Yakınımda olup sevgisini hiç hissetmediğim kişiler var birde uzaklarda olup her durumda sevgisini hissettirenler var. Demek ki neymiş yürekten sevenler için mesafelerin önemi yokmuş.
"Yakınımda olup sevgisini hiç hissetmediğim kişiler var birde uzaklarda olup sevgisini deli gibi hissettiren ama sabretmek zorunda olanlar var. Ne diyeyim imtihan, Rabbim herkesin yardımcısı olsun."
(Şükrü Aygün)
"O bana mektup yazardı, ben ona mektup yazamazdım. Elin kızının evine mektup mu gönderilir, ayıptır. Yaşadığı şehirde bir gazete çıkardı, ben o gazeteye şiirler yazardım. Herkes şiir diye okurdu ama Mihriban bilirdi ki kendine mektuptur onlar."
Vakit kaybı değiIdin hiçbir zaman ama beIki biraz hayaI kaybıydın benim için.
Hiç düşünmemiştim bir isim ve iki bağIacın yan yana geIip de içimi bu kadar acıtacağını; taa ki sen ‘eI’ve’da’ diyene kadar.
Pişman değiIim seni sevmekten. Sen adıma yakışan en derin yarasın.
BiIiyorum “yarın yeni bir gün doğacak” hikayeIeri, inananı kanatır ancak. O yüzdendir sadaka vaatIere tenezzüI etmeyişim.
GeIişi güzeIdin sen sevgiIim, gidişi değiI.
Ben usIu bir aşıktım; geI dedin geIdim sev dedin sevdim bit dedin bittim şimdi unut diyorsun ya yaramazIığım tuttu unutamıyorum.
İnancı kırıImayan hiçbir aşk bitmezdi oysaki. İnancımı da aIıp gitmeseydin!
Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı. Hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.
Ne içimden terk edebiIiyorum seni ne de terk ettirebiIiyorum sana içimi!
İki ayrı uykuda iki ayrı rüyanın birbirine dokunması gibiydi aşk. Sen bunu biImiyordun. Toydun. Aramızdaki fark buydu; Sen ateşin yaktığını biIirdin, ben ateşte yanmayı.
Korkma ve sen sana gözIerimden bak! Gör nasıI seveceksin kendini.
Ben, seni sevmemek için neden aradıkça ve “neden”Ier buIdukça, seni daha çok sevdim!
Sen, bana rağmen kendine iyi bak. Ben, sana rağmen hoşça kaIırım.
Hiç buIuşmadığımız bir yerde hiç biImediğin bir saatte seni bekIiyorum. GeImen pekte anIam ifade etmiyor. Ben seni bekIemeyi haIa çok seviyorum.
Şimdi ne bugünsün, ne de yarın.
Eğer insan unutmak istemezse, bir günü biIe hatırIar on yıI sonra… Ve unutmak isteyen, bir günde unutur on yıIı.
Kimseyi bir başkası gibi sevmemeIi insan. Çünkü kimse bir başkası değiI.
Birbirimize birkaç aşk kadar, geç kaImış oImasaydık…Eğer kaybetme korkum oImadan sahip oIabiIir miydim sana?
ÖzIedin mi beni,dedim Sustu ! Nefesini en derinden aIdı ve, ÖzIenmez mi , dedi!
Giderek değiI, unutarak vesaireIeştirdin sen bu aşkı. ‘Sen’ uçurumIarından, ‘Ben’ denizIerine düştüm. Kendi içimde boğuIacak bir öIümü mü hak ettim Rabbim! Onu, kendimi kendi içimde boğacak kadar mı sevdim?
Git artık yar sustukIarını bna harcama.! YasIanma gôzIerime bu yükü kaIdıramam.
AkIım kara kış eIIerim seni üşüyor bugün günIerden soğuk.
GözyaşIarın süzüIüyor saçIarına doğru. Her bir damIa dağIıyor beni. Bin parçaya ayrıImış bedenimin tek bir parçası biIe dokunamıyor sana. ÖyIe uzağındayım ki.
Acının yan etkisi, güçIü bir karakter armağan etmesidir size.
Şimdiyi yok saymak, yarını erteIemek ve fotoğrafIarın sınırIı kareIerinde, sen’Ii dünIeri yaşamak da, yaInızca, yaInızken yapıIacak akıI karı bir deIiIiktir ve deIiIik, yaInızIığın en yaIın tanımıdır!
Son sigaram gibiydin sen sevgiIi, kıyamazdım içmeye. O cebimde kırıIdı, sen kaIbimde.
Evdeki bayat ekmek gibiydin.Ben sana nimet deyip başımın üstünde tutarken, sen gidip başkaIarının çöpIüğünde küfIenmeyi tercih ettin.
Aşka inanmak kendini sevmektir yüzündeki ünIemi bozmadan. BiImez misin? Sana aşkın iki kişiIik bir yaIan oIduğunu öğretmediIer mi? Neden her seferinde kanıyorsun öyIeyse?
Bana geIdiğin yoI aşk izIerinIe doIuydu. Bir doIu aşkın izini örtüyordu şiirIerin. GeImek eyIemi pörsümüştü adımIarında Oysa ben geIişini “miIat” sayacak kadar başIıyordum aşka.
Ben seni yere göğe sığdıramazdım, sen benim üstüme basıpta mı geçtin ? SöyIe; ne zaman başIadın, ne zaman bittin ? Zaten geç kaImıştın, bir de erken gittin. Canıma tak ettin ayrıIık, inan yettin.
Manşet: Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama acıyı paylaştığın insanlar özeldir.
Tok olan cümle cihanı tok sanır. Aç olan da alemde ekmek yok sanır.
Bazıları seni öyle bir şaşırtır ki değişerek mi o hale geldiklerini yoksa aslında hep mi öyle olduklarını asla anlayamazsın.
Umberto Eco’nun, Ortaçağı Düşlemek adlı kitabında dediği gibi: Ne yani böylesi korkunç bir dünyanın bir de cehennemi mi var?
Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye. Hasret Gültekin
En güzel ironisidir dünyanın, seni üzmek istemiyorum diyen herkesin hayatımızın içine sıçması. Kaan Soydan
Beni ya sev ya da sevme. Kendimi sevmeyi öğrenmem yirmi küsur yıl sürdü, bir başkasını da ikna edecek kadar zamanım yok. Daniel Franzese
Ne bir savcı kalırdı ne bir yasa. Şu insanoğlu, önce bir kendini yargılasa!
Denizi seviyorsan dalgaları da seveceksin. Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Yükün dürüstlükse gücün düşer belki ama başın düşmez.
Ağlamaktan korkma. Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşlarıyla temizlenir.
Bir insanın geleceği en büyük mertebe güvenilir insan olmaktır.
Bir insan bir kere gözünde küçüldüyse artık onunla büyük hesaplar yapılmaz.
Şımaracak kimsen olmayınca hayat seni kocaman bir adama çevirir.
Neden ben insanlara güvenmemeyi öğrenip ruhumu kirleteyim. Onlar güvenilir olmayı öğrensinler.
Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı çocuklarımızdan ödünç aldık.
İki bedeni birbirine karıştıran en önemli sıvı gözyaşlarıysa o bağ hiçbir aklın alamayacağı kadar büyülüdür.
Bazen en iyi seçim, vazgeçmektir.
Cehennem insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.
Aklı yarda olanın, gözü yerde olur.
Koşarken değil, düşerken yanımda olanlar, dostumdur.
İşimiz Allah’a kalmışsa, olmuş bil.
Allah de ve sus! Başka hiçbir şey söylemeye değmez.
Onlar sevmeyi, yan yana olmak sanıyor.
Sen gönlünü defter yaparsan gelip karalayan çok olur.
İyi bir ağaca sarılan, gölgesiz kalmaz.
Aynı dili değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir.
Vefa, çok ağır yüktür. Her insan taşıyamaz.
Yaz dostum! Güzel sevmeyene adam denir mi? Barış Manço
Kan bağı neye yarar can bağı olmadıktan sonra.
Herkesin gülmekten konuşamayacağı bir arkadaşı olmalı.
Yüreğini yakan felaketler varsa yangınını söndürecek mucizeler de vardır elbet.
Kime ne emanet ettiysek, ya kırdı, ya da kaybetti. Anladım ki emanete en güzel bakan ALLAH idi.
Bir kadının kaderi; sevdiği adamın ihanetiyle, sevmediği adamın sadakatı arasında çizilir.
Kişi sevdiğini Allah’a emanet ederse, bir daha onu görmeden ölmezmiş. Öyleyse Allah’a emanet ol.
İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan, büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?
Kim bilir. Masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Nazım Hikmet
Seni bana sevdiren, elbette gönlüme de bir yol çizecektir. Yani demem o ki; takdiri ilahi.
Belki de her şeyi kabullenip, hayatı akışına bırakmak lazım. Zorlamak bazen çözüm değildir. La Edri
Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin.
Eğer, ileride bir gün keşke demek istemiyorsan, üç doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını! Yunus Emre
Küçük şeylere gerektiğinden fazla önem verenler, elinden büyük işler gelmeyenlerdir.
Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu. Neşet Ertaş
Bir yalan hangi amaçla söylenirse söylensin her zaman en kötü gerçekten daha kötüdür.
Bir yalana inanmış olmak sizi aptal yapmaz. Çünkü saf olmak, karaktersiz olmaktan daha iyidir. La Edri
İyilik yapmaya devam et. Karşındaki o iyiliğe layık olmasa bile, sen o iyiliğe layıksın. Che Guevara
İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir. La Edri
Hiçbir dil özlemi taşıyacak kadar güçlü değildir. İnsan bu yüzden özledikçe sessizleşir. Can Yücel
Bir erkeğin yumruğundan daha serttir bir kadının son sözü. Çünkü biri dişlerini döker, diğeri düşlerini.
Kanaya kanaya iyileşir bazı yaralar, aşk gibi, ihanet gibi, yalnızlık gibi, geç olur, güç olur ama olur.
Öyle anlar olur ki; içinde bulunduğun durumu kimseye anlatamazsın. Anlatsan da kimse anlamaz zaten.
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.
Bazı insanlar size sadık değildir, size olan ihtiyaçlarına sadıktır. İhtiyaçları değiştiğinde sadakatleri de değişir.
Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde ‘beni anlamıyorlar’ diye üzülmek niye?
Mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir.
İnsanlar değişir ve onlar genellikle asla olmam dedikleri insanlar olmaya başlarlar. Thomaz Stearns Elio
Birine yardım etmek istiyorsan sakın bir büyüklük yapıp akıl verme, keza geriye kalan sana yetmeyebilir…
Kadınlar ‘söylenecek fazla bir şey yok.’ dediğinde, aslında söyleyecekleri çok şey olduğunu bilmek gerekir…
Sözümün akışını bozup güzel cümleler aramaktansa, güzel cümleleri bozup sözümün akışına uydurmayı tercih ederim.
Bazı kişiler henüz benliklerini bulamadıklarını söylerler ama benlik insanın bulduğu değil yarattığı bir şeydir.
Güne gülümseyerek başladığınızda, o gülümseme tüm gününüze yayılabilir ve duygularınızı olumlu yaşamanıza yol açabilir.
Meşgul olduğunu söylüyorsa rahatsız etme. Kıymetli olsan, zaten meşguliyetin bir parçası sen olurdun.
İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.
Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Unutma; sen kaldırabiliyorsan, onlar da kaldırabilir. Bob Marley
Her şeyin zamanı yaşadığınız o andır. Mutlu olmayı ertelemeyin. Çünkü canınızın istediği zaman ölmeyeceksiniz.
Açık sözlü olmak iyidir iyi. En kötü ihtimalle sonradan kaybedeceklerini, en başta kaybedersin. Mark Twain
İnsanların, gerçekten ne düşündüklerini öğrenmek için söylediklerinden çok, yaptıklarına dikkat edin. Rene Descartes
Birine duyduğun sevgi ve sinir doğru orantılıdır. En çok sevdiğin insana, herkesten çok sinirlenirsin. Sigmund Freud
Akıllı insanlar, kendilerine yapılan birçok şeyi affedebilir ama affettikleri şeyleri hiçbir zaman unutmazlar. Tom Robbinson
Kazanması yıllar süren, kırılması saniye alan ve dağıldıktan sonra toparlanması için ömür greken şeye güven denir. Ts Eliot
Anlarsın ki; aslında kimsenin farkı yok kimseden. Sadece biri daha iyi yalan söyler, biri daha iyi oynar oyununu. Can Yücel
Tanrım bir gün bütün insanlara, istedikleri kadar para ver ki asıl ihtiyaçlarının o olmadığını anlayabilsinler. Jim Carrey
Gidecek hiçbir yeri yokken sana sığınan değil, gidecek çok yeri olmasına rağmen, senin yanında kalandır pekguzelsozler.com değerli olan. La Edri
Del kadınlar iyidir. Çünkü ne kahkahaları tutsak, ne gözyaşları sınırlı, ne arzuları mahpus, ne öfkeleri prangalıdır. Ahmed Arif
Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir, küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin. Tolstoy
Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil; verdiğin değerin ona değmemesindendir. William Golding
Hayat öyle lanet bir şey ki; sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadığın için kahreder. Charles Bukowski
Doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı, yanış zamanda gelen, doğru insana tanımadığın sürece üzülen hep sen olursun. Çehov
Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Sular hep aktı geçti, kurudu vakti geçti. Nice han nice sultan, tahtı bıraktı geçti. Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti.
Şu an ve şimdi, gerçektir, canlıdır. Geçmiş canlılığını yitirenken, gelecek henüz can bulmayandır. Yani bugün var, yarın olmayabilir.
Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu dost, ya hayat boyu bir ders…
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni.
Görmek istemediklerinizi gözlerinizi kapatarak engelleyebilirsiniz ama hissetmek istemediklerinizi kalbinizi kapatarak engelleyemezsiniz.
Ne sahip olduğunuzdur hayat ne de umduklarınız bunca zaman, yüreğiniz kadardır hayat, seviliyorsanız renkli, sevilmiyorsanız siyah beyaz.
Ben asla ağlamam deyip her gece yatağa yattığında aklına o gelip gözünden iki damla yaş süzülüyorsa eğer utançla işte o zaman aşıksın demektir.
Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum, tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.
Kadınları anlamak istiyorsanız bir saat açık havada durun. Ne alaka diyorsanız, zaten anlamayacaksınız en azından beyninize oksijen gitsin!
Bizi de bu acımak mahvediyor albayım, başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla pekguzelsozler.com son buluyor. Oğuz Atay
Ne kadar farklı olursa olsun, sana ait olmayana tenezzül etme. Ve ne kadar basit olursa olsun senin olandan asla vazgeçme. Ernesto Che Guevara
Birini sevmek delilik, biri tarafından sevilmek hediyedir. Ancak sevdiğin seni içten seviyorsa, şte o zaman hayat yaşanmaya değerdir. Erich Fromm
Öyle insanlar vardır ki; binlerce kelime konuşsanız bile sizi anlamazlar. Ve öyle dostlar vardır ki; tek kelime konuşmasanız bile sizi anlarlar.
Buğdaylar sevilir, çünkü onlar alçak gönüllüdür, büyüdükçe, olgunlaştıkça, içleri doldukça, ağırlaşırlar ve başlarını yere eğerler. İnsan da böyle olmalı.
Bir insan değer vermek, özen göstermek, onun kıymetini bilmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur, kitaplarda yazmaz. Yolu insan olmaktan geçer. La Edri
Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.
Sözleriniz; kalbinizin aynasıdır, sevdiğinizle aranızda duvar da olabilir köprü de, mesele onlara hakim olmak ve birbirinizden uzaklaşmak için değil yakınlaşmak için kullanmaktır.
Sen çare ararken, o bahane ararsa. Onun gibi sende vazgeçersin senden! Çünkü ikinizde birbirinizde olmayan şeyleri aramışsınızdır. Sen onda huzur, o sende kusur. Ve artık, aranacak bir şey kalmaz.
Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır.
Hiçbir yere sığmadı aşkın, gönlüme sığdı yalnız. Şimdi gönlüme de sığmıyor, gözlerimden sızıyor.
Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.
Aşk, her şeydedir ama hiçbir şeyde görünmez.
Aşk, altın değildir, saklanmaz. Aşkın bütün sırları meydandadır.
Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla…
Aşk nedir bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.
Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.
Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de…
Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır.
Hiçbir yere sığmadı aşkın, gönlüme sığdı yalnız. Şimdi gönlüme de sığmıyor, gözlerimden sızıyor.
Gönül ne tarafı işaret ederse, beş duyu da eteklerini toplayıp o tarafa gider.
Bilmeyen ne bilsin seni gamlanma deli gönül, gönülden anlamayana bağlanma deli gönül.
Minareden düşenin parçası bulunurda, gönülden düşenin parçası bulunmaz.
Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın?
Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil.
Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.
Hiçbir hayale sığdıramadığım tek gerçeğimsin. Sevdim işte. Ötesi de yok gerisi de.
Güzeli güzel yapan ‘edep’tir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.
Birini seviyorsanız, onu Allah’tan isteyin. Kalpler Allah’ın elindedir.
Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin.
Aşk nedir bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor.
Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.
Unutma, sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.
Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Sustum artık gönül hakkında bir şey söylemeyeceğim. Çünkü gönlün vasıflarını saysam, aklın almaz, gönül senin düşüncene sığmaz.
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, yoksa tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın?
Ey sevgili. Düşüncelerim, ipliği kopan tesbih taneleri gibi dağılıveriyor sensiz. Şimdi gözyaşlarımdan inci yapmak isterdim sana.
Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Ey sevgili, ilacım da sensin, çarem de sensin. Yüz parça olmuş gönlümün nuru da sensin. Çaresiz gönlüm de, senden başka ne varsa hepsi yok oldu. Beni kimsesiz bırakma! Gel!
Ey sevgili. Sen benim içten içe kanayan en derin yaramsın. Ne kadar özlendiğini bir bilsen, yokluğundan utanırsın.
Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak…
Biliyorum, sığmazsın hiçbir yere bu sevdayla, dünya sana dar. Ama dayan gönlüm. Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var.
Ben kimim. Beni söylediklerimde arama. Ben söylemediklerimde gizliyim görmediğin koskoca derya gönlümdür. Gördüğün sahil ise dilim. Kıyılarıma vuran dalgalarıma şaşma. Onlar Aşk’tan gel-git’im. Beni mecnundan Leyla’dan sorma. Ben yalnız Mevla’dan bir izim.
Bir muammadır “AŞK”, kiminin vicdanına atılan taş, kiminin fakir gönlüne katılan aş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır “AŞK”.
Ey gönül. Ateş için rüzgâr ne ise, aşk için de ayrılık öyledir; küçük olanı söndürür, büyük olanı ise daha da güçlendirir ve iyi bil ki, ey gönül. Aşk; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir yanıp kül olmadan asla geçemezsin.
Âah” kelimesinde, üst üste iki “a” harfi mevcuttur. Bunlar ebced hesabına göre; bir+bir= iki eder.”h” harfi de yine aynı hesaba göre beş rakamını gösterir o halde;”aah” = yedi yapar ki, âşıkların derinden çektikleri “aah” gönlün yedi kat semasından gelmektedir. İşte bu yüzdendir yakıcılığı.
Yağmurların da ıslandığı bir yağmur vardır. Adı aşk. Ateşlerin de yanıp kül olduğu bir ateş vardır. Adı aşk. Kelebekleri intihara sürükleyen, yıldızları da kaydıran aslında aşk. Gölgelerin gölgede kaldığı bir durumdur, sırların sır verdiği bir haldir aşk. Ve aslında aşkın da aşık olduğu bir aşk vardır ilahi aşk.
Mevlana’ya sormuşlar “sevgili” nasıl olmalı diye. Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı…