MUSALARIN İSTİKLALİ FİRAVUNLARA İSTİKBAL TANIMAZElinizdeki bebek-masum kanları ininize sızan ve elinizle büyüttüğünüz Hz Musa olacak ey Firavun fareleri!
Karşınızdakiler "Allah'ın Aslanları" ey süt dökmüş kediler. Yürüyüşündeki heybetiyle ölümü korkutan bir Hamzalık narayla Ebu Cehiller gibi bir bir Bedir kuyularına doldurulacaksınız.
Annelerin gözlerinden akıttığınız kanlı gözyaşları 'Kızıldeniz' olacak önünüzde. Boğulacaksınız.
"BOĞA BOĞA" geleceğiz topyekün üstünüze ey MANDA sürüleri... HAYDAR olacak bu ÂLİ millet HAYBER'inize... "Kalleş"liğinizden geriye kalan sadece leşiniz olacak.
Tarihin en eski KURTları bayrak dikecek dağlarınıza. Sadece Hakka tapanların İstiklalinden ne bir sığınacak delik ne de kaçacak bir geçit bulabileceksiniz istikbale.
Arkanızı dayadığınız o ABD var ya... "ABD" Arapça "kul" demek. Bizim Bayrağımızda ise hilal hilal "Vela galibe İllellah" yıldız yıldız kendisine "Şüphesiz ki sana apaçık bir fetih verdik" buyurulan Muhammed Habibullah (sallallahu aleyhi ve sellem) var.
Arkasını kula değil Hakka dayamış MEHMETLERE, MEHMETÇİĞE, MEHMEDİSTAN'A MEHMED DESTAN'A kafa tutmak mı... Ah kafasızlar, beyinsizler, kalpsizler..
Hodri meydan diyeceğim ama "er kişi" niyetine kılınacak cenaze namazı kadar yüreğiniz dahi yok ki...
Osman YAZICI
şehit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şehit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Kasım 2022 Salı
25 Eylül 2022 Pazar
HEPİMİZ BEŞ-ERİZ ÖLÜMSÜZLÜĞE CAN ATAN
HEPİMİZ BEŞ-ERİZ
ÖLÜMSÜZLÜĞE CAN ATAN
Yüce Yaradan, kullarına olan sevgisinden dolayı bizlere hep en güzelini, temizini rızık kılmış yani hep “sevdiğinden” vermiştir. Murdar olanı yasaklaması da yine bizi “sevdiğinden”dir. Bu yüzden insan da, Yaradan’ın hatırına hep “sevdiğinden” vermeli, “severek” vermeli, verdiği de alanın beğenip “sevdiğinden” olmalıdır. Dolayısıyla çöpe atacağı çürük “elma”sından vermek her kişinin kârıdır. Can gibi en büyük kıymetinden yani “elmas”ından vermek ise altın gibi, pırlanta gibi bir kalbe sahip olan er kişinin kârıdır.
Yani ŞEHİT...
Şehitler, Allah Azze ve Celle’nin kendisine hibe ettiği canı, asıl sahibine hiç gözünü kırpmadan “can’ı gönülden” verdiler. Bâki olan Mevla da onların bu hediyesine sonsuz cömertliğiyle karşılık verdi ve “en sevdiğinden verenin” “can’ı gönülden verenin” canını almadı. Bilakis “Bâki Canından” pay bağışladı. (Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin. Doğrusu onlar diridirler; lâkin siz farkına varmazsınız. Bakara Suresi 154. Ayet)
Peygamber Ocağı’ndan vatan toprağının koynuna düşen o koç yiğitlere, o kınalı kuzulara “öldü” diyenlere Hz. Ömer’in kılıcını çekip diyoruz ki: “Kim MUHAMMED’e (SAS) ve onun adını taşıyan MEHMETCİK’e öldü derse onun boynunu vururum.”
Mukaddes değerleri için can veren şehitlerimizi Cenab-ı Hakk, Efendimiz sallalahu aleyhi veselleme komşu eylesin. Ailelerine sabr-ı cemil ihsan eylesin. Canını, can kadar kıymetli ne varsa hepsini bu uğurda harcayan, harcamaya hazır olan “yaşayan şehit”lere de gökleri delen bir bayrak gönderi, bir minare boyu kadar şanlı, kutsal ve uzun ömür nasip eylesin.
Bu bayrağı indirmeye bu ezanı dindirmeye cüret edenler de bilsin ki:
Hepimiz ÖLÜMSÜZLÜĞE CAN ATAN BEŞ-ERİZ…
Bütün şehitlerimizin ruhları için El Fatiha…
Osman YAZICI
28 Haziran 2022 Salı
CÜNEYT ARKIN - GÜNÜN SÖZÜ
Güzel Türkiyemiz için çalışmalısın! Bu memleketi düşmanın elinden kadın, çocuk, erkek, yaşlı dövüşerek, kan akıtarak, şehit vererek kurtardık. Bize emanet edilen bu vatanı birlik olarak, kavga etmeden korumasını bilmeliyiz. Sen de ileride çocuklarına bunları öğretmelisin...
Cüneyt Arkın, Hınç Filminden alıntı
(Allah Rahmet Eylesin Mekanı Cennet Olsun.)
29 Kasım 2019 Cuma
ABDESTLİ BULUNMANIN FAZİLETİ
Abdestli durmanın fazileti nedir?
Abdestli bulunmanın fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdestli bulunan oruç tutan gibidir.) [Deylemi] (Güzelce alınan abdest, imanın yarısıdır.) [İbni Hibban] (Abdest alanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Taberani] (Can alıcı melek gelince, abdestli olan, şehitlik mertebesine kavuşur.) [Taberani] (Bir mümin, abdest için yüzünü yıkayınca, gözü ile işlediği günahların hepsi su ile birlikte dökülür. Ellerini yıkayınca, elleriyle işlediği günahlar, suyun son damlası ile dökülür. Ayaklarını yıkayınca, ayakları ile işlediği günahlar, su ile dökülür. Böylece bütün [küçük] günahlardan temizlenmiş olur.) [Müslim] (Abdest için yüzünü yıkayınca günahların kirpiklerinden dökülür. Ellerini yıkayınca el tırnaklarından, başını mesh edince başından, ayaklarını yıkayınca ayak tırnaklarından günahların dökülür. Namazın sevabı yanına kalır.) [Ramuz] Abdest alanın bütün küçük günahları affolur. Büyük günahları, insan ve hayvan hakları kendisine veya vârislerine ödenmedikçe günahları affedilmez. Nafile ibadetin sevabına kavuşabilmek için imanda ve farzlarda kusurlu olmamak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek ve o işi ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır. (İ. Ahlakı) Namaz kıldıktan sonra tekrar abdest almak sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdestli iken abdest alana on sevab verilir.) [İbni Mace] (Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur.) [İ. Gazali] (Meşakkat olmasaydı, her namaz için abdest almayı emrederdim.) [İ. Gazali] (Abdestini tazeleyenin imanı tazelenmiş [parlamış] olur.) [İ. Gazali] (Allahü teâlâ buyurdu ki: Abdesti bozulunca abdest almayan bana cefa etmiş olur. Abdest alıp da, iki rekât namaz kılmayan da bana cefa etmiş olur. İki rekât namaz kılıp da benden bir ihtiyacını istemezse yine bana cefa etmiş olur. Abdest alıp, iki rekât namaz kıldıktan sonra dua edenin duasını kabul etmezsem ben de ona cefa etmiş olurum. Halbuki ben cefa etmem.) [Şir’a] (Abdest alınan suyun artanından içmek 70 türlü derde devadır. Bunun en aşağısı hem [sıkıntı, keder]dir.) [Deylemi] (Abdestten sonra Kadir suresini okuyanın elli yıllık günahı affolur.) [Halebi] (Abdestten sonra Kadir suresini okuyan sıddıklardan, 2 defa okuyan şehitlerden yazılır. 3 defa okuyan, Peygamberlerle haşrolur.) [Deylemi] (Abdest alıp, iki rekât namaz kılan, Cennete girmeye layık olur.) [Halebi] (Abdest alıp, 2 rekât namaz kılanın günahları affolur.) [Buhari] (Güzelce abdest alanın, iki namaz [kılacağı namaz ile gelecek namaz vakti] arasındaki günahlarının hepsi affolur.) [Buhari] (Abdestten sonra, on defa salevat-ı şerife getirenin gamı gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali] (Ancak [kâmil] mümin, devamlı abdestli durabilir.) [İbni Mace] Abdestli olmaya devam edene, Allahü teâlâ şunları ihsan eder: 1- Melekler onun yanından ayrılmaz. 2- Devamlı sevab yazarlar. 3- Bütün azaları tesbih eder. 4- Uyuyunca melekler, insan ve cin şerrinden korur. 5- Sekerat-ı mevti kolaylaşır. 6- Abdestli iken Allahü teâlânın emanında olur. 7- İftitah tekbirini kaçırmaz. Allahü Teâlâ, Hz. Musa’ya buyurdu ki: (Ya Musa, sana bir musibet gelince abdestsiz isen, kusuru kendinde bul!) [Şir’a] Evliya-i kiram, her zaman abdestli durabilmek için, az yiyip az içerlerdi. İmam-ı Malik hazretleri, üç günde bir yemek yerdi. Sebebi sorulunca, (Allahü teâlânın huzurunda sık sık helaya gidip gelmekten utanıyorum) buyurdu. (Envar-ül-Kudsiyye) Yatağa abdestli girmenin fazileti de büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kim, yatağa abdestli yatarsa, o gece bir melek sabaha kadar "Ya Rabbi bu kulunu affet!" diye dua eder.) [Hâkim] (Abdestli yatıp Allahü teâlâyı anarak uyuyan, uyanana kadar namazda sayılır. Bir melek onun için ibadet eder. Uyandığı zaman yine Allahü teâlâyı anarsa, o melek, bu kulun affı için Allah’a dua eder.) [İbni Hibban] (Abdestli yatan, gece ibadet eden, gündüz oruç tutan gibidir.) [Deylemi] (Abdestli yatan, gece vefat ederse şehit olur.) [İbni Sünni] |
9 Şubat 2019 Cumartesi
ABDUREHİM HEYİT
Dedim adın nedir? Dedi Heyit'tir
Dedim ya makamın? Dedi şehittir.
Dedim peki suçun? Dedi Türklüktür.
Dedim pişman mısın? O dedi yok yok.
(Abdurrehim Heyit)
Doğu Türkistan'ın 'ÖZGÜRLÜK' diye haykıran sesi, Büyük Ozan #AbdurehimHeyit Çin zindanlarında şehit edildi.
Ruhu şad, mekanı Cennet olsun...
4 Şubat 2019 Pazartesi
ŞEHİT ANASI
Oğlunun botlarını sürekli saklayan,
acısı hep taze olan ve gözyaşı hiç eksik olmayan bir şehit anası...
Sizleri böyle üzüntüye sokanların
ve sebep olanların iki cihanda da
yüzleri gülmesin inşaAllah.
5 Ekim 2018 Cuma
VATAN SAĞOLSUN...
VATAN SAĞOLSUN
ama satanlar sağolmasın, masumların ölümlerine sebep olanlar, sessiz kalanlar, ihanet içinde olanlar sağolmasın.
Ve Rabbim iki cihanda da yüzleri gülmesin.
(Şükrü Aygün)
27 Eylül 2018 Perşembe
15 Mart 2018 Perşembe
11 Mart 2018 Pazar
2 Mart 2018 Cuma
ŞEHADET-VATAN-YİĞİTLER
“Eli kadın eline
değmemiş YİĞİTLER
bu VATAN için bir bir
toprağa düşerken, karı kız peşinde
koşan şerefsizler
bu YİĞİTLER’in
ŞEHADET’ini
sorguluyor.”
(Şükrü Aygün)
10 Aralık 2017 Pazar
GÖSTERİŞ İÇİN AMEL EDENLERİN ACI SONU...
GÖSTERİŞ İÇİN AMEL EDENLERİN ACI SONU...
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-, ibâdetlerinde ihlâsı kaybedip, benlik ve hevâlarını öne çıkartan kimselerin âkıbeti hakkında Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle buyurduğunu haber vermektedir:
“Kıyamet günü hesâbı ilk görülecek kişi, şehid düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allâh Teâlâ, ona verdiği nîmetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu îtiraf eder. Cenâb-ı Hak:
«– Peki bunlara karşı ne yaptın?» buyurur.
O kimse:
«– Şehid düşünceye kadar Sen’in uğrunda cihâd ettim.» diye cevap verir.
Cenâb-ı Hak:
«– Yalan söylüyorsun. Sen, ne kahraman adam desinler diye savaştın, o da denildi.» buyurur. Sonra emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır.
Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kişi huzûra getirilir. Allâh Teâlâ ona da verdiği nîmetleri hatırlatır. O da hatırlar ve îtirâf eder. Ona da:
«– Peki bu nîmetlere karşılık ne yaptın?» diye sorar.
O ise:
«– İlim öğrendim, öğrettim ve Sen’in rızân için Kur’ân okudum.» cevâbını verir.
Cenâb-ı Hak:
«– Yalan söylüyorsun. Sen, âlim desinler diye ilim öğrendin, ne güzel okuyor desinler diye Kur’ân okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi.» buyurur. Sonra emrolunur, o da yüzüstü cehenneme atılır.
(Daha sonra) Allâh’ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allâh Teâlâ verdiği nîmetleri ona da hatırlatır. O da verilen nîmetleri hatırlar ve îtirâf eder.
Cenâb-ı Hak:
«– Peki ya sen bu nîmetlere karşılık ne yaptın?» buyurur.
O şahıs:
«– Verilmesini sevdiğin, râzı olduğun hiçbir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim, harcadım.» der.
Hak Teâlâ:
«– Yalan söylüyorsun. Hâlbuki sen, bütün yaptıklarını ne cömert adam desinler diye yaptın. Bu da senin için zâten söylendi.» buyurur. Emrolunur, bu da yüzüstü cehenneme atılır.” (Müslim, İmâre, 152)
21 Kasım 2017 Salı
KUL HAKKI (Muhteşem bir dini hikaye)
KUL HAKKI (Muhteşem bir dini hikaye)
Abdülkadir iki aylık hamile eşi ile sabah kahvaltısı yaparken,
Minarelerden acı acı Salâlar veriliyor ve ardından..
Komşu kasabaya düşmanın baskın yaptığı bildiriliyor ve Allah aşkına eli silah tutanların Merkez Câmii önünde toplanması isteniyordu.
Bir anda tıkanan ve ağzındaki lokmayı güçlükle yutan genç, eşine dönerek; “Düşman, benim din kardeşlerime saldırırken..
Ben evde oturamam! Ne olur bana hakkını helal et” diyor ve silahını kaptığı gibi Merkez Câmiinin önüne gidiyor.
Aylar sonra eşinin şehit haberini alan genç hanım, ben bu acıya dayanamam diye bağırıp çağıracağı anda Hazret-i Âmine’nin de Peygamberimizi babasız doğurduğunu hatırlayınca!..
“Allah’ım bana sabır ver. Âhirette eşimden ayırma ve karnımdaki yavrumu sâlihlerden eyle” diye dua ediyor.
Aradan aylar geçiyor ve ana karnında yetim kalan çocuk dünyaya geliyor.
Beş yaşına kadar annesinin yanından hiç ayrılmayan ve Baba diye bir şey bilmeyen çocuk, beş yaşından sonra dışa- rı çıkmaya başlıyor ve yaşıtlarının “Baba! Baba!” diye birilerine koştuklarını görünce, ağlayarak eve geliyor ve annesine…
“Anne! Arkadaşlarımın hepsinin babaları var da neden benim babam yok?” diye soruyor.
Bir anda çok duygulanan ve göz yaşlarını tutamayan an- nesi; “Yavrum! Senin de baban var ama çok uzaklara gitti” diye cevap veriyor.
Ara sıra aynı soruyu soran ve aynı cevabı alan çocuk, zamanla gerçeği öğreniyor ve annesini üzmemek için bu konuyu kapatıyor.
Aradan yıllar geçiyor ve çocuk 12 yaşına gelince eline bir şiir geçiyor. Bu şiirde kendini bulan çocuk, eve gelip odasına kapanıyor ve ağlayarak okumaya başlıyor.
Anne! Anne! Babam yok mu? Nerde kaldı gelmedi? Gözlerimden akan yaşı, hiç kimseler silmedi!
Ben büyüdüm, beni görüp murâdına ermedi! Geçti anam, geçti artık, ağlamanın zamanı
Çok bayramlar geldi geçti, bir elbise görmedim! Çok geceler aç yattım, hiç kimseler bilmedi!...
Yavrusunun okuduğu şiiri dışarıda gizlice dinleyen ve çok duygulanan anne, birden içeri giriyor ve yavrusunun boynuna sarılıp ağlamaya başlıyor.
Ana-oğul ağlaşırken bir ara uykuya dalan çocuk, rüyâsında babasını görüyor ve “Baba! Sen ölmedin mi?” diye soruyor.
Babası; “Yavrum ben ölmedim! Ben şehit oldum! Şehitler ölmez ki” diyor ve sonra,
“Üstünde kul hakkı olmayan arkadaşlarım, diledikleri an Cennet’in içene girip gezerken,
Benim üstümde kul hakkı olduğundan, Cennet’in kapısına kadar gittiğim halde içeri giremiyorum!”
Çocuk; “Babacığım! Üstünde nasıl bir kul hakkı var” deyince, babası; “Komşumuz Hasan Amca’ndan ödünç olarak bir tas un al- mıştım. Onu ödeyemeden şehit oldum. Annen o tası biliyor” diyor.
Sevinçle uyanan çocuk, “Anne! Ben babamı gördüm. Babam ölmemiş, şehit olmuş” diyor, gördüğü rüyâyı anlatıyor ve sonra..
“Anneciğim, o tasa un doldur da Hasan Amca’ya götüreyim, babam Cennet’e girsin” diyor.
Annesi tası hazırlayınca, koşarak Hasan amcasına gidiyor, gördüğü rüyâyı anlatıyor ve “Hasan Amca, ne olur babama hak- kını helal eder misin?” deyince,
Hasan Amca ağlayarak çocuğu kucaklıyor. “Unu aldım, kabul ettim, babanın borcu ödendi ve ona bütün hakkım helal ol- sun” diyor.
Sonra, “Bu benden size hediye olsun” diye, elindeki un dolu tası tekrar çocuğa veriyor. Ayrıca o anda cebinde ne kadar parası varsa, hepsini çocuğun cebine koyuyor.
18 Haziran 2017 Pazar
Hassas olun.
Şehit çocuklarının bu kadar çok olduğu bir ülkede babalar günü pozu verirken daha hassas olalım :(
(Şükrü Aygün)
(Şükrü Aygün)
22 Aralık 2016 Perşembe
OROSPU MEDYA
Şehitlerimiz varken, ortalık yangın yeri olmuşken or.spu medya saçını taramakla meşgul.
(Şükrü Aygün)
10 Kasım 2016 Perşembe
10 KASIM
Sabah 9,05'de Ankara'da sirenler çalmaya başladı, trafiğin yoğun olduğu bir yerde inip saygı duruşunda bulunanlar ve dua okuyanlar vardı... Ülkemizde saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü kaybetmeyen güzel yürekli insanlara selam olsun... 10 Kasım münasebetiyle Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum...
(Şükrü Aygün)
11 Haziran 2016 Cumartesi
25 Şubat 2016 Perşembe
ÜLKEMİZİN DEĞERİNİ BİLELİM.
Kurtuluş Savaşı’nda binlerce yiğidimiz
çocuk yaşta şavaşarak şehit olmuştur
BU ÜLKE KOLAY KAZANILMADI DEĞERİNİ BİLELİM
18 Ocak 2016 Pazartesi
DUA
"Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’e umûmî bir rahmet ile merhamet eyle!”
Hz. Muhammed (sas)
Lütfen dua edelim...
Ve herkesin dua etmesine vesile olmak için paylaşalım...
24 Ekim 2015 Cumartesi
YİĞİT OĞLUM...
"Hüseyin'im, yiğit oğlum benim...
Dayın Şıpka'da, baban Dömeke'de ağaların sekiz ay evvel Çanakkale'de şehit düştüler. Bak son yongam sensin! Minareden Ezan Sesi kesilecekse, Cami'lerin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun, öl de köye dönme! Yolun Şıpka'ya uğrarsa dayının ruhuna bir Fatiha okumayı da unutma! Haydi oğul, Allah yolunu açık etsin."(1. Dünya Savaşında Oğlunu askere uğurlayan bir OSMANLI ANASI)
Dayın Şıpka'da, baban Dömeke'de ağaların sekiz ay evvel Çanakkale'de şehit düştüler. Bak son yongam sensin! Minareden Ezan Sesi kesilecekse, Cami'lerin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun, öl de köye dönme! Yolun Şıpka'ya uğrarsa dayının ruhuna bir Fatiha okumayı da unutma! Haydi oğul, Allah yolunu açık etsin."(1. Dünya Savaşında Oğlunu askere uğurlayan bir OSMANLI ANASI)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)