Selam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Selam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2024 Perşembe

DİNİ KISSA HİKAYE

 Ha­tî­ce vâ­li­de­miz çok fa­zî­let­li bir in­san­dı. Va­hiy me­le­ği bir­ gün Ra­sûl-i Ek­rem Efen­di­miz’e gelerek:

“–Yâ Ra­sû­lal­lâh! Ha­tî­ce, elin­de bir kap ye­mek­le Sa­na gel­mek­te­dir. Ha­tî­ce ya­nı­na gel­di­ği zaman, ona Rab­bin­den ve ben­den se­lâm söy­le! Onu, gü­rül­tü ve yor­gun­luk ol­ma­yan cen­net­te inci­den ya­pıl­mış bir sa­ray­la müj­de­le!” bu­yur­du. (Bu­hâ­rî, Me­nâ­kı­bu’l-En­sâr, 20)

Hz. Ha­tî­ce (ran­hâ) bu ilâ­hî se­lâ­ma şöy­le mu­kâ­be­le et­ti:

“–O (şâ­nı yü­ce Al­lâh) Se­lâm’ın ken­di­si­dir, se­lâm O’ndan­dır, Ceb­râ­îl’e de se­lâm ol­sun! Ey Allâh’ın Ra­sû­lü! Al­lâh’ın se­lâ­mı, rah­me­ti ve be­re­ke­ti Sen’in de üze­ri­ne ol­sun.”

Al­lâh Ra­sû­lü (sav), ha­yâ­tı bo­yun­ca bu mü­bâ­rek zev­ce­si­ni unut­ma­dı. O’na kar­şı ve­fâ­nın en güzel ör­nek­le­ri­ni ser­gi­le­di. (Osman Nûri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa (sav), Erkam Yay.)

26 Ocak 2023 Perşembe

Selâm nasıl verilir?

Selâm nasıl verilir,selam,es selam,selam türleri,selam vermenin önemi,selamlaşmak,

Selâm nasıl verilir?

Selâmın bir çok veriliş tarzı vardır. Mesela “selâmün aleyküm”, “es-Selâmü aleyküm” ve en başta yazdığımız gibi “es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtuhû” şeklinde verilebilir. Bunlardan en sonuncusu daha makbüldür. Hepsinin manası da müminin esenlik, barış ve güven içinde olmasını dilemektir. Selâm alınırken de “ve aleyküm selâm” denir. Dileyen buna “ve rahmetullahi ve berekâtühû” ifadesini de ekler ki böylesi daha makbûldür.

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Sizden biriniz din kardeşine rastladığında ona selâm versin. Eğer ikisinin arasına ağaç, duvar ve taş girer de tekrar karşılaşırlarsa, tekrar selâm versin.”
(Ebû Dâvûd, Edeb 135)

Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim

“Bir selâm ile selâmlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selâmlayın; yahut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını arayandır.”
 (Nisâ, 86)

25 Eylül 2022 Pazar

BİR SELAMLIK GÖNÜL ALIŞVERİŞİDİR HAYAT 'BOYUN'A BORÇ BOYUNA HAYRAT

bir selamlık gönül alışverişidir hayat,OSMAN YAZICI,fok balığı,deniz,borç,hayrat,selam,sevgi,orjinal içerik,darusselam,cennet,selamet yurdu,tarım ve insan fotoğraf yarışması,

BİR SELAMLIK GÖNÜL ALIŞVERİŞİDİR HAYAT
'BOYUN'A BORÇ BOYUNA HAYRAT


Selam, sevginin ve dostluğun değişmez tek parolasıdır. Gönül kapıları her daim selamla çalınır. Kavgaya gelenlerin dili dönmez selama. Buyur edilir hep selamla kelam, söz kâle alınır. Hısımın selamı varınca hışıma ve hasıma. Artık düşman bile yâr olasıdır.

Selam dilin dilberidir. Gideni dönderir, geri baktırır. "Gel beri!"dir. Daha eller, sineler ve yanaklar birleşmeden selamla sarılır sözler: "Esselamu aleyküm! Ve aleyküm selam!..." Kelimeler aynı diller aynı. Selam sözün ezberidir. Esma-ül Hüsna’dandır çünkü kir tutmaz, kin tutmaz. Bu yüzden ezelden beridir tüm kusurlardan beridir.

Selam, insanın en güzel hediyesidir. Yükte hafif pahada ağırdır. Ebedidir hep: "Sağ olsun getiren gönderen." Kabulün mukabelesidir. "Selamımı söyle" ile tatlıya bağlanır müşkülat. Selamdan sonra insanın ağzına ilk gelen "he!" diyesidir.

Selam, kelamdan öncedir. Dostluk, demini selamda bulur. İmandır, İslamdır. Güvenlik, emini selamda bulur. Selam yücedir. Aşkın olan ne varsa zemini selamda bulur. Selamla doyurulur tanrı misafirleri. Darusselam duası (Darusselam: Selamet yurdu, cennet) "amin!"i selamda bulur.

Ön sözdür selam. İnsanlığın özetinden söz vermektir. Son sözdür selam: "Selam söyle! Git selametle!" Selam, bir merhabadan nice nice "hayırlı sabahları-günleri-geceleri" dermektir.

Dostlar! El Selam olan Allah Azze Celle'nin selamı, rahmeti, bereketi, hıfzı, şifası, afiyeti, sevgisi ve rızası her daim üzerinize olsun. Tanıdık tanımadık herkese vermek için de selam hep üzerinizde olsun!

Sözün en güzel eseri selam. Vesselam...
Osman YAZICI
 

17 Eylül 2022 Cumartesi

MEVSİMLER GÜLER YÜZÜNDEN DEVŞİRDİ BAHARI


MEVSİMLER GÜLER YÜZÜNDEN DEVŞİRDİ BAHARI

Tebessüm tebessüm aralanmasaydı dudakların
Çiçek çiçek açar mıydı hiç!
Toprak
Çenesindeki ölüm bağından
Kar kefeni giymiş karanın
boz-gûn çıplaklığından utanarak
Gök kuşağını yere atar mıydı hiç!

Tebessüm tebessüm aralanmasaydı dudakların Ağzının suyu akar mıydı hiç!
Gök yüceliğinin yer cüceliğine
Kara kıştan kalma ölüm soğukluğunu
Rahmet rahmet inip de
Bağrına basar mıydı hiç!

Tebessüm tebessüm aralanmasaydı dudakların
Kefeni yırtar mıydı hiç!
Kabuktan tabut içindeki tohum
Yaprak yaprak
“Bir tane” hatırı olmasaydı
Makber çürümüşlüğü karşılığında
Başak başak
Kesenin ağzını açar mıydı hiç!

Tebessüm tebessüm aralanmasaydı dudakların Âlemlere nefesinin kokusu
Lale lale, gül gül yayılır mıydı hiç?
Dikene gül kim derdi?
Dikenden gülü kim dererdi?
Soğandan çıkan laleden sayılır mıydı hiç!

Mevsimler güler yüzünden devşirdi baharı
Her daim güldürseydim yüzünü
Ey güzelliğin, kudretin, sevdanın iftiharı!
Ömrümün rengarenk yüzü
'Küll' gibilikten kül gibiliğe kaçar mıydı hiç!...
Osman YAZICI 
 

17 Aralık 2015 Perşembe