29 Haziran 2016 Çarşamba

GÖRÜNÜŞE ALDANMA

"Görünüşe aldanma; Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi degildir. Bugün sana hayat veren su; Yarın seni boğabilir..."
(Hz. Mevlana) 

28 Haziran 2016 Salı

SEV DE GEL

SEV DE GEL EVLADIM SEV DE GEL...

Bir gün bir genç, Hz. Mevlana'nın kapısına gelip;
- "Beni müridliğe kabul buyurun efendim" diyerek niyazda bulunur…
Hz. Mevlana gence bakar ve
- "Hiç aşık oldunuz mu evladım?" diye sual eyler.

Genç şaşkın bir halde ne diyeceğini bilemez.
Hz. Mevlana, müridliğe kabul edilmesi için önce bir kulu sevmiş olması gerektiğini söyler ve genci geri gönderir.
Genç ne yapacağını bilemez bir hal içinde ertesi gün tekrar tekkenin kapısını çalar ve isteğini yeniler.
Hz. Mevlana sualinde ısrarlıdır ve genci tekrar geri gönderir.
Üçüncü gün genç dayanamaz ve Hz. Mevlana'ya bu isteğinin hikmetini sorar.

Hz. Mevlana mütebessim bir çehreyle müride döner ve
- "Bir kulu dahi sevmekten aciz olan, nasıl yüceler yücesi ALLAH"a aşık olmaya yol bulur?
Bir kulun ateşine yanmamış gönül, yüceler yücesinin aşkını nasıl bilsin de yansın?
"SEV de GEL Evladım SEV de GEL…"

27 Haziran 2016 Pazartesi

24 Haziran 2016 Cuma

GÖNÜL

"Giremediğin gönül senin değildir, gönül yalnız gönül vermekle alınır. Gönül istiyorsan, önce gönlünü vereceksin."
Hz. Ali (ra)

23 Haziran 2016 Perşembe

MEVLA'YI ÖZLEYEN GÖNÜL

"Mevla'yı özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzündedir. Bela, gam ve keder Mevla'nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır. Vurdukça kendine çeker."
(İmam-ı Rabbani Hazretleri)

KÜRT DEVLETİ KURMA TEKLİFİ

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Kürt Devleti kuralım isteğine karşı verdiği anlamlı cevap...

21 Haziran 2016 Salı

İSTEMEYİ BİLMEK GEREK...

İSTEMEYİ BİLMEK GEREK...

Sultan Mahmut Üsküdar sırtlarında dolaşmaya çıkmıştır. Kalabalığın arasından bir çocuğu çağırır, kesesinden çıkardığı bir altını uzatır. Çocuk almak istemez. Padişah sebebini sorar. Çocuk der ki: 

- Ailem bu altını görünce nereden bulduğumu sorarlar, hırsızlık yaptığımı zannederek döverler beni. 

Şaşırır padişah:

- Evladım, benim verdiğimi söylersin sen de.

- O hiç olmaz sultanım. Padişahın verdi mi bir tek altın vermeyeceğini onlar da bilirler..

Üslup önemli, istemeyi bilmek zor iş.

Çocuk mu? Kesenin tamamını almış tabii ki…

20 Haziran 2016 Pazartesi

KUSURLARI GÖRME

"İnsanlar BAŞKALARININ KUSURLARINI görmek hususunda keskin gözlere sahip kartallara benzerler,
KENDİ KUSURLARINI görmekte ise başını kuma gömen deve kuşuna...!"
(Hz. Mevlana)

19 Haziran 2016 Pazar

18 Haziran 2016 Cumartesi

kibir

"Kibir bele bağlanmış taş gibidir, onunla ne yüzülür, ne de uçulur."
(Hacı Bayram-ı Veli)

17 Haziran 2016 Cuma

16 Haziran 2016 Perşembe

HASTALIKLARA REÇETE

''Gelecekte doktorların hastalarına yazacakları reçete, müslümanların kıldığı NAMAZ ve tuttuğu ORUÇ olacaktır.'' 
(George Bernard)

15 Haziran 2016 Çarşamba

MÜMİNLER ÜŞÜYORSA

Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin!Biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum...
(Hz. Mevlana)

14 Haziran 2016 Salı

İYİLİK YAP

"Günde en az iki kişiye iyilik et, gönlünü al. Çünkü cennetin yolu gönül almaktan geçer. Gönül almak cennet kapısını açmaktır."
(Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri)

12 Haziran 2016 Pazar

ŞÜKRET

"Dünyaları verseler iki gözünü vermezsin. İki gözünü verene neden secde etmezsin?"
(Necip Fazıl Kısakürek)

11 Haziran 2016 Cumartesi

ŞEHİTLER CENNETE

"Eşit değiliz, bizim şehitlerimiz cennete sizin ölüleriniz cehenneme gidecektir..."
Hz. Ömer (ra)

10 Haziran 2016 Cuma

BEKLEMEYİN

* Nazik olmak için bir gülümseme beklemeyin.
* Sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
* Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin.
* Çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin.
* Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin.
* Öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin.
* Yardım edebilmek için zamanınız olmasını beklemeyin.
* Özür dilemek için birisinin acı çekmesini beklemeyin.
* Ve... duaya inanmak için acıları beklemeyin.

(Prof. Dr. Ömer AŞICI)

9 Haziran 2016 Perşembe

SUSMAK GEREK...

Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için.
Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için.
Bazen, anmak gerekir anılmak için.
Bazen de, susmak gerekir duymak için.

(Şemsi Tebrizi Hazretleri)

7 Haziran 2016 Salı

DÜNYA MALINA KIYMET VERME

"Ahirette seni kurtaracak bir eserin yoksa fani dünyaya bıraktığın eserlere de kıymet verme."
(Hz. Mevlana)

6 Haziran 2016 Pazartesi

4 Haziran 2016 Cumartesi

BÖBÜRLENME

"Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin." 
İsra Suresi - 37

3 Haziran 2016 Cuma

ISRAR ETME

Yüzde ısrar etme doksan da olur,
İnsan dediğinde noksan da olur, 
Sakın büyüklenme elde neler var, 
Bir ben varım deme, yoksan da olur.
(Hz. Mevlana)

2 Haziran 2016 Perşembe

BİR GÜÇ OLMADAN HAREKET EDER Mİ?

"İnsaf et, saman çöpü bile rüzgar esmedikçe hareket etmez ise koskoca dünya bir güç olmadan kendi kendine nasıl hareket eder?"
(Hz. Mevlana)

1 Haziran 2016 Çarşamba

ADİL HÜKÜMDAR FATİH SULTAN MEHMET HAN...



Fatih Sultan Mehmet adını taşıyacak caminin inşaatında kullanılacak mermer sütunları kestiren rum mimarlarından İpsilanti Efendiye bir sebebten kızıp elini kestirir. 

...
bunun üzerine ipsilanti efendi, ilk istanbul kadısı Hızır çelebiye
başvurur. Haksızlığa uğradığını belirtip hakkının padişahtan alınmasını
ister. Kadı padişahı çağırtır. Padişah girdiğinde ipsilanti efendi davacı makamında ayakta durmaktadır.

Padişah "maznun" minderine bağdaş
kurmak üzereyken Kadı efendi kükrer: "BEGÜM; HASMINLA MÜRAFAA-İ
ŞER' OLUNACAKSIN ( beyim , davacı ile yüzleştirileceksin.) AYAĞA KALK!
Padişah kalkar kendisini savunması istenince hata ettiğini belirtir.
Kadı efendi "kısasa kısas" hükmünü verir.

Hüküm gereğince Padişahın eli kesilecektir. Dinleyenler dehşetten ve hayretten donakalmıştır. Padişah boynunu büküp hükme rıza göstermiştir. Durum o kadar gergindir ki ipsilanti efendinin eli ayağı titremeye başlar. Aklı başına gelir
gibi olunca kendisini padişahın ayaklarına atar.

"Davamdan vazgeçtim. İslam adaletinin büyüklüğü karşısında küçüldüm. Böyle bir
cihangirin elini kestirip kıyamete kadar lanetlenmeyi göze alamam."
Fatih Sultan Mehmet'in eli kesilmekten kurtulur. Ama tazminat ödemesi
gerekmektedir.

KESTİRDİĞİ ELİN DİYETİNİ ŞAHSİ GELİRİNDEN ÖDER. Ayrıca
birde ev verir. Mahkeme sonrası herkes çıktığı zaman , padişah
kadıya döner:

"bak a hızır çelebi, bu padişahtır deyu iltimas
eyleseydin, ŞER'İ ŞERİFE MUGAYİR HÜKÜM VERSEYDİN şu kılıçla başını
koparırdım."

Kadı hızır çelebi minderini kaldırır. Minderinin
altında duran demir topuzu padişaha gösterir: "SİZDE PADİŞAHLIĞINIZA MAĞRUREN HÜKMÜ TANIMASAYDINIZ BİLLAHİ BU TOPUZLA BAŞINIZI EZERDİM.