Kehf, 6)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz  buyurdular:

“…Ben dünyanın, sizden önceki milletlerin önüne nasıl serildiyse, bütün câzibesiyle sizin önünüze de serilmesinden; onlar daha fazla dünyalık kazanmak için birbiriyle nasıl yarıştılarsa, sizin de birbirinizle yarışmanızdan ve dünya onları nasıl helâk ettiyse, sizi de helâk etmesinden korkuyorum.” (Buhârî, Cizye 1, Meğâzî 12, Rikak 7; Müslim, Zühd 6; Tirmizî, Kıyâmet 28; İbni Mâce, Fiten 18; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 137)

günün ayeti

 “Ey bürünüp sarınan (Resûlüm)!. Kalk, ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Kötü şeyleri terk et. Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.”  (Müddessir, 1-5)

telakkî ne demektir

 telakkî: Alma, kabul etme.

şuur ne demektir

 şuur: Bilinç.

mütevâzî ne demektir

 mütevâzî: 1. Alçak gönüllü. 2. Gösterişsiz, iddiasız.

27 Mart 2023 Pazartesi

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE,türkiye,bayrak,anadolu,orjinal içerik,OSMAN YAZICI,elif lam mim,türkü,Hay,Kayyum,

ÇOK ŞÜKÜR Kİ “ANA DOLU” BİZDE

1) ‘Ana’ kelimesi sevginin, merhametin, sabrın, diğerkâmlığın ve daha birçok güzel hasletin tek kelimede anlatımıdır. “Bu ‘ana’ kavramın güzelliğini anlatabilecek yiğit daha anasından doğmadı diyelim. Varın gerisini siz anlayın.

2) Annenin Arapça karşılığı Elif ve Mim harfleriyle yazılan ‘üm’ kelimesidir. (Elif Allah Azze ve Celle’yi, Mim Hz. Muhammed Aleyhisselatü Vesselam Efendimizi sembolize eder.) Bu yüzden ‘ana’dan daha üstün bir kelime ararsanız yine ‘üm’ içine bakın deriz. Ki onun harflerinde âlemlere rahmet ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz ile bütün kemâl sıfat ve isimleri zatında toplayan Yüce Rabbimiz Allah Azze ve Celle vardır.

3) Peki Allah ve Resulünü bayraklaştıran (Bayrağımızdaki hilal Allah Azze ve Celle’yi, yıldız ise Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamı temsil eder) ve asırlardır merhamet, sevgi gibi ‘ana’ hasletlerin bayraktarlığını yapan kimdir? Mensubu olmaktan duyduğumuz şerefle belirtelim ki o Türk milletinin ANA DOLU gönlüdür.

Deprem sonrası milletimizin sergilediği İslami, insani, vicdani tutum bir kez daha gösterdi ki ‘ana dolu’ gönlün Allah ve Resulünün sevgisinden ilham alan ana hasletleri halen daha dipdiri ayaktadır. Ve hiçbir güç o ana dolu dolu yüreği yıkamayacak, yerle yeksan edemeyecek, düştüğü yerden daha da güçlenerek kalkmasına mâni olamayacaktır.

Haydi Anadolu! Kalk! Kalk ki dara düşmüş, yetim kalmış mazlum coğrafyalar ağıtlar yakmak yerine yeniden imdadına neşe içinde TÜRKÜ ÇAĞIRSIN…

Haydi ANA DOLU gönül! Ver öpülesi elini! Haydi kalk! Ya Hayy Ya Kayyum aşkına…
Osman YAZICI

el MÜMİN

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Mü’min: Emniyet ve güven veren, inanan kullarını korku ve endişelerden emin kılan demektir

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Mü’minEmniyet ve güven veren, inanan kullarını korku ve endişelerden emin kılan demektir

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez." (Nisâ, 36)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav)  efendimiz buyurdular:

"Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım." (Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140-141. Tirmizî, Birr 28)

hâne ne demektir

 hâne: Ev, konut.

21 Mart 2023 Salı

ED DARR

Bir Esma-ül Hüsna,Allah’ın En Güzel İsimleri,ed-Dârr, Zarar verenleri ve zararlı yönleri de olmak üzere her şeyi yaratan, elem verici şeyleri de halk eden demektir

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

ed-Dârr: Zarar verenleri ve zararlı yönleri de olmak üzere her şeyi
yaratan, elem verici şeyleri de halk eden demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim
“…(Rasûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.” (Zümer, 9)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizin en aşağı derecede olanınıza üstünlüğüm gibidir. Şüphesiz ki Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere dua ederler." (Tirmizî, İlim 19)

günün hadisi

Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:

"Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir:
Allah'ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen
kimse;
Allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu
başkalarına da öğreten kimse." (Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3,
İ'tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268. Tirmizî, Birr 24;
İbni Mâce, Zühd 2)

abîd ne demektir

 abîd: 1. Kullar, köleler.


gıbta ne demektir

gıbta: İmrenme.

ihsân ne demektir

 ihsân: Lütuf, bağışlamak.

17 Mart 2023 Cuma

EL KUDDÜS

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Kuddûs: Hatadan, gafletten, her türlü eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh; pâk, temiz olan, bütün kemâl sıfatları üzerinde toplamış olan ve ne kadar övülürse övülsün tüm övgülerin üstünde olan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-KuddûsHatadan, gafletten, her türlü eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh; pâk, temiz olan, bütün kemâl sıfatları üzerinde toplamış olan ve ne kadar övülürse övülsün tüm övgülerin üstünde olan demektir.

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

"(Resûlüm) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir." (Âl-i İmrân, 31)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allah, takvâ sahibi, gönül zengini ve kendisini ibadete vererek şan ve şöhretten uzak duran, nefsinin ıslâhı ile meşgul olan kulunu sever.” (Müslim, Zühd, 11)

KUTSİ HADİS

Ebû Hüreyre (ra)'dan rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil'e:

"Allah filanı seviyor, onu sen de sev!" diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:

-Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.

Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. (Buhârî, Bedü'l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157.)

KUTSİ HADİS

Rasûlullah (sav), Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur dedi:

"Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum." (Buhârî, Rikak 38)

takvâ ne demektir

 takvâ: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.

ıslâh ne demektir

 ıslâh: Düzeltme, iyileştirme, reform

16 Mart 2023 Perşembe

TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

TEKBİR, Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,çadır,aabı hayat,anadolu,asır
TEKBİR... Elhamdülillah ELDE VAR TEK BİR...

Bir can kurtarmak için canını hiçe sayan eli öpülesi kahramanların tırnakları içine sığınan toprak... Yeniden yurt kurmak için yeter bize.

Beytullah gönüllerin duaya açılan elleri arasına sığan gök kubbe... Çadır olarak yeter bize.

Yürekten akıtılan rahmet gözyaşları... Ab-ı hayat olarak, can suyu olarak yeter bize.

İş makinelerini, yardım malzemelerini yüklenmiş tırların karlı-buzlu yollarda son surat ilerleyişi... Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeye yeter bize.

Her şeyini kaybetmişlerin ‘göklerden gelen karara’ isyan bilmez diliyle teslimiyeti... Yaradandan gayrısına teslim olmamaya yeter bize.

Danasını depremzedelere bağışlayan, bunun karşılığında kendisine hediye edilen düveyi de bağışlayan anamızın “ana dolu” yüreği... Her alanda “bir sürü”müzün olması için yeter bize.

Enkaz altında günlerce kalmalarına rağmen yüzlerindeki tebessümle birlikte kurtarılan kardeşlerimizin sönmeyen umut ışığı...“Kamer-ayı” kıskançlıktan çatlatmak için yeter bize.

Varsın el çeksin görünen âlemler üstümüzden. “Bana beyaz giyimli çok güzel bir abla geldi. Beni yedirdi içirdi. Siz gelince gitti” diyen yavrumuza ayan olan görünmez âlem... A-sır olarak yeter bize.

Enkaz altından günler sonrası çıkarılan bebeklerin 'gülüverişleri'... Dikenli yollarda dayanma gücü olarak yeter bize.

Hasbunellahi ve nimel vekil. Nimel mevla ve nimel nasir...En güzel vekil, dost ve yardımcı olarak ALLAH cc yeter de artar bize. ALLAHU EKBER… Küçüklüğümüze, acizliğimize yeter de artar bize.

Yeter ki: Sen tut elimizden Yarabbi! Bizim korkumuz bir senden bir de sensizlikten. Nice başlar düştü toprağa. Millet olarak secdedeyiz. Toprağa düşüşümüzü, secdelerimizi Recep ayının hürmetine MİRAC’a dönüştür Yarabbi…
Osman YAZIC
 

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,deprem,baba,doğal afet,sallandık,bahtiyar,kaza,bela,miraç,şehrullah,recep,
YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR

Sallandık Yarabbi! Sana giden yollarda. Şeytanın ninnileri, nefsin ayak(oyun)larında uyuştuk uyuduk. Varamadık huzurlar huzurunun menziline.

Sallandık Yarabbi! Huzurunda 'hazır ol!' düzeninde tam tekmil duramadık.

Rızan için, ümmet için, vatan için, bütün mahlukâtın hayrı için hizmet yolunda son sürat koşanların, koşturanların hatırına affet! Bir daha sallama bizi. O bahtiyâr hizmet zümresi içine al bizi.

Emirlerini her daim ‘başüstüne’ alanların hatırına bir daha sallama bizi. Hatırını ‘gönül üstüne’ alanların içine sal bizi.

Her türlü afet, bela, kaza, düşman istilasından koru bizi ve tüm Ümmeti Muhammedi (sav). Ve

Yavrularımızın, vatanımızın, milletimizin, Ümmeti Muhammedin (sav), İslam’ın ve bütün insanlığın hayrı için depremden bile daha güçlü kıl bizi. Tut elimizden. Yıkıldığımız yerden daha da güçlenmiş olarak kaldır bizi. İçinde bulunduğumuz Şehrullah, Recep ayının hürmetine ta MİRACa kadar…

Allah’ın rahmeti, şifası, hıfzı, yardımı, bereketi, selameti, kolaylığı, sabrı, şükrü depremde hayatını kaybeden, yaralanan, göçük altında kalan, maddi kayba uğrayan ve onlar için seferber olanların üzerine olsun.

Osman YAZICI
 

EL MELİK

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Melik: Bütün kâinatın, görülen ve görülmeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-MelikBütün kâinatın, görülen ve görülmeyen bütün âlemlerin tek sahibi ve mutlak sûrette tek hükümdarı demektir.

günün ayeti

Bismillahirrahmanirrahim

(Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” (A’raf, 199)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır.” (Buhârî, Edeb, 39)

meknûz ne demektir

 meknûz: Yere gömülü; hazînede saklı.


gergef ne demektir

 gergef: Örgü; kasnakta yapılan elişi, nakış.


takrir ne demektir

 takrir: 1. Yerleştirme, yerleştirilme. 2. Anlatma, ders verme.

şua ne demektir

 şua: Işın.

irtifâ ne demektir

 irtifâ: 1. Yükselme. 2. Yükseklik, yükselti.

muâmelât ne demektir

 muâmelât: 1. Dâirelerden yapılan kayıt, tâkip ve sâire gibi işler.

15 Mart 2023 Çarşamba

KÜLTEPE


Kayseri’de bulunan, tarihi yaklaşık 5000 yıl öncesine dayandırılan ve 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedilen Kültepe Arkeolojik Alanı, Anadolu’nun ilk yazılı tabletlerini de barındırıyor.

 

ES SABUR

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  es-Sabûr: Çok sabırlı olan, günahkar kullarını cezalandırmakta acele etmeyen, onların kendisine dönüşü için zaman tanıyan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

es-SabûrÇok sabırlı olan, günahkar kullarını cezalandırmakta acele etmeyen, onların kendisine dönüşü için zaman tanıyan demektir.

GÜNÜN AYETİ

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

"Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.” (Nisâ, 162)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

"(Zâhir ve bâtınını ikmâl etmiş, ilmini irfân hâline getirmiş) âlimler, peygamberlerin vârisleridir." (Ebû Dâvud, İlim, 1)

Hasan-ı Basrî (ks)'tan nasihatler

 Hasan-ı Basrî (ks)'tan:

Ey Âdemoğlu! Gerçek mümin ihsân sâhibi bile olsa yine de korku üzere sabahlar. Zaten ona da bu yaraşır. Mümin akşama yine aynı korku ile kavuşur. Evet, o her zaman şu iki korku arasındadır.

1. Geçmiş günahlar. Bu günahları sebebiyle Cenâb-ı Hakk'ın kendisine nasıl muâmelede bulunacağını bilemez...

2. Gelecek hayâtı. Nasıl bir hayat sürecek; son nefesi nasıl verecek? Bu soruların cevaplarını devamlı tefekkür eder.

Ey İnsanlar! Şu hakîkati idrâk ederek sâlih amel işleyin. Allâh ve Rasûlü yaptığınız işleri görmektedir. Siz, bir gün gizliyi ve âşikârı bilen Allâh'a döndürüleceksiniz. İşte o gün yaptıklarınızı tek tek size haber verecektir.

Sizler kalplerinize çok dikkat edin. Onları devamlı Allâh'ın zikri ile yenileyin. Zirâ kalp çabuk paslanır. Nefislerinizi de dizginleyin. Çünkü o çok azgındır. Eğer siz nefislerinizin kötü isteklerine mâni olmazsanız, o bir gün sizi korkunç bir uçuruma yuvarlar.

Kendi ayıplarınız dururken başkalarını ayıplamaktan vazgeçmedikçe kâmîl îmân sâhibi olamazsınız. O hâlde, başkalarının ayıplarına bakmadan evvel kendi ayıplarınıza bir göz atın; onları düzelterek işe başlayın!

Ey insanlar! Kur'ân-ı Kerîm, müminler için şifâ, müttakîler için rehberdir. Kim O'na uyarsa, hidâyete erer ve doğru yolu bulur. Ondan yüz çeviren bedbaht olur ve felâketlere sürüklenir.

Ey Âdemoğlu! Unutma ki tek başına ölecek, tek başına dirilecek, tek başına hesaba çekileceksin!.. 

âşikâr ne demektir

 âşikâr: Açık, belli.

müttakî ne demektir

müttakî: Allah’ın emirlerini yapıp yasaklarından kaçınan.

hidâyet ne demektir

 hidâyet: Doğruluk. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak.

10 Mart 2023 Cuma

Niktofili ne demektir

Niktofili ne demektir, Niktofili, Geceyi karanlığı seven kimse,gece,yıldızlar,galaksiler,dağlar,manzara,ekran görüntüsü,huzur,örtü,

 Niktofili: Geceyi karanlığı seven kimse

EL BEDİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın, sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden, hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın, sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden, hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.

günün ayeti

 Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“Yeryüzünde vukû bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allâh’a göre kolaydır.” (Hadîd, 22)

günün hadisi

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kadere îmân eden, her türlü kederden emîn olur.” (Münavî, Feyzu’l-Kadîr, 3/187)

günün sözü

 Abdülkâdir Geylâni (ks) buyurur:

- Ey oğul! Kadere rıza göstermek, kavgalar, çekişmeler ve didişmeler sonunda dünyalığa nâil olmaktan daha güzeldir. Kadere rızâ göstermenin sıddîklerin kalblerinde husûle getirdiği tatlılık, nefsânî arzularla zevklere nâiliyetin verdiği tatdan çok daha büyükdür.

Allah dostlarının nazarında, kadere razı olmak, dünyadan ve bütün dünyadakilerden çok daha tatlıdır. Zira Allah'ın takdirine razı olmak, her hal ü kârda hayatı güzelleştirir, tatlılaştırır, huzurlu kılar..." (Fethurrabbâni 51. meclis) (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri 3 / Sh. 95-101)

günün sözü

 İmam Rabbânî (ks) hazretleri buyurmuşlardır ki:

- Her gün insanın karşılaştığı her şey Allahü Teâlâ ve Tekaddes hazretlerinin dilemesi ve yaratması ile olmakladır. Bunun için irademizi onun iradesine uydurmalıyız. Karşılaştığımız her şeyi aradığımız şeyler olarak görmeliyiz. Ve bunlarla karşılaştığımız zaman sevinmeliyiz. Kulluk böyle olur. Böyle olmamak kulluğu kabul etmemek ve sahibine karşı gelmek olur.

İnsanlara gelen iyilikler ve belâlar hep Allahü Teâlâ'nın takdiri iledir. Acıları ve kederleri, insan kendisi için nimet bilmeli. Allahü Teâlâ bu keder sebebiyle o kimsenin günahlarını afvedebilir.

günün sözü

 Hazreti Ömer (ra) kader hakkında buyurur ki:

- Yarın, fakir ve muhtaç kalırsam, hiç üzülmem, zengin olmağı da hiç düşünmem, çünkü hangisinin benim için hayırlı olduğunu bilemem.

vukû ne demektir

vukû: Olma, meydana gelme.


sıddîk ne demektir

sıddîk: Çok samimi, dâimâ doğruluk üzere Allah’â ve Peygamberine çok sâdık olan.

husûl ne demektir

husûl: Üreme, türeme, çıkma.


nâiliyet ne demektir

 nâiliyet: Murada erme, ele geçirme.

KUDRET NARI

Kabakgiller familyasına ait olan kudret narı, sarı ile turuncu arası renkteki dikenli kabuğu, içindeki kırmızı ve çok taneli küçük meyveleriyle dikkat çekiyor. Vitamin, mineral ve güçlü bir antioksidan kaynağı olan meyvenin, insan sağlığına pek çok faydası bulunuyor. 🌿

Kabakgiller familyasına ait olan kudret narı, sarı ile turuncu arası renkteki dikenli kabuğu, içindeki kırmızı ve çok taneli küçük meyveleriyle dikkat çekiyor. Vitamin, mineral ve güçlü bir antioksidan kaynağı olan meyvenin, insan sağlığına pek çok faydası bulunuyor. 🌿 

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,dua,arapça dua,Rahman Suresi,ferahlık duası,Rabbim göğsümü genişlet,işimi kolay kıl,

İNSANI YÜCE KILAN "...YORUM" FARKIDIR

Allah cc Rahman Suresi’nde “Göklerde ve yerde bulunanlar O’ndan isterler. O, her an yaratma hâlinde, yeni bir iştedir.” buyurur. İnşirah Suresi’nde buyurduğu üzere bizden de böyle olmamızı ister: “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.” Allahu a’lem Cenab-ı Hak buyuruyor ki: “Dinimle dinlenen, din’lenmesini cennete bırakır.”

İşte insanı farklı kılan “yaparım, yapacağım, yap(mış)tım” değil “yapıyorum” demesidir. Hele bu ‘okuyorum-düşünüyorum-çalışıyorum' şeklindeki “…yorum”unu bir de 'Hakk rızası-fıtrat gereği yorumu'yla icra ediyorsa ondan daha iyisi Malatya’da-Şam’da kayısı… Böyle olmayansa bir varmış bir yokmuş. Mışmış… (mışmış: kayısı)

Bir de kendisinden ziyade bütün harfleriyle mukaddesat, aile, vatan, millet, yetim, garip gibi değerlerin gurur ve sürurunda “…yorum”lananlar var ki onlar “Huzurların Huzurunda” sözü dinlenenlerden… Sukütuyla bile asırlardır dinlenenlerden. Dile kolay. En çok da Rabbimizin kolaylaştırdığına kolay.

(Rabbişrahlî sadrî veyessirlî emrî vehlül ukdeten min lisânî yefkahû kavlî. Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.) Taha Suresi/25-28.
Osman YAZICI

EL HADİ

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)  el-Hâdî: Kullarının rubûbiyetlerini ikrâr etmeleri için onlara marifetullah yolunu öğreten, lütufla ve güzellikle yol gösteren, hayra erdiren, murâda yaklaştıran, doğru yola davet eden, her mahluku, bekâsı ve vücudunun idâmesi hususunda gerekli olan hususlara yönelten demektir.

Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Hâdî: Kullarının rubûbiyetlerini ikrâr etmeleri için onlara marifetullah yolunu öğreten, lütufla ve güzellikle yol gösteren, hayra erdiren, murâda yaklaştıran, doğru yola davet eden, her mahluku, bekâsı ve vücudunun idâmesi hususunda gerekli olan hususlara yönelten demektir.

GÜNÜN AYETİ

Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler hiç şüphesiz karınlarına ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir. (Nisâ, 10)

GÜNÜN HADİSİ

 Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” (Ahmed b. Hanbel, II, 263, 387)

GÜNÜN HADİSİ

“Müslüman içinde en hayırlı ev, kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)

GÜNÜN HADİSİ

 “Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır…” (Ahmed b. Hanbel, V, 250)

mesûliyet ne demektir

 mesûliyet: Sorumluluk.

mükâfat ne demektir

 mükâfat: 1. Ödül. 2. Prim.


9 Mart 2023 Perşembe

KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ

 

KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ,OSMAN YAZICI,orjinal içerik,kar,kış,kıyamet,kara yazı,alın yazısı,kaffaret,kader,düşvari,çığ,
KADER “KAR’A” YAZI YAZMAZ

Kara yazı yazsaydı kader;
Akla karayı seçerdi hayat. Düşvâri (zorluk) koşullarda kara basanların izinden yürürdü. Çığ’lık düşerdi bahtına doğanın. Çıkar yol bulamazdı tohum, hayat evinde çürürdü. (evin: öz)

Kara yazı yazsaydı kader;
Doğar doğmaz kundaklanırdı, hayata ısınamayan varlık. Kefene gelin! derdi anadil. Söz kesilir, varlık sıfırın altında saklanırdı.

Kara yazı, kar ayazı yazsaydı kader;
Kızağa çekilir, sabrı titr etmek için yaşanırdı ömür. Toprak kayardı ayak altından. Siyah beyazın Aralığında küle dönerdi hayatın rengarengi. Kardan adamla kolkola gezerdi ölüm gözü kara biçimde. Şu batının tutuşmuş eteklerinden ateş düşerdi Ocaklara. Elde var bir havuç bir kömür.

Oysa ki hep "alın yaz’ı" der kader. Çünkü yazıcısı Erhamerrahimin'dir. Bazen "al kış" dediği olur ama bu alkış bir şükür beklentisidir. Zira kader şükredene ve sabredene takdir, nanköre tekdirdir.

Kaderin kara yazısı, ‘kar’a yazılmıştır. Geçici, temizleyici, keffaret, kıymet bildiricidir. Kader sabreden-şükredenler için kara yazı yazmaya devam etmez. “Kar”a “yaz”ı yazar ve eritir kederi.
Osman YAZICI