dua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2022 Cumartesi

DÂİMA DUÂ EDİN!

DÂİMA DUÂ EDİN,Abdülkadir Geylani,dua,dua etmenin önemi,duada süreklilik,Buna dua edin icabet ederim,Gafir 60,cami,

DÂİMA DUÂ EDİN!

Abdülkâdir Geylânî kuddise sirruh buyurur:

– Cenab-ı Allah’a duâ etmek kulluk icabı güzel bir ibâdettir yoksa, nasıl olsa gelecek gelir, gelmeyecek olan da gelmez, gibi sözleri bir mazeret olarak gösterip de “Ben Allah’a duâ etmem” deme.

Daima duâ et. Haram olmayan dünya ve âhirete ait işlerin için Cenab-ı Allah’a yalvararak duâ et! Haram olmayan ve ahlâka zarar vermeyecek olan her şeyi ondan iste. Çünkü Hak Celle ve Alâ hazretleri “Bana duâ edin, icâbet ederim” (Ğâfir /60) “Allah’ın güzel nimetlerini isteyin. O nimetleri birbiriniz için kibirlenmek vesîlesi yapmayın” buyuruyor.

Duâ eden bilir ki her şeyi veren alan Allahü Teâlâdır. Dua eden kibirli olmaz. İşte bundan ötürü duâ imân sahibinin güzel huyları arasında olmalı. Ehl-i imân duâdan kaçınmamalı. Duânın daha bir çok fazîletleri vardır.

 

12 Ekim 2022 Çarşamba

KUR'AN-I KERİM'DEN DUALAR

amin, cefa, dua, dua eden çocuk, eza, günün duası, hased, hastalık, kuş, şifa duası, şifa kaynağı,şifa ayetleri,Kur'an dua ayetleri,Kur'an'dan dualar,
KUR'AN-I KERİM'DEN DUALAR

 

Şifa Duası

şifa duası,dua,günün duası,hased,eza,cefa,amin,dua eden çocuk,kuş,hastalık,şifa kaynağı,

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
Allah’ın ismiyle sana okurum. Allah sana şifâ versin. Ey insanların Rabbi, bunun ıstırabını giderip şifâ ver. Şifâyı veren ancak Sen’sin. Sen’in şifândan başka şifâ yoktur. Buna hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifâ ihsân eyle! Âmîn. Rahmetinle ihsân eyle ey merhametlilerin en merhametlisi! Ezâ veren her şeyden, bütün zararlı gözlerden ve hasetçilerden Allah Teâlâ sana şifâ versin.


 

7 Ekim 2022 Cuma

PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

dini kıssa,dini hikaye,hadis,dua,ibadet,zikir,tefekkür,hz Muhammed,hz Aişe,alemlere rahmet,lale,hz bilal,ayet

 PEYGAMBER (S.A.V) EFENDİMİZ'İN GÖZ YAŞLARI

Tâbiînin ileri gelen âlimlerinden Atâ bin Ebî Rebâh -rahmetullâhi aleyh- Peygamber Efendimiz’in istiğfâr ve şükrü ile alâkalı şöyle bir hâdise anlatıyor:

Hazret-i Âişe’ye:

“–Allâh Rasûlü’nde gördüğün en hayranlık verici hâli bana anlatır mısın?” dedim. Âişe vâlidemiz:

“–Onun hangi hâli hayranlık vermezdi ki!” dedi ve şöyle devam etti: “–Bir gece yanıma geldi, yatağa girdi, bir müddet sonra:

“–Müsâade edersen kalkıp Rabbime ibâdet edeyim.” dedi. Ben de:

“–Vallâhi seninle berâber olmayı çok isterim, ancak senin sevdiğin şeyi daha çok severim.” dedim.

Bunun üzerine kalktı, abdest aldı, sonra namaza durdu ve ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki gözyaşları göğsünü ıslattı. Sonra rükûya vardı, yine ağladı, sonra secdeye vardı, secdede iken de ağladı, sonra secdeden başını kaldırdı yine ağladı. Bu durum, tâ Bilâl -radıyallâhu anh- gelip de sabah ezânını okuyuncaya kadar devam etti. Hazret-i Bilâl, Habîb-i Ekrem Efendimiz’in ağladığını görünce:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü, geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği hâlde seni bu kadar ağlatan nedir?” diye sordu.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“–(Yâ Bilâl!) Allâh’a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle bir âyet indirildi ki, onu okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” dedi ve şu âyet-i kerîmeleri okudu:

“Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh’ın birliğini gösteren) kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her an) Allâh’ı zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederiz, bizi cehennem azabından koru!» (diye yalvarırlar.) (Âl-i İmrân, 190-191) (İbn-i Hibbân, II, 386)

En Üstün İstiğfar: Seyyidü'l İstiğfar Duâsı

En Üstün İstiğfar: Seyyidü'l İstiğfar Duâsı

Şeddâd bin Evs -radıyallâhu anh-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“İstiğfârın en üstünü kulun şöyle demesidir:
En Üstün İstiğfar,Seyyidü'l İstiğfar Duâsı,dua,en güçlü dua,estağfirullah,hadis,buhari,deavat,ebu davud,edeb,tirmizi,deavat 15,mesai,istiaze 57

5 Ekim 2022 Çarşamba

Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı?

Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı,dua,zikir,fetva,dua eden kadın,gökyüzü,dua adabı,etkili dua,dua nasıl kaul edilir,hadis,ayet
Dua ve Zikir Nasıl Yapılmalı?

“Dua ve zikir sesli mi yoksa sessiz mi yapılmalı?” sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı ayet ve hadisler ışığındaki cevabı.


Duanın, alçak sesle, hüzünlü ve tazarru ile (yalvararak) yapılması adaptandır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Rabbinize yalvararak ve için için dua edin…” (A’raf, 7/ 55) buyurulmaktadır. Ancak, içtenlikle ve samimi olduğu sürece, sesli olarak da dua edilebilirse de, sessiz olması daha uygundur. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir yolculuk esnasında sesli olarak tekbir ve tehlil getirmeye başlayan bir grup sahabiye: “Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz ne sağıra dua ediyorsunuz ne de uzakta olan birisine. Muhakkak siz, işiten, yakın olan bir zata dua ediyorsunuz ki O sizinle beraberdir.” buyurmuşlardır. 
[Buhari, Cihad 131; Müslim, Zikir 44; Ebu Davud, Salat, 361; Tirmizi, Deavat, 58]
Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, Diyanet

4 Ekim 2022 Salı

GÜNÜN AYETİ GÜNÜN DUASI

Rabbimiz, Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz, Fâtiha Suresi 5,dua,ayet,günün duası,günün ayeti,namaz,cami,
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.
[Fâtiha Suresi, 5]

 

TEK BAŞINA ANLAMI OLAN TEK HARF "O"DUR

OSMAN YAZICI,orjinal içerik,aşure,O,tasavvuf,kelime oyunu,fasulye,nohut,nimet,tekbir,dua,mübarek,ibretlik,

 TEK BAŞINA ANLAMI OLAN TEK HARF "O"DUR Alfabemizde tek başına anlam ifade eden tek harf, "O"dur. O, (Arapça Hu) tasavvuf’ta Cenab-ı Hakk’ı sembolize eder. İhtişamda, kudrette, güzellikte, izzette yalnızlık, yalnız Allah’a (cc) mahsustur. Biz ise alfabenin diğer harfleri hükmündeyiz. Anlam kazanabilmek için diğer harflerle yanyana gelip birlik olmaya muhtacız. Toprakla, suyla birliktelik kuran küçücük bir tohum dünyayı doyurur da tek başına anlam ifade ettiğini sanan tohum, bir kuşun dişinin kovuğunu dolduramaz.

İlk birliktelik, tohumla toprak arasında kurulur. Ardından su katılır bu dostluğa. Güneşin kanı kaynar sonra ortaklığa. Arıların katılımıyla da beraberlik tüm doğaya aşılanır. İnsan ise aklı ve eliyle bu şirketin gücüne güç katar. Sonunda tohum filizlenir, yaprak-çiçek açar ve meyve verir. Üretim için bir araya gelen ortaklar, hasadı da adaletle bölüşürler. Bitkinin başı güneşe gider. Kökü toprağa sıkı sıkıya bağlıdır. Gövde suya, çiçek arıya, meyve insana tahsis edilir. Meyve çekirdeğinden de tohumun payı ayrılır. Beraberliğin kaybedeni yoktur. Kazananıysa tüm ortaklardır.

İki bireyin menfaat çarpışmasının sonucu birdir. (1x1=1) İhtilafla bölünmesi birdir. (1/1=1) Çıkar hesabının sonucu 0’dır. (1-1=0) İki bireyin toplamının sonucuysa ikidir. (1+1=2) Bu yüzden "karşı karşıya gelişimiz" darılmak için değil sarılmak için olsun.

Kar taneleri farklı şekilde, güzellikte, büyüklüktedir. Asıl farklarını ise -aralarındaki farkları bir kenara atarak- yerde oluşturdukları bütünlükte hissettirirler. Bu birliktelikleriyle öyle bir yüceliğe erişirler ki göz kamaştırırlar, ne içinden çıkamadıkları çukur ne de üstüne çıkamadıkları tümsek bırakırlar. Beraberlik önce 'farkı kazanan' sonra 'farklı kazanan'dır.

Sözün özü AŞURE OLABİLMEK. Aşure kelimesi 'on' anlamına gelir. 10 sayısındaki '1'in sağında '0' olup hem 'BİR'in hem de 'BİRLİK'in değerini artırmak. Bu sayede tek başına 'solda sıfır' olmaktan öteye geçemeyen yalnızlığımız da 'sağda sıfır' oluşla hem 1'i 10 edecek, 100 edecek hem de kendi varlığına 'bin bereket' katacaktır.

Haydi o zaman; önce 'O' diyelim. Sonra 'O daire' içinde 'beşer beşer' toplanıp ONA varalım. ELDE VAR BİR... Ailemizle aynı sofrada bağdaş kurup diz dize, millet ve ümmetçe aynı safta omuz omuza, aynı sevgide göz göze kısacası 'TEKBİR' hatırına hep BİZ BİZE olalım. Aynı 'kazan kazan'da AŞURE olalım...

Mühim olan ayrı ayrı kendimizi fasulye gibi nimetten saymak değil aynı ocakta AŞURE olup pişebilmek...

Allah cc ailemize, milletimize ve bütün Ümmet-i Muhammed'e birlik olup, bir Aşure tadında ömür sürmeyi lütfetsin. Aşure gününüz mübarek olsun.
Osman YAZICI

30 Eylül 2022 Cuma

KESENE BEREKET

OSMAN YAZICI,orjinal içerik,koç,koyun,kurban,nefis,sükut,hülasa,Hz. Muhammed,halil,kabil,Esma-ül Hüsna,dua,

KESENE BEREKET!
Kestin mi nefsim!
“Et rafını” boş görünce ölü kardeş etiyle doldurduğun ağzının, gıybet nafakasını kestin mi?
“Ya hayır söyle ya da sükût et” Hadisini düstur edinip de dilinin malayani sesini kestin mi?
Mazlum derisine geçmiş zalim tırnağını kestin mi?
Mukaddesatının, vatanının, milletinin üstüne yürüyen nasipsizlerin yolunu kestin mi ?
Yanlış yol tutmaktan, batıl yolları adımlamaktan elini ayağını kestin mi?
Açlıktan ölen çocuklar varken o bir türlü doymayan aç gözünün iştahını kestin mi?
Yangına körükle gittin de hep, bir kez olsun kardeş kavgasında ‘ateşkes’tin mi?
Kimseye yük olmadan ‘Hasbunallahi ve nimel vekil’ sırrıyla hep kendi göbeğini kendin kestin mi?
Kaç kırık kalp sardın, kaç düşküne düşkün oldun, kaç yaraya bir tesellilik yâr oldun? Yani sen ağrı kesici olabildin mi?
Hem siretin hem suretinle güven verip ‘kesmece’ kalabildin mi?
Bütün bu güzelliklerin han-çeri (han: padişah – çeri: asker) olabilmeyi aklın kesti mi?
Hülasa; Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellemin, o ‘çiçek gibi’nin, o ‘gül gibi’nin dikenli yolunda yürümeyi gözün kesti mi?
En azından bir niyet sevabıyla söz kestin mi?

Çok güzel söylüyorsun da “kestin mi” hiç:

Kestiysen güzelliğinle nefes kesicisin. Bir de üstüne şimdi Kurban keseceksin. Gayrı “Biz ona şah damarından daha yakınız” diyen Allah Azze ve Celle'ye varan en 'kestirme' yollar sana herkesten daha yakın. KESENE bereket… Kurbanının kabulü Ya HALİL ya HABİL…

Kesmediysen KES ARTIK!
Kalbin ‘din’lenmezse, aklın ‘din’lenmezse, tüm vücudun ‘din’lenmezse sözün dinlenir mi ha yankesici!… Kurbanının kabulü KABİL mi (kabil: olabilir) bilmem gayrı!

Ey adına, zatına, şanına, cemaline, celaline, kemâline kurban olduğumuz!
Bizi senden uzaklaştıran her şeyi, bize her ‘nefis’ geleni yakınlığına kurban edebilmeyi bize lütfeyle.
Sen bizim “en sevgilimiz, en yakınımızsın.”
Bizi de rahmetinin, sevginin, rızanın, hıfzının, kereminin, hidayetinin hülasa bütün Esma-ül Hüsna’nın en yakınlarından eyle, uzağına atma…
Amin Yarabbi! Aman Yarabbi!
Osman YAZICI 
 

29 Eylül 2022 Perşembe

GÜNÜN DUASI GÜNÜN HADİSİ

Allah’ım, Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum,Hz. Muhammed,günün duası,günün hadisi,dua
“Allah’ım, Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.”
Hz. Muhammed (sas)

 

GÖĞE BAKINCA OKUNACAK DUA

Göğe Bakınca Okunacak Dua,dua,günün duası,ey kalpleri çekip çeviren, benim kalbimi Senin taatın üzere sabit kıl,Hz. Muhammed,hadis,günün hadisi,gökyüzü,buğday tarlası,ekin,manzara
Göğe Bakınca Okunacak Dua
Peygamberygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gözünü semâya kaldırınca şu duayı okurdu.
Gözünü semâya kaldırdığı zaman Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-:

يَا مُصَرِّفَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِى عَلَى طَاعَتِكَ

“Ey kalbleri çekip çeviren! Benim kalbimi Senin tâatın üzere sabit kıl.” derlerdi. (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, no: 6707; krş. Nevevî, el-Ezkâr, 284)


 

26 Eylül 2022 Pazartesi

26 Ağustos 2022 Cuma

DİNİ HİKAYE - DUÂNIN BEREKETİ

 dini hikaye, dini kıssa, dua, duanın bereketi, Ebu Hureyre, Hz. Muhammed, islam, hidayet, islama davet,

Ebû Hu­rey­re ‘’Ra­dı­yal­la­hü anh’’ an­la­tı­yor:
An­nem müş­rik­ken onu İs­lâ­ma da­vet edi­yor­dum. Bir gün yi­ne onu İs­lâ­ma da­vet et­tim. Re­sû­lul­lah hak­kın­da uy­gun­suz şey­ler söy­le­di. Bu­nun üze­ri­ne ağ­la­ya­rak Pey­gam­ber ‘’sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem’’e git­tim. Ve şöy­le de­dim:
“-Yâ Re­sû­lul­lah, An­ne­mi İs­lâ­ma da­vet edi­yo­rum. O ise inat edi­yor. Bu­gün yi­ne müs­lü­man ol­ma­sı­nı tek­lif et­tim. Se­nin hak­kın­da hoş ol­ma­yan söz­ler söy­le­di. Hi­da­ye­te er­dir­me­si için Al­la­ha düâ et.’’ de­di. Pey­gam­be­ri­miz de:
-“Al­la­hım Ebû Hu­rey­re’nin an­ne­si­ni hi­da­ye­te er­dir’’ bu­yur­du­lar. Pey­gam­be­ri­miz’in bu dü­âsı­nı se­vi­ne­rek hu­zu­run­dan ay­rıl­dım. Eve gel­di­ğim­de ka­pı­yı ka­pa­lı bul­dum. An­nem gel­di­ği­mi ayak ses­le­rin­den an­la­mış­tı. İçer­den:
- “Bi­raz bek­le oğ­lum’’ de­di. Bu sır­da içer­den su ses­le­ri ge­li­yor­du. Bi­raz son­ra an­nem in­miş ba­şı ör­tü­lü bir hal­de ka­pı­yı aç­tı ve:
-“Ya Ebâ Hü­rey­re Al­lah­dan baş­ka ilâh ol­ma­dı­ğı­na ve Mu­ham­med aley­his­se­lâ­mın O’nun ku­lu ve re­sû­lü ol­du­ğu­na şe­hâ­det ede­rim.’’ de­di. Ben­de he­men ge­ri dö­ne­rek du­ru­mu Pey­gam­be­ri­mi­ze ha­ber ver­dim. Al­la­ha ham­d e­de­rek:
-’’Ha­yır­lı ol­sun’’ bu­yur­du­lar.


22 Temmuz 2022 Cuma

GÜNÜN AYETİ

Ey Rabbim, (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla, (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar, Katından bana yardımcı bir kuvvet ver, İsra Suresi 80, günün ayeti, Kur'an, eski kapı, Allah kapısı, manevi kapılar, kilit, dua, günün duası
“Ey Rabbim! (Gireceğim yeredoğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla! (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar! Katından bana yardımcı bir kuvvet ver."
(İsra Suresi 80)