çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Aralık 2024 Salı

TOHUM BİTERSE… Geçmişten bugüne gelen ek, geleceğe salınan kök… Hem atadır hem atidir tohum.

 

hz Muhammed,orjinal içerik,tohum,OSMAN YAZICI,kök,ek,ata,ati,filiz,yaprak,kağıt,çiçek,gök,cümle,dna,ol,güç,bir,tek,tasavvuf

TOHUM BİTERSE… Geçmişten bugüne gelen ek, geleceğe salınan kök… Hem atadır hem atidir tohum.

Tohum biterse (yeşerirse) filizler kalem olur. Yapraklar sayfa sayfa kâğıt. Kök hâlini toprağın derinliğinden alır kelimeler, uzatır ekini uçsuz bucaksız göklere. Çiçeklerin cümbüşüyle mürekkep mürekkep renk gelir talihin terkibine ve insan bir harflik tohumla ambarını “cümle”nin meyveleriyle doldurur. Çiçek gibiliği ile hayret ve hayranlıktan açık bıraktığı ağızlara koca bir “A!” bırakır. Doyuma erer insan “be”sinde. Hele bir de “Ce!” deyip gözlerini dünyaya açmaya görsün. Geleceği kahkahalara boğar bebeklerin tebessümünde. Hayatın “abc”si, alfabesi; insanın bir tanesi, bin bereketidir tohum. Destansı bir hayatın hayallerine konuverince tohum; bir eli yağda bir eli balda, bir ayağı yerde bir ayağı göktedir insanın. Yerli yerindedir havasını bulan her şey. Dünün bugünle dirsek teması, yarının ana temasıdır tohum. Tohum biterse (tükenirse) kırılır hayatın kalemi, defteri dürülür. Yaprak dökümünden hüküm giyer mevsimler. Bağ bahçelerin cennet yeşilliği yasak meyve kılınır âdemoğluna. Bacası tütmez hayatın. Yanarsa bir tek tohumun yokluğuna yanar ocaklar. Tohumun yeşermediği toprak kuyularda artık sürgün veren sadece mezar taşlarıdır. Zira ancak tohumun çatladığı topraklarda kefeni yırtar hayat. Tohum şekil olarak en çok 0’a benzer. Filizi ise 1’e. 0 içindeki 1’dir tohum. Aynı bilgisayarların açılışkapanış düğmesi gibi. Çünkü hayatın kodları, verileri, DNA’sı tohum adlı o bilgisayarda saklıdır: 01. “Nasıl olur öyle küçük bir cüssede böyle büyük bir güç?” demeyin! Tohum, Yaradan’ın “Ol!” emridir. O, “Ol!” derse o da olur, şu da olur, bu da olur… Varsa tohum yoksa tohum… Hayatın varı yoğu tohum…

14 Ekim 2022 Cuma

"ÇİÇEK GİBİYİM" DİYORUZ DA "GÜL GİBİ" EMİN MİYİZ...

"ÇİÇEK GİBİYİM" DİYORUZ DA "GÜL GİBİ" EMİN MİYİZ,müslümannız,emin miyiz,gonca,miski amber,hale,çiçek,gül,çiçek toplayan çocuk,OSMAN YAZICI,tarım ve insan fotoğraf yarışması,
"ÇİÇEK GİBİYİM" DİYORUZ DA "GÜL GİBİ" EMİN MİYİZ...

Arı, özünden bal çalar ağızlara. Yeryüzü, goncasında tebessüme bürünür. Dalındaki kuşların dilinden hoş sedasını bırakır gök kubbede. Misk-i amber gelir, kokusundan sürünür. Tüm gözler nişanlıdır çiçek yüzüne. Dilber onun suretinden görünür. Akı göz alır, kırmızısından köz alır, hayat yeşilinden söz alır. Gelen dünür giden dünür...

Ellere yakışır, ne de olsa kainatın en güzel gelinidir. Böcekler, kelebekler... Hepsi bir çiçekle evlidir. Meyveye durur akabinde hayat. Ocağı buram buram tüter; umutlar alevlidir. Ters lalede yere düşer cennet. Dikenler merdiven kurar arşa. Sema girdabına kapılır gülün. Ardından miraca yürünür…

Yeryüzü “çiçeklere gelin!” der. Laleden imanı, gülden emini, leylaktan baharı, papatyadan temiz kalbi, kardelenden tevazuyu... “Gel ve kopar!” Güvenin özüne davet eder herkesi. “Gelin ve emin!” Gelen emin, giden emin. Herkes bilir ki çiçeklerin harfleri güven kokar…

Güvenin harfleri okunduğu gibi yazılır, yazıldığı gibi okunur. Tavırları asla yüreklere 'kurt düşürmez' sözlerinde hiçbir 'bit yeniği' aratmaz. Tam tersi
durum söz konusuysa; "güven"in yazısına "güve"nin harfleri karışmış demektir.

Lale'nin "emanet" teklifini yerler, gökler, dağlar kabul edemezken insan bu ağır yükü sırtına aldı. Zira bu hususta soyundan açacak olan "GÜL"e güveni tamdı. Bu yüzden kendisine "EMİN MİSİN?" diye sorulmadı. Zira yer-gök, dağ-taş biliyordu ki o GÜL, Muhammed'ül EMİNdi. (Lale tasavvufta Cenab-ı Hak'kın, Gül Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâmın sembolüdür.)

(Müslüman, müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Mü'min ise insanların canları ve malları konusunda kendisinden emin olduğu kimsedir. Hadis-i Şerif/Tirmizi)
Osman YAZICI

Fotoğraf: Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı - Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması 

29 Eylül 2022 Perşembe



YÂR YÂR ATILIRIM

Sen aklıma düşünce
Kararır gözlerim bulut bulut
Tecellin(l)e bayılmışlığın arefesinde
Sevda romatizmasına tutulur gönlüm
Gözlerimi dolduracağını anlarım
Yüreğimi kaplayan sızıdan
Sonra sen yağarsın rahmet rahmet!
İki cihanıma
Toprak toprak kokar ruhum
Yâr yâr atılırım
Yed-i Kudretine
Balçık balçık kararsın hamurumu
Vedud el’inde yeniden yaratılırım

Sen aklıma düşünce
Ateş alır gönlüm üç günlük dünyadan
Sürülürüm menzilin namlu ucuna
Sıtma nöbetinde tutulurken ellerim
“Ateş!”i bekler titreyen tetik
Tek vurgunu vuracağını anlarım
İki cihanın şimşeklerini üstüme çekişimden
Sonra sen yakarsın yüreğimi Nur Nur!
Toprağım çöl çöl, suyum göl göl ısınır
Yâr yâr atılırım
Nârına nuruna
Pişmeye bırakırsın çamurumu
Ehad el’inde yeniden yaratılırım

Sen aklıma düşünce
Taşıyamaz ağırlığını başım
Düşer önüne, kalbine baka baka
“Ağrı ağrı ağırlanışın ordadır” der gibi
Bana benden daha yakın olduğunu anlarım
Şah damarımın göğsünün kabarışından
Sadece “sana has”ta kalır kalbim Kâfi Kâfi…
Sonra sen bakarsın kalbime Şafi Şafi!
Sende bulurum kendimi bende 'bende'
Yâr yâr atılırım
Akla şifa haşmetine
Üflersin ruhundan gönül yarama
Ebed el’inde yeniden yaratılırım

Sen aklıma düşünce
Utançtan kıpkırmızı olur yüzüm
Nankörlüğün karanlığındaki kalbim
Cürüm cürüm pis kan pompalar
Nefis ve şeytan çıban başına
Patlayış kıvamına varır gecede kunut
Gök gürültüsünden anlarım
Umutsuzluğuma “La taknetu”yla inişini
Sonra sen yıkarsın yeisimi Ğaffar Ğaffar
Yâr yâr atılırım
Deryadiline
Bir istiğfarla istifraya koyulur güruhum
Hamid el’inde yeniden yaratılırım
Osman YAZICI

25 Eylül 2022 Pazar

TOHUM BİTERSE...

OSMAN YAZICI,tohum, tohum biterse,kuraklık,organik tarım,bilinçli tarım,filiz,çiçek,ekili alanlar,Rezzak,DNA,ya tohum ya yokum,orjinal içerik,tarım ve insan fotoğraf yarışması,

TOHUM BİTERSE...
Tohum biterse... Filizler kalem olur. Yapraklar kağıt. “Kök” halini topraktan alır kelimeler, uzatır “ek”ini göklere. Çiçek cümbüşüyle renk gelir talihin terkibine. İnsan, bir harflik tohumla ambarını “cümle”nin meyveleriyle doldurur.

Tohum hayatın alfabesi, abc’sidir. Çiçek güzelliğinin hayretten açık bıraktığı ağızların “a!”sıdır. Göz-gönül-karnını doyuran “be”sini yine bir harflik tohumda bulur insan. “Yok!”un “yok”luğu, varlığın “he!ce”sidir tohum. Halık-ı Rezzak’ın hayatın bahtına “baharı 'yazı'vermek” için görevlendirdiği ihsan ve ikramın sırrıdır tohum. İnsanın “bir tanesi” hayatın “bin bereketi”dir.

Tohumun toprağa 'düşü'vermesiyle hayallerine kavuşur hayat. Çiçek çiçek 'gülü'verir yüzü. Köklerin en derin uykusunda göklerin “rüya gibi”sine filizlenir umutları. Tohumun yeşil ışığı(yla) geçmiştir bugüne. Gövde gösterisine şahitken an, yapraklarıyla hep yeni bir sayfa açar geleceğe.

İnsanın huzurla ‘temas’ı, sevincin ana ‘teması’dır tohum. Destansı bir hayatın hayallerine 'konu'verince tohum, bir ayağı yerde bir ayağı göktedir insanın. Gayrı “yerli yerinde”dir “havasını bulan” herşey…

Tohumla sağda sıfırdır insan. Tohum şekil olarak en çok sıfıra (0) benzer. Tohum; toprak, su, güneş, hava ve insanla kurduğu birliktelikle önce filizlenir 0’ken 1 olur. Sonra dallanır, budaklanır, yaprağa dönüşür, çiçek açar, meyve verir. Öyle çok manalar ihtiva eder ki gayrı özeti sağdaki sıfırdır. 10 olur. Verimin yüzü (100) olur. 1.000 bereket olur.

0 içindeki 1’dir tohum. Aynı bilgisayarların açılış-kapanış düğmesi gibi. Çünkü hayatın kodları, verileri, DNA’sı o bilgisayarda saklıdır. 01.

“Nasıl olur böyle küçük bir cüssede böyle büyük bir güç?” demeyin! Tohum; Yaradan’ın “ol” emridir. O, “Ol!” derse o da olur bu da olur…

Tohum biterse (tükenirse)... Hayatın kalemi kırılır, defteri dürülür. Yaprak dökümünden hüküm giyer mevsim. Cennet nimetleri “yasak meyve” kılınır Âdemoğluna. Ocağı tütmez artık hayatın. Tohumun yokluğuna yanar da yanar… Tohumun yeşermediği kuyularda artık sürgün veren sadece mezar taşlarıdır.
Tohumun bitişinde iki lafı bir araya getirir insan:
Ya TOKUM…
Ya YOKUM…
OSMAN YAZICI 
 

22 Eylül 2022 Perşembe

'BAL GİBİ'LİĞİ BULANLAR 'ARI DİL'İN ÇİÇEK AĞZINI ARAYANLARDIR

OSMAN YAZICI,bal gibiliği bulanlar,arı dilin çiçek ağzını arayanlar,bal,arıcılık,arı,agu,zehir,zehr,çiçek,kovan,hz. Muhammed,mümin,tarım ve insan fotoğraf yarışması,

'BAL GİBİ'LİĞİ BULANLAR
'ARI DİL'İN ÇİÇEK AĞZINI ARAYANLARDIR

“Kem âlât (kötü aletler) ile kemâlat (mükemmellik) olmaz” demiş büyüklerimiz, bilirim.
O yüzden hep çiçeklerle bilinirim.
Zira “arı” derler benim adıma.
Adım-kaynağım arı olmazsa bal katılmaz tadıma.
Ağu (zehir) barındırmaz balım şifadır, kırar zehri.
Lakin üretirken kırmam hiçbir zehri. (zehr: çiçek) Aşılarım çiçekleri.
Bende saklıdır ey insan! Geleceğinin açık çekleri.
Yolum sevgidir, hizmettir.
Zaten düşmanlık ilk önce bana hezimettir.
Ama her 'kovan'a gitmem, nefrete gelemem. Ölürsem, benden sonra insan kaç gün yaşar, bilemem...
Dili (kalp) arı, ağzı (gıda) çiçek olanın eseri bal (pak, tatlı, şifalı, helal, sanat eseri) olur.
Baş arı = başarı…
Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellemin buyurduğu gibi: "Mümin bal arısına benzer. Temiz olan şeyleri yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve konduğu yeri ne kırar ne de incitir."
Osman YAZICI

Fotoğraf: Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı-tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması
 

10 Kasım 2018 Cumartesi

EDEB

gönül, diken, papatya, çiçek, edeb, edep, hz mevlana, güzel sözler, özlü sözler, anlamlı sözler
‪Ey gönül! ‬ ‪Sen sen ol, kimsenin gönlünü yıkma.‬ ‪Dikenin ucuna çık da, edep çizgisinden çıkma!‬ (Hz. Mevlana‬)

11 Ekim 2018 Perşembe

1 Mart 2017 Çarşamba